Connect with us

Genel

Yeni Hyundai Tucson Işığıyla Fark Yaratmaya Geldi

Hyundai Tucson, Güney Koreli üretici tarafından ilk kez 2004 yılında satışa sunuldu ve o tarihten bu yana üretilmeye devam etti. Adını Arizona’nın Tucson şehrinden alan otomobilin ikinci nesli ise 2009 yılında tanıtıldı. Avrupa, Avustralya ve hatta Çin pazarına ix35 model adıyla giriş yapan otomobil, Kore ve Amerika gibi güçlü pazarlarda ise Tucson adıyla satılmaya devam etti. Türkiye’de de başarılı satış adetlerine ulaşan ix35, 2015 yılına kadar satılmaya devam etti.
Aldığı global bir kararla “Tucson” adını tüm pazarlarda kullanmaya başlayan Hyundai, özellikle üçüncü jenerasyon ile satışlarında büyük bir ivme yakaladı. 2018 yılında geçirdiği makyaj operasyonuyla 1.6 litre dizel üniteye de kavuşan Tucson, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu birçok pazarda satış rekorları kırarak tüm dikkatleri üzerine çekti. Tucson, 2004 yılında piyasaya sürülmesinden bu yana dünya çapında 7 milyondan fazla satılarak en çok satan Hyundai SUV modeli unvanını elinde bulundurmaya başladı. Avrupa’da 1.4 milyon adet satılan Tucson, bu başarısını dördüncü nesliyle sürdürmek ve hatta segmentinde zirveye yerleşmek istiyor.

Yeni Tucson, markanın yeni “Sensuous Sportiness” yani “Duygusal Sportiflik” tasarım kimliğine göre geliştirilen ilk Hyundai SUV modeli olarak öne çıkıyor. Bu tasarım felsefesinde, dört temel unsur arasındaki uyum karakterize ediliyor. Yani; oran, mimari, stil ve teknoloji. Yenilikçi teknoloji ve çözümlerle üretilen Hyundai modelleri, kullanıcılara duyusal ve duygusal bir dokunuş sunmayı amaçlıyor.
Güçlü bir ilk izlenim sağlayan ön farlar, aracın ızgarasına yerleştirilmiş. Farlar kapatıldığında da aracın önü tamamen siyah ve koyu bir hale dönüşüyor. Geometrik desenlerle ızgaraya entegre edilen LED Gündüz Farları (DRL) ile Parametrik Farlar arasında hiçbir fark yok. En son teknolojiye sahip, yarım aynalı aydınlatma teknolojisi sayesinde DRL’ler açıldığında ızgaranın koyu krom görünümü, mücevher benzeri şekillere dönüşerek göz alıcı bir hale dönüşüyor.

Parametrik detaylar, aracın yan tarafında da belirgin bir tasarım öğesi olarak yer alıyor. Yontulmuş yüzeyler, şık bir siluet ile oldukça kaslı ve maskülen bir yapıya bürünüyor. Sert ve keskin çizgiler, gövde boyunca çarpıcı bir kontrast oluşturarak hareketsiz dururken bile ileriye doğru hareketi anımsatıyor. Gergin atletik şekiller, jantların güçlü ve dinamik bir duruş sağladığı köşeli plastik çamurluk üstü koruyucuları ile kusursuz bir şekilde birleşiyor. Tucson’un sportif tasarım hatları, yan aynalardan başlayıp C sütununa kadar devam ederken, kenarlı, parabolik şekle sahip krom cam çerçevesiyle de iyice vurgulanıyor.
Tucson’un en güçlü bölümü, kesinlikle yan tarafı. Çünkü, yandan bakıldığında etrafı saran kapılar, dinamik ve açılı tekerlek yuvalarıyla beraber oldukça sağlam bir karakter çizgisi oluşturuyor. Arkadaysa parametrik gizli detaylara sahip geniş arka lambalar, tasarım temasını devam ettiriyor. Yeni Tucson’un arka tamponu da parametrik desen ayrıntılarını sportif bir süslemeyle birlikte üç boyutlu bir efektle bütünleştiriyor Spoylerin altına yerleştirilmiş, gizli arka sileceklerin uygulandığı ilk Hyundai modeli olan Tucson, yüksek teknoloji tasarım öğelerini logosunda da devam ettiriyor. Geleneksel marka amblemlerinden farklı olarak, Hyundai logosu üç boyutlu bir şekilde sunuluyor. Dış yüzeyden çıkıntı yapmayan bu pürüzsüz cam Hyundai logosu, aslında aracın teknolojisini ve dinamizmini en iyi şekilde simgeleyen bir detay.
Hyundai Tucson’da donanıma bağlı olarak 18 ve 19 inç jantlara yer veriliyor. Sürüş dinamikleri kadar görselliği de oldukça pekiştiren bu jantlar, özellikle yan taraftaki cesur hatları destekleyen önemli bir ayrıntı.
Yeni Tucson’un sofistike ve ferah iç mekanı, düzenli şekilde organize edilmiş bir evin odasına benziyor. İç mekanda teknoloji ve konfor uyumlu bir şekilde kesişirken, şelalelerden ilham alınmış. Orta ön panodan arka kapılara kadar sürekli akıcı, ikiz gümüş renkli çizgiler, birinci sınıf plastik ve deri kaplamalarla birleştirilmiş. Yeni Tucson, kullanıcılara gelişmiş ve tamamen özelleştirilebilir bir dijital deneyim sağlarken özellikle 10,25 inç dokunmatik multimedya ekranıyla konsolun merkezini belirgin şekilde dolduruyor. Donanım seviyesine bağlı olarak 6 ve 8 hoparlörle desteklenen sistemde müzik dinlemek oldukça keyif verici.

