Genel
Yeni Hyundai Tucson Işığıyla Fark Yaratmaya Geldi
Hyundai Tucson, Güney Koreli üretici tarafından ilk kez 2004 yılında satışa sunuldu ve o tarihten bu yana üretilmeye devam etti. Adını Arizona’nın Tucson şehrinden alan otomobilin ikinci nesli ise 2009 yılında tanıtıldı. Avrupa, Avustralya ve hatta Çin pazarına ix35 model adıyla giriş yapan otomobil, Kore ve Amerika gibi güçlü pazarlarda ise Tucson adıyla satılmaya devam etti. Türkiye’de de başarılı satış adetlerine ulaşan ix35, 2015 yılına kadar satılmaya devam etti.
Aldığı global bir kararla “Tucson” adını tüm pazarlarda kullanmaya başlayan Hyundai, özellikle üçüncü jenerasyon ile satışlarında büyük bir ivme yakaladı. 2018 yılında geçirdiği makyaj operasyonuyla 1.6 litre dizel üniteye de kavuşan Tucson, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu birçok pazarda satış rekorları kırarak tüm dikkatleri üzerine çekti. Tucson, 2004 yılında piyasaya sürülmesinden bu yana dünya çapında 7 milyondan fazla satılarak en çok satan Hyundai SUV modeli unvanını elinde bulundurmaya başladı. Avrupa’da 1.4 milyon adet satılan Tucson, bu başarısını dördüncü nesliyle sürdürmek ve hatta segmentinde zirveye yerleşmek istiyor.
Yeni Tucson, markanın yeni “Sensuous Sportiness” yani “Duygusal Sportiflik” tasarım kimliğine göre geliştirilen ilk Hyundai SUV modeli olarak öne çıkıyor. Bu tasarım felsefesinde, dört temel unsur arasındaki uyum karakterize ediliyor. Yani; oran, mimari, stil ve teknoloji. Yenilikçi teknoloji ve çözümlerle üretilen Hyundai modelleri, kullanıcılara duyusal ve duygusal bir dokunuş sunmayı amaçlıyor.
Güçlü bir ilk izlenim sağlayan ön farlar, aracın ızgarasına yerleştirilmiş. Farlar kapatıldığında da aracın önü tamamen siyah ve koyu bir hale dönüşüyor. Geometrik desenlerle ızgaraya entegre edilen LED Gündüz Farları (DRL) ile Parametrik Farlar arasında hiçbir fark yok. En son teknolojiye sahip, yarım aynalı aydınlatma teknolojisi sayesinde DRL’ler açıldığında ızgaranın koyu krom görünümü, mücevher benzeri şekillere dönüşerek göz alıcı bir hale dönüşüyor.
Parametrik detaylar, aracın yan tarafında da belirgin bir tasarım öğesi olarak yer alıyor. Yontulmuş yüzeyler, şık bir siluet ile oldukça kaslı ve maskülen bir yapıya bürünüyor. Sert ve keskin çizgiler, gövde boyunca çarpıcı bir kontrast oluşturarak hareketsiz dururken bile ileriye doğru hareketi anımsatıyor. Gergin atletik şekiller, jantların güçlü ve dinamik bir duruş sağladığı köşeli plastik çamurluk üstü koruyucuları ile kusursuz bir şekilde birleşiyor. Tucson’un sportif tasarım hatları, yan aynalardan başlayıp C sütununa kadar devam ederken, kenarlı, parabolik şekle sahip krom cam çerçevesiyle de iyice vurgulanıyor.
Tucson’un en güçlü bölümü, kesinlikle yan tarafı. Çünkü, yandan bakıldığında etrafı saran kapılar, dinamik ve açılı tekerlek yuvalarıyla beraber oldukça sağlam bir karakter çizgisi oluşturuyor. Arkadaysa parametrik gizli detaylara sahip geniş arka lambalar, tasarım temasını devam ettiriyor. Yeni Tucson’un arka tamponu da parametrik desen ayrıntılarını sportif bir süslemeyle birlikte üç boyutlu bir efektle bütünleştiriyor Spoylerin altına yerleştirilmiş, gizli arka sileceklerin uygulandığı ilk Hyundai modeli olan Tucson, yüksek teknoloji tasarım öğelerini logosunda da devam ettiriyor. Geleneksel marka amblemlerinden farklı olarak, Hyundai logosu üç boyutlu bir şekilde sunuluyor. Dış yüzeyden çıkıntı yapmayan bu pürüzsüz cam Hyundai logosu, aslında aracın teknolojisini ve dinamizmini en iyi şekilde simgeleyen bir detay.
Hyundai Tucson’da donanıma bağlı olarak 18 ve 19 inç jantlara yer veriliyor. Sürüş dinamikleri kadar görselliği de oldukça pekiştiren bu jantlar, özellikle yan taraftaki cesur hatları destekleyen önemli bir ayrıntı.
Yeni Tucson’un sofistike ve ferah iç mekanı, düzenli şekilde organize edilmiş bir evin odasına benziyor. İç mekanda teknoloji ve konfor uyumlu bir şekilde kesişirken, şelalelerden ilham alınmış. Orta ön panodan arka kapılara kadar sürekli akıcı, ikiz gümüş renkli çizgiler, birinci sınıf plastik ve deri kaplamalarla birleştirilmiş. Yeni Tucson, kullanıcılara gelişmiş ve tamamen özelleştirilebilir bir dijital deneyim sağlarken özellikle 10,25 inç dokunmatik multimedya ekranıyla konsolun merkezini belirgin şekilde dolduruyor. Donanım seviyesine bağlı olarak 6 ve 8 hoparlörle desteklenen sistemde müzik dinlemek oldukça keyif verici.
Hyundai tasarımcıları, fiziksel düğmeler ve geleneksel butonlardan vazgeçerek multimedya, havalandırma ve klima gibi donanımları dokunarak kontrol edilir hale getirmiş. Tam dokunmatik ekranlı bir konsola sahip ilk Hyundai modeli olan Yeni Tucson, iç mekandaki yüksek kaliteli yumuşak dokunuşlu malzemeleriyle de görünümünü ve hissiyatını yeni bir seviyeye yükseltiyor. Havalandırma ızgaraları ise kapılardan başlayıp orta konsola doğru akıyor.
Ergonomik kol dayama, orta konsolda, iki kapı cebinde, kablosuz şarj pedinde ve harita gözünde ortam aydınlatması bulunuyor. Gece sürüşlerinde iç mekana farklı bir ambiyans kazandıran bu aydınlatma, 64 farklı renk ve 10 parlaklık seviyesi sunuyor. Yeni Tucson’da donanıma bağlı olarak, siyah ve gri renklerden oluşan kumaş ve deri döşemeli koltuklara yer veriliyor. Bu koltuklar, en üst donanım seviyesinde ön ve arkalarda ısıtmalı olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca, yine en üst donanım seviyesinde elektrikli ön koltuklarda soğutma özelliği de bulunuyor.
Apple CarPlay ve Android Auto ise tıpkı diğer Hyundai modellerinde olduğu gibi Tucson’da da karşımıza çıkıyor. Bu teknolojik özellik ile akıllı telefonların işlevselliği, basitleştirilmiş ve kullanışlı bir şekilde multimedya ekranına aktarılıyor. Bu özellik, sadece sekiz inçlik ekran ile kablosuz olarak kullanılabiliyor. Orta konsolda ise kablosuz şarj özelliği bulunurken aynı zamanda uzun yolculuklarda daha fazla rahatlık için ön ve arka USB bağlantı noktaları da yolcular için düşünülmüş.
Yeni Tucson, segmentine özgü, yeni bir orta yan hava yastığıyla donatılmış. Toplamda yedi hava yastığına sahip araçta kullanılan yeni orta hava yastığı, olası bir çarpışma durumunda ön sıradaki yolcuların birbirleriyle çarpışmasını önlemek ve ciddi yaralanma riskini en aza indirmek için görev alıyor.
Yeni Tucson daha fazla koruma için en yeni Hyundai Smartsense aktif güvenlik ve sürüş yardımı özellikleriyle donatılmış durumda. Yeni özellikler arasında yer alan “Kavşak Dönüşlü Ön Çarpışma Önleme Yardımı (FCA)”, Kör Nokta İzleme Monitörü (BVM) ve Kör Nokta Çarpışma Engelleme Yardımcısı (BCA) sürücülerin günlük kullanımda olası tehlikelerden korunmasına yardımcı oluyor. Kavşak Dönüşlü Önden Çarpışma Önleme Yardımı (FCA), aslında bir nevi otonom fren işlevi demek. Yayaları ve bisikletlileri de algılayabilen bu sistem, sola dönerken kavşaklardaki olası çarpışmaları önlemeye yardımcı oluyor.
Şerit Takip Asistanı (LFA) ise aracın şeridinde ortalanmasına yardımcı olmak için direksiyonu otomatik olarak ayarlıyor. Bu sistem, yol kenarlarının yanı sıra çizgileri de algılayan geliştirilmiş bir Şeritte Kalma Asistanı (LKA) özelliğiyle birlikte çalışıyor. Kör Nokta Çarpışma Uyarısı (BCW) da arka köşeleri izliyor ve başka bir araç algılanırsa dış dikiz aynalarında görsel bir uyarı veriyor.
Güvenli Çıkış Uyarısı (SEW) ise sürücü veya yolcu araçtan inerken karşıdan gelen trafik varsa anında uyarı veriyor. Arka Yolcu Uyarısı (ROA) da Tucson’un en önemli özelliği. Hareketleri algılayan bir sensör aracılığıyla arka koltuklar izleniyor. Aracı terk etmeden ve kilitlemeden önce yolcuları arka koltuklardan çıkarmalarını sağlamak için görsel ve işitsel uyarılar sürücüye iletiliyor. Küçük çocukların veya evcil hayvanların araçta unutulması halinde olası tehlikelerin yaşanması önlenmiş oluyor. Araç Kalkış Uyarısı (LVDA) da trafik ışıklarında harekette gecikme olduğu durumlarda önündeki araç ilerlemeye başladığında sürücüyü uyarıyor.