Hyundai tasarımcıları, fiziksel düğmeler ve geleneksel butonlardan vazgeçerek multimedya, havalandırma ve klima gibi donanımları dokunarak kontrol edilir hale getirmiş. Tam dokunmatik ekranlı bir konsola sahip ilk Hyundai modeli olan Yeni Tucson, iç mekandaki yüksek kaliteli yumuşak dokunuşlu malzemeleriyle de görünümünü ve hissiyatını yeni bir seviyeye yükseltiyor. Havalandırma ızgaraları ise kapılardan başlayıp orta konsola doğru akıyor.
Ergonomik kol dayama, orta konsolda, iki kapı cebinde, kablosuz şarj pedinde ve harita gözünde ortam aydınlatması bulunuyor. Gece sürüşlerinde iç mekana farklı bir ambiyans kazandıran bu aydınlatma, 64 farklı renk ve 10 parlaklık seviyesi sunuyor. Yeni Tucson’da donanıma bağlı olarak, siyah ve gri renklerden oluşan kumaş ve deri döşemeli koltuklara yer veriliyor. Bu koltuklar, en üst donanım seviyesinde ön ve arkalarda ısıtmalı olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca, yine en üst donanım seviyesinde elektrikli ön koltuklarda soğutma özelliği de bulunuyor.

Apple CarPlay ve Android Auto ise tıpkı diğer Hyundai modellerinde olduğu gibi Tucson’da da karşımıza çıkıyor. Bu teknolojik özellik ile akıllı telefonların işlevselliği, basitleştirilmiş ve kullanışlı bir şekilde multimedya ekranına aktarılıyor. Bu özellik, sadece sekiz inçlik ekran ile kablosuz olarak kullanılabiliyor. Orta konsolda ise kablosuz şarj özelliği bulunurken aynı zamanda uzun yolculuklarda daha fazla rahatlık için ön ve arka USB bağlantı noktaları da yolcular için düşünülmüş.
Yeni Tucson, segmentine özgü, yeni bir orta yan hava yastığıyla donatılmış. Toplamda yedi hava yastığına sahip araçta kullanılan yeni orta hava yastığı, olası bir çarpışma durumunda ön sıradaki yolcuların birbirleriyle çarpışmasını önlemek ve ciddi yaralanma riskini en aza indirmek için görev alıyor.

Yeni Tucson daha fazla koruma için en yeni Hyundai Smartsense aktif güvenlik ve sürüş yardımı özellikleriyle donatılmış durumda. Yeni özellikler arasında yer alan “Kavşak Dönüşlü Ön Çarpışma Önleme Yardımı (FCA)”, Kör Nokta İzleme Monitörü (BVM) ve Kör Nokta Çarpışma Engelleme Yardımcısı (BCA) sürücülerin günlük kullanımda olası tehlikelerden korunmasına yardımcı oluyor. Kavşak Dönüşlü Önden Çarpışma Önleme Yardımı (FCA), aslında bir nevi otonom fren işlevi demek. Yayaları ve bisikletlileri de algılayabilen bu sistem, sola dönerken kavşaklardaki olası çarpışmaları önlemeye yardımcı oluyor.

Şerit Takip Asistanı (LFA) ise aracın şeridinde ortalanmasına yardımcı olmak için direksiyonu otomatik olarak ayarlıyor. Bu sistem, yol kenarlarının yanı sıra çizgileri de algılayan geliştirilmiş bir Şeritte Kalma Asistanı (LKA) özelliğiyle birlikte çalışıyor. Kör Nokta Çarpışma Uyarısı (BCW) da arka köşeleri izliyor ve başka bir araç algılanırsa dış dikiz aynalarında görsel bir uyarı veriyor.

Güvenli Çıkış Uyarısı (SEW) ise sürücü veya yolcu araçtan inerken karşıdan gelen trafik varsa anında uyarı veriyor. Arka Yolcu Uyarısı (ROA) da Tucson’un en önemli özelliği. Hareketleri algılayan bir sensör aracılığıyla arka koltuklar izleniyor. Aracı terk etmeden ve kilitlemeden önce yolcuları arka koltuklardan çıkarmalarını sağlamak için görsel ve işitsel uyarılar sürücüye iletiliyor. Küçük çocukların veya evcil hayvanların araçta unutulması halinde olası tehlikelerin yaşanması önlenmiş oluyor. Araç Kalkış Uyarısı (LVDA) da trafik ışıklarında harekette gecikme olduğu durumlarda önündeki araç ilerlemeye başladığında sürücüyü uyarıyor.

Arka Çapraz Trafik Çarpışma Uyarısı (RCCW) ise sesli ve görsel uyarı ile uyarı vererek, düşük görüşe sahip dar alanlardan geri geri giderken yaklaşan trafikle çarpışma riskini azaltıyor. Arka Çapraz Trafik Çarpışma Yardımı (RCCA) sistemi de geri giderken karşıdan karşıya geçen araçların arkadan çarpma riski olması durumunda fren uyguluyor. Tucson’da donanıma bağlı olarak 360 derece Çevre Görüş Monitörü (SVM) var. Bu