Arka Çapraz Trafik Çarpışma Uyarısı (RCCW) ise sesli ve görsel uyarı ile uyarı vererek, düşük görüşe sahip dar alanlardan geri geri giderken yaklaşan trafikle çarpışma riskini azaltıyor. Arka Çapraz Trafik Çarpışma Yardımı (RCCA) sistemi de geri giderken karşıdan karşıya geçen araçların arkadan çarpma riski olması durumunda fren uyguluyor. Tucson’da donanıma bağlı olarak 360 derece Çevre Görüş Monitörü (SVM) var. Bu sistem, sürücülerin 360 derecelik kamera sistemiyle park esnasında dört bir yanı aynı anda kontrol etmesini sağlıyor. Sürücü Dikkat Uyarısı (DAW) da özellikle uzun süreli sürüşlerde yorgun sürüşü tespit etmek ve olası kazaları önlemek için geliştirilen bir koruma özelliği.
Uzun Far Yardımı (HBA) ise hem yaklaşan araçları hem de geceleri aynı şeritte ileride olanları algılıyor ve uygun şekilde kısa fara geçerek diğer sürücüler üzerindeki rahatsız edici etkileri azaltıyor. Yeni Tucson, Avrupa’da geliştirilmiş ve Avrupalı kullanıcılar için yine bu bölgede özel olarak test edilmiş bir model. Dünyanın en zorlu yarış pisti olan ünlü Nürburgring Nordschleife’de dayanıklılık testleri ve dinamik testlerden geçirilen Tucson, aynı zamanda İsveç’teki en soğuk kış testlerinden Alpler’deki treyler testlerine ve İspanya’nın güneyindeki sıcak hava testlerine kadar Avrupa çapında sıkı bir üretim öncesi süreçten geçirildi.
Hyundai mühendisleri yol şartlarına ve sürücü tercihine bağlı olarak çok yönlü bir sürüş modu geliştirdiler. Normal veya Eco mod günlük kullanım için uygun olurken aynı zamanda en zorlu yollarda bile konforlu, düz ve dengeli bir sürüşe odaklanıyor. Sport modundaysa ekstra bir tepki verilerek daha dinamik ve daha rijit bir sürüş imkanı sunuluyor.Bu arada, amortisörler daha iyi bir sürüş için daha fazla ayar esnekliği sunan yeni bir valf teknolojisi kullanıyor. Önde MacPherson gergi kolu ve arkada da çok bağlantılı süspansiyon bulunuyor. Bu sistem, sürücüye en iyi düzeyde konfor ve kullanım imkanı sağlıyor.
Hyundai’nin kendi geliştirdiği HTRAC dört tekerlekten çekiş teknolojisi, donanım ve motor tipine göre Yeni Tucson’da sunuluyor. Bu çekiş sistemi, yol tutuşu ve araç hızına bağlı olarak çevik kullanım ve daha iyi tork uygulaması sağlıyor. Farklı sürüş modlarına ek olarak, üç tip arazi modu var. Çamur, Kum ve Kar olarak çeşitli yol koşullarında gelişmiş bir sürüş deneyimi sunan Tucson, sürüş performansını ve HTRAC ayarlarını optimize ederek güvenliğe destek oluyor.
Hyundai Tucson, Türkiye’de ilk etapta benzinli ve dizel Hyundai SmartStream motor seçeneğiyle sunuluyor. Bu motorlar, donanım seviyesine bağlı olarak 4×2 ve 4×4 HTRAC çekiş sistemiyle optimize ediliyor. Tüm motor tipleri ve donanım seviyeleri 7 ileri çift kavramalı DCT ile sunulurken kompakt SUV segmentindeki en en ideal ve en verimli güç aktarma organları yelpazesini sunuyor. Güç aktarma organı seçenekleri, sürüşün eğlenceli olmasından ödün vermeden emisyonları da azaltmak için geliştirilmiş.
Benzinli 1.6 litre T-GDI motor, dünyanın ilk Sürekli Değişken Valf Süresi (CVVD) teknolojisine sahip. CVVD, motor performansını ve yakıt verimliliğini optimize ederken aynı zamanda çevre dostu. Valf kontrol teknolojisi, sürüş koşullarına göre valf açma ve kapama süresini düzenliyor. Koşullara bağlı olarak sürüş sırasında valf açılma süresini değiştirebilen sistem, performansı yüzde 4, yakıt verimliliğini yüzde 5 arttırırken emisyonları da yüzde 12 azaltıyor. Daha fazla performans ve daha az emisyon için geliştirilen 1.6 litre turbo motor, Yeni Tucson’da 3 beygir artırılarak 180 beygire ulaşıyor.
Diğer bir seçenek olan 1,6 litrelik CRDi Smartstream dizel motor ise 136 beygir güç üretiyor. 7DCT ve dört veya iki tekerlekten çekiş ile sunulan bu motor, her zaman olduğu gibi C-SUV segmentindeki tüm beklentileri en iyi şekilde karşılıyor. Hem performans hem de ekonomi vaat eden bu seçenek, Tucson’un Türkiye pazarındaki en ideal kombinasyonu olarak da öne çıkıyor.
Hyundai Assan, Yeni Tucson modelinde 4 farklı donanım seviyesi ve iki tip motor seçeneğine yer veriyor. Benzinli motor, Comfort donanım seviyesi ve 4×2 çekiş seçeneği ile satın alınabiliyor. Dizel motor ise Prime donanım seviyesinden itibaren başlıyor ve konforu artıran Elite ve Elite Plus seçenekler zenginleştirilebiliyor. Dizel motor, 4×2 ve 4×4 HTRAC ile satışa sunulurken tüm motor ve donanım seviyelerinde 7DCT şanzımana yer veriliyor. Hyundai Tucson’un satış fiyatı, lansmana özel olarak 377.000 TL’den başlarken en üst donanım seviyesi olan dizel Elite Plus seçeneğinde ise 549.000 TL’ye kadar değişiyor.
Elektrikli
Yeni Elektrikli Araç: VERY
Yerli otomotiv markalarına bir yenisi daha ekleniyor. TOGG’un artık yerli otomotiv sektöründe bir alternatifi daha geliyor. Türkiye’nin yerli ve milli elektrikli araç sektöründe ikinci markası VERY oldu. Aracın seri üretimine 2025 yılında geçilmesi bekleniyor.
EVRY firması tarafından geliştirilen ve üretime başlanacak olan VERY, 300 gün gibi kısa bir sürede yazılım ve mobilizasyon çalışmalarını tamamladı. EVRY , elektrikli araç ve mobilizasyon sistemleri alanında yazılım ve ürün geliştirme alanında faaliyet gösteren, arıca TeknoPark İstanbul’da yerli mühendis ve tasarımcılarla çalışan bir şirket.
VERY araçlarının tamamı L7 sınıfında olmak üzere 4 farklı tipe sahip olacak:
4 kişilik oturma planına sahip ve 4 kapılı aile kullanımına uygun model.
2 kişilik oturma planına sahip ve 2 kapılı pick-up modeli. Ayrıca arka kasası kişiselleştirilebilecek.
2 kişilik üstü açık buggy tipine sahip hobi ve sayfiye alanlarında kullanıma uygun olan model. Ayrıca kış kullanımları içinde kişiselleştirilebilecek.
Son olarak otonom olarak adlandırılan otomotik sürüş desteği sağlayan ve ortalama 1.500 kg taşıyabilen model. Bu modelin en önemli özelliği yazılım kodlaması sayesinde uzaktan da bu araç kontrol edilebilecek.
Aracın Teknik Özellikleri
VERY otomobilin araçtan araca şarj desteği, yedek batarya ile taşınabilir batarya kolaylığı sağlayabilecek. Bu yedek bataryalar için aracın stepne bölümünde 20 km’ye kadar dayanabilecek yedek bataryaları koyabileceğiniz bir alan mevcut olacak.
Ayrıca araç, adaptif dört çeker sistemi, multimedya ekranları ve sürüş yazılımı gibi özelliklerin yanında dokunmatik kapılar, 220V elektrik çıkışı ve yağmur, far ve park gibi sensörler, ısıtmalı ve masajlı koltuklar gibi özelliklere mevcut olacak.
EVRY şirketinin açıklamasına göre 2025 yıl sonuna kadar Bursa’nın Gemlik ilçesinde tamamlanması planlanan fabrikada ilk yıl 10 bin kadar araç üretim kapasitesinin olacağı belirtiliyor. Paketin içeriğine bağlı olarak ortalama 25 bin dolar gibi bir satış fiyatının olacağı açılanmış olup, servis ve bakım desteğini de fabrika tarafından sağlanacağı belirtilmiştir.
Genel
Toyota Japonya Mobilite Fuarı’nda Geleceğe Yön Verecek Konseptlerini Sergiledi
Toyota, 2023 Japonya Mobilite Fuarı’nda geleceğin mobilitesini şekillendiren konseptlerini ve yeniliklerini ilk kez paylaştı. Tam elektrikli yüksek performanslı spor otomobil FT-Se konsepti ve yeni nesil SUV konsepti FT-3e ile birlikte elektrikli Land Cruiser Se ve EPU pick-up modellerinin de örtüsünü kaldırdı. Ayrıca fuarda “Herkes için Mobilite” anlayışını destekleyen çözümler de gösterildi.
Elektrikli ve yedi kişilik Land Cruiser Se konsepti Japonya mobilite fuarında yenilikçi ürünlerle gövde gösterisi yapan Toyota, Land Cruiser Se konseptiyle elektrikli araçların yüksek torklu performansını zarif ve şık bir tasarımla buluşturdu. Bu konseptle Land Cruiser’ın çekiciliğini daha da artıran Toyota, üçüncü sıra koltukları da ekleyerek farklı ihtiyaçlara yanıt verdi. Hem yolda hem de offroad’da elektrikli aracın sessizliğiyle birlikte konforlu bir yaşam alanı sunan Land Cruiser Se konsepti, monokok gövdeyle birlikte zorlu yollarda güven ve çevik bir yol tutuş sunuyor.
Sıfır emisyonlu pick-up konsepti: EPU
Toyota, fuarda yeni nesil pick-up konseptini de sergiledi. Monokok gövde ile yüksek dayanıklılığa sahip olan EPU konsepti, pratik ve şık bir tam elektrikli pick-up olarak dikkat çekiyor. 5 metrenin üzerinde bir uzunlukla çift kabin tasarımı sunan EPU, kullanışlı kasa alanıyla farklı kullanım ihtiyaçlarına hitap ediyor. Outdoor aktiviteleri ve farklı yaşam tarzlarını destekleyen EPU, yenilikçi elektrikli teknolojisiyle üstün yol tutuş ve sürüş konforu için alçak ağırlık merkezine sahip.
Uzay için mobilite aracı: Space mobility prototipi
Ay’da ve uzayda kullanılmak üzere mobilite araçları geliştiren Toyota, yenilikçi teknolojilerini de sergiledi. Dünya dışı ortamlarda bile sağlam ve güvenli bir sürüş sağlamak adına çalışan Toyota, zorlu arazilerde ilerleyebilecek Space mobility prototipini tanıttı. Her bir tekerlekte motor ve yönlendirme özelliği sunan prototip, 50 cm yüksekliğe kadar olan kayaları aşabiliyor ve 25°’lik dik yamaçlara tırmanabiliyor. Bu prototip sayesinde geliştirilen teknoloji LUNAR CRUISER gibi uzay mobilite araçlarında kullanılacak.
Yüksek performanslı elektrikli spor otomobil: FT-Se Toyota’nın Japonya’da sergilediği konsept araçlar arasında yer alan FT-Se, yüksek performanslı tam elektrikli model olarak öne çıkıyor. Karbon nötr çağda eşsiz sürüş heyecanını yansıtmayı amaçlayan FT-Se geliştirilirken,
markanın motorsporları departmanı TOYOTA GAZOO Racing’in uzmanlığından yararlanıldı. Daha yüksek yol tutuş ve aerodinamik performans elde etmeyi amaçlayan FT-Se, yazılım güncellemeleriyle sürekli olarak geliştirilebilen bir otomobil olarak tasarlandı.
Yeni nesil SUV konsepti: FT-3e
Fuarda sergilenen FT-3e konsepti, yeni sürüş deneyimini ve kişiselleştirilmiş hizmetleriyle birlikte yenilikçi teknolojileri bir araya getiren yeni nesil elektrikli araç oldu. FT-3e, farklı tasarımıyla estetiği ve yenilikçi bir tarz sunacak. Bu araç aynı zamanda karbon nötr hedefe destek sağlamak ve daha iyi bir dünya yaratılmasına katkıda bulunmak amacıyla araçtaki veri ve bataryadaki enerjiyi diğer araçlara ve aygıtlara iletebiliyor.
Herkes için Mobilite çözümleri
Toyota, Japonya Mobilite Fuarı’nda dört tekerlekli araçlarının yanı sıra farklı mobilite ihtiyaçları için de geliştirdiği konseptleri paylaştı. 2023 Japonya Mobilite Fuarı’nda ilk kez gösterilen konseptler ve yenilikler oldukça dikkat çekti. Üç tekerlekli elektrikli bireysel mobilite konsepti olan Land Hopper, katlanabilir tasarımı sayesinde kolayca taşınabiliyor. Land Hopper, bir otomobil ile kombine edildiğinde şehir içerisinde varış noktasına ulaşmayı kolaylaştırmayı amaçlıyor. Sürücü ehliyeti olmadan kullanılabilir 16 yaş ve üzeri kişiler tarafından kullanılan bilen araç üstün manevra kabiliyetiyle de dikkat çekiyor.
Japonya’da sergilenen bir başka mobilite ürünü ise, tarzı ve kolay kullanımı bir araya getiren JUU elektrikli tekerlekli sandalye oldu. JUU, elektrikli veya normal tekerlekli sandalyelerle erişilmesi zor olan yerlerde özgürce gezinmelerini sağlayarak kullanıcının dünyasını genişletecek. Bir merdiveni çıkarken veya inerken, JUU’nun yanlarındaki iki büyük motorlu tekerlekler 16 cm kadar yükseklikteki basamakların aşılmasını sağlarken küçük tekerlekler ise devrilmeyi önlüyor. Toyota ayrıca, JUU’nun kullanıcı araca bindikten sonra otonom olarak hareket etmesini, kendini bir aracın arkasına yüklemesini ve kullanıcı inmek istediğinde sürücü koltuğuna geri dönmesini sağlayacak gelişmiş işlevleri de geliştirmek üzere çalışıyor.
Bununla birlikte fuardaki bir yenilik ise, NEO Steer ismi verilen yeni kokpit konsepti oldu. Motosiklet gidonlarını temel alan yeni kokpit konsepti, gaz ve fren pedallarının işlevlerini direksiyona entegre ediyor. Yeni direksiyon tasarımıyla araca binmeyi kolaylaştıran ve daha iyi görüş açıları sunan yeni kokpit konsepti, pedalsız zemin alanıyla da yaşam alanını genişletiyor. Sürüş heyecanı sağlamasının yanında engelli kullanıcılar için de elle güvenli ve sezgisel bir sürüş sunuyor. 2023 Japonya Mobilite Fuarı’nda sergilenen araçlardan biri de, eşsiz bir
mobilite özgürlüğü sunan KAYOIBAKO’yu oldu. Her yerde ve her zaman istediğiniz hayatı sürdürebilme özgürlüğüne sahip bir mobilite geleceği ortaya koyan KAYOIBAKO konsepti, iş hayatından eğlenceye kadar müşteri ihtiyaçlarını nasıl karşılayabileceğini ortaya koydu. Belirli rollere göre özelleştirilebilen donanım ve yazılıma sahip elektrikli KAYOIBAKO konsepti, iş veya özel kullanım için kişiselleştirilebiliyor. İstendiğinde mobil bir mağazaya, servis aracına veya yaşam tarzına göre istenen herhangi bir araca dönüştürülebiliyor.
Genel
Nissan’dan Full Elektrikli Konsept: Hyper Urban Crossover
Nissan, Ekim ayı sonlarında Tokyo’da düzenlenecek olan Japonya Otomobil Fuarı öncesinde, heyecan verici tamamen elektrikli konsept araçlarını tanıtacak. Bunlardan ilki dijital olarak tanıtılan Nissan Hyper Urban Crossover konsepti olacak.
Dijital ortamda 25 Ekim’deki basın gününe kadar devam edecek olan araç tanıtım dizisi, heyecan etkisini arttırmak üzere ‘Hyper’ kelimesini içeriyor. Tanıtımlar kapsamında 10, 17 ve 19 Ekim tarihlerinde duyurular yapılacak. Her konsept sembolik bir karakterle temsil ediliyor ve benzersiz yaşam tarzlarına ve farklı gereksinimlere değer katan, kişiye özel tasarlanmış özelliklere sahip. Konseptler, müşterilerin tarz veya eğlenceden ödün vermeden gezegen üzerinde olumlu bir etki yaratmasına yardımcı oluyor.
Nissan’ın Japonya Otomobil Fuarına yönelik vizyonu, şirketin insanların hayatlarını zenginleştirmeye ve elektrikli araç (EV) dünyasında dönüştürücü ürün ve teknolojilerle devrim yaratmaya olan bağlılığını ortaya koyuyor.
Nissan Hyper Urban: Daha temiz bir dünya için…
Nissan Hyper Urban tasarım ve tarzıyla, çevresel sürdürülebilirliğe öncelik veren şehir ve banliyöde yaşayan kullanıcıların gelişmiş zevklerini mükemmel bir şekilde karşılıyor. Şık ve modern bir tasarımla dikkatleri üzerine toplayan Crossover, kullanıcıların seçkin zevklerini ifade ederken, aynı zamanda cesur bir ifade ortaya koyarak kullanıcının çevresiyle uyum sağlıyor.
Nissan Hyper Urban aynı zamanda eve güç sağlayan etkileyici V2H (araçtan eve) işleviyle EV ekosistemiyle tamamen iç içe olacak ve bu da önemli miktarda enerji maliyeti tasarrufu sağlayarak elektrik şebekesindeki yükü azaltacak. V2G (araçtan şebekeye) özelliği sayesinde, araç sahipleri, toplulukları desteklemek ve bu süreçte para kazanmak için fazla enerjiyi şebekeye aktarabilecek. Akıllı Şarj Yönetim Sistemi, araçları otonom bir şekilde şarj edebilen, binalara enerji aktaran ve enerjinin verimli bir şekilde yönetimini sağlayan yapay zeka özelliğine sahip.
Konsept aynı zamanda sürdürülebilirliği araç ömrüne de uyguluyor. Bu da onu sahip oldukları her şeyin değerini uzun vadede de bilen insanlar için ideal kılıyor. Donanım güncellemeleri ve düzenli yazılım güncellemeleri, uzun yıllar boyunca yeni bir sahiplik deneyimini beraberinde getiriyor. Örneğin iç mekan, kullanıcı arayüzündeki en güncel teknolojileri ve trendleri yansıtan yeni bir gösterge paneli grafiği ile güncellenebiliyor.
Araç, Nissan’ın elektrikli ürünlerinin gelecekteki tasarımını ve teknolojik yeteneklerini temsil ediyor. Gövdenin limon sarısı rengi, ışığın vurduğu açıya bağlı olarak kromatik bir şekilde değiştiriyor. Araç böylece bulunduğu ortamda bir hayli dikkat çekerken, aynı zamanda çevreye de uyum sağlıyor. Ön ve arka kanat tipi kapılar ferahlık ve özgünlük duygusu sağlarken, sportif siluet daha fazla verimlilik için aerodinamik mükemmellik sağlıyor. Geniş lastikler sportif görünümü tamamlarken, aynı zamanda şehir estetiğiyle üstün dinamikleri çağrıştırıyor.
İç mekan kentsel yaşam alanlarıyla uyum sağlayacak şekilde tasarlandı. Sürekli değişen üçgenlerden ilham alan gösterge paneli ve ekran kullanıcının ruh haline göre özelleştirilebiliyor. Ayrıca ön koltuklar ve arka koltuklar katlanabiliyor. Böylece kanepeye benzer özel bir dinlenme alanı yaratılabiliyor. Nissan Hyper Urban, günlük hayatın koşuşturmacasından uzaklaşma noktasında dinlenme ve kullanışlılığı kusursuz bir şekilde harmanlıyor. Kullanıcı herhangi bir yere park ederek aracın iç mekanını rahatlamak ve gevşemek için kullanabiliyor.
Genel
Hyundai tamamen yenilenen Santa Fe’yi Tanıttı

Hyundai, baştan sona yenilediği Yeni SANTA FE modeliyle SUV segmentinde tüm dengeleri değiştirmeye hazırlanıyor. SANTA FE modelinin tarihi gelişimini paylaşmak ve etkili bir tanıtım yapmak için New Mexico’daki Santa Fe bölgesini tercih eden Hyundai, aynı zamanda araca adını veren coğrafyayı da yâd etmiş oldu. Dünya Prömiyeri filminde radikal bagaj kapağı, iç mekân ferahlığı ve cesur tasarım vurgulanırken tüketicilerin günlük deneyimlerini de farklı bir şekilde işlemiş oluyor.
Yeni modelin köşeli şekli ve uzun dingil mesafesi, SANTA FE’nin daha güçlü bir duruş sergilemesine yardımcı oluyor. Büyüyen boyutlara ek olarak daha cesur ve radikal bir şekilde karşımıza çıkan dış tasarım, hem şehir hem de doğa odaklı ortamlar için son derece uyumlu bir duruş sergiliyor. Yeni SANTA FE’nin ön kısmı, H şeklindeki farları, keskin hatlı çamurlukları ve yukarıda konumlandırılmış motor kapağı sayesinde oldukça güçlü bir ilk izlenim bırakıyor. H şeklindeki farlar, alçak konumlu ızgara tasarımı birlikte, cesur ve ayırt edici bir görüntü oluşturmak için Hyundai ambleminden ilham alıyor.
Daha uzun dingil mesafesi SANTA FE’ye ihtişam duygusu veriyor. Sportif tavan çizgisi, geniş çamurluk eklentileri, daha kısa ön çıkıntı ve etkileyici tasarımlı 21 inç jantlarla merak uyandıran SANTA FE, bir başka deyişle segmentine farklı bir bakış açısı getiriyor. Global pazarlarda 10 farklı gövde rengiyle satışa sunulacak olan yeni model, dış tasarımındaki ihtişamını renkli görselliğiyle de pekiştirmiş olacak. SANTA FE’nin tamamen yeni iç mekanı, yatay ve dikey tasarım öğelerini vurguluyor. Dış tasarımın cesur hatlarına uyum sağlayan iç mekanda genişlik hissini artırmak ve benzersiz bir tasarım dengesi oluşturmak için ön panele ve hava menfezlerine H şeklinde bir tasarım uygulanmış.
Yeni iç mekan, SUV modelin doğasına uygun olarak konfor ve güvenlik özellikleriyle de destekleniyor. SANTA FE’nin 12,3 inçlik dijital panelini ve bilgi-eğlence sistemini kapsayan sınıfının birincisi Panoramik Kavisli Ekranı, görünürlüğü artırırken aynı zamanda lüks vurgusunu perçinliyor. Daha uzun dingil mesafesi ile gelen Yeni SANTA FE, sınıfında lider bir iç mekan sunuyor. Tamamen katlanabilir ikinci ve üçüncü sıra koltuklar, bagaj kapağı açıkken iç mekana teras benzeri bir alan yaratarak kullanıcıların açık havada daha rahat bir şekilde eğlenmelerini sağlıyor.
SANTA FE’nin iç tasarımındaki tavan döşemesi, paspasları, koltukları, koltuk arkalıkları, hava yastığı, kapı çıtası ve panel kaplamaları için çevre dostu malzemeler kullanılmış. Özellikle suni deri koltuklar, insan sağlığını koruyan güvenilir malzemelerden yapılırken Avrupa’da 1. sınıf olarak sertifikalandırılmış.
Yeni SANTA FE, sınıfında lider yükleme kapasitesi ve geniş bir bagaj kapağı sunarak kentsel yaşam tarzları için harika bir alternatif olarak öne çıkıyor. Spor ekipmanlarından kamp malzemelerine kadar her şey için bolca yer sunan yeni model, daha geniş tavan için C sütununda bulunan Gizli tip Destek Kolu ile dış mekan işlevselliğini en üst düzeye çıkarıyor. Yeni SANTA FE’de ikinci ve üçüncü sıra diz mesafesini artırarak yaşam alanına öncelik veren Hyundai, SUV segmentinde sınıfının en iyisi üçüncü sıra koltuk konforu sunuyor.
Benzinli SANTA FE’nin ikinci sıra diz mesafesi, yeni modelde 35 mm artırılarak 1.075 mm’ye çıkarılmış. Hibritin ikinci sıra diz mesafesi de 20 mm artırılarak 1.055 mm’ye ulaşıyor. Üçüncü sıra diz mesafesi uzunluğu ise 15 mm artırılarak 761 mm’ye çıkarılmış. Güçlü SUV, aynı zamanda sınıfının en iyisi üçüncü sıra baş mesafesi sunuyor. Üçüncü sıranın baş yüksekliği 69 mm artırılarak 958 mm’ye çıkamış. Oturma yüksekliği de 30 mm artırılarak 282 mm’ye çıkarılmış ve 10 derece yatırılabiliyor.
Hyundai, doğa tutkunlarının farklı ihtiyaçlarını karşılamak için SANTA FE ile eş zamanlı olarak özel tasarlanmış bir konsept model de tanıttı. XRT Concept adı verilen bu model, zorlu arazi şartlarında yol alabilmek için tasarlanmış. XRT Concept, doğada daha fazla zaman geçirmek isteyenler için geliştirilirken aynı zamanda yükseltilmiş süspansiyonları, arazi tipi lastikleri ve kamp yapmaya elverişli donanımlarıyla görenleri heyecanlandırıyor.
Yeni SANTA FE, Kore ve Kuzey Amerika’da iki farklı aktarma organı seçeneğiyle satışa sunulacak. Benzinli 2,5 litrelik turbo ünite (Theta III 2,5T GDI – 8DCT), maksimum 281 PS motor gücüne ve maksimum 265 Nm torka sahip. Benzinli 1,6 litrelik Turbo Hibrit seçenek ise (Gamma III 1.6T GDI HEV – 6AT), maksimum 180 PS güç ve yine 265 Nm tork üretiyor. Avrupalı SANTA FE ise 1,6 litrelik Turbo Hibrit (Gamma III 1,6T GDI HEV – 6AT) ve benzinli 1,6 litrelik Turbo Plug-in Hibrit (Gamma III) motorlarla satışa sunulacak.
Amerika ve Avrupa dışındaki bazı pazarlarda da 194 PS gücündeki 2,5 litrelik benzinli motorla satışa sunulacak olan Yeni SANTA FE, ilk olarak yılın ikinci yarısında Kore’de satılmaya başlanacak. Gelecek yılın ilk yarısında Kuzey Amerika ve Avrupa’da piyasaya sürülmesi planlanan otomobilin Kuzey Amerika prömiyeri ise 2023 Los Angeles Otomobil Fuarı’nda gerçekleştirilecek.
Hyundai Motor Company Başkanı ve CEO’su Jaehoon Chang, “Birinci nesil SANTA FE’nin 23 yıl önceki tanıtımından bu yana, ikonik SUV modelimiz dünya çapında milyonlarca müşterinin gönlünü fethetti. Yeni SANTA FE’nin şık tasarımı ve güçlü SUV kimliği, segmentinde sınırları zorlayacak” dedi.
Hyundai Global Tasarım Merkezi Başkanı SangYup Lee, “Yeni SANTA FE, şehir hayatı ile doğal ortamlar arasında mükemmel bir denge oluşturan modelimiz. Ayrıca, ailece yaptığımız seyahatlerden özgürlüğün tadını çıkardığımız kamp maceralarına kadar her şeyin üstesinden gelen bir SUV. Daha uzun dingil mesafesi, geniş iç mekanı ve diklemesine açılan bagaj kapağıyla Yeni SANTA FE, günlük kullanımda çok yönlü kullanım özellikleriyle öne çıkıyor” dedi.


Yeni Elektrikli Araç: VERY

Toyota Japonya Mobilite Fuarı’nda Geleceğe Yön Verecek Konseptlerini Sergiledi

Nissan’dan Full Elektrikli Konsept: Hyper Urban Crossover

Lexus’un Dijital Ayna Teknolojisi Es Sedan İle Avrupa Pazarına Geliyor

Motobike Istanbul 2019 Başladı

Toyota Corolla, “Yeni GR Sport” Versiyonu İle Artık Daha Sportif
Sektörel
-
Genel4 sene ago
Lexus’un Dijital Ayna Teknolojisi Es Sedan İle Avrupa Pazarına Geliyor
-
Genel5 sene ago
Motobike Istanbul 2019 Başladı
-
Genel3 sene ago
Toyota Corolla, “Yeni GR Sport” Versiyonu İle Artık Daha Sportif
-
Tasarım4 sene ago
Elektrikli yerli otomobil, C-Sedan “coupe” ve “station wagon” olarak hayal edilirse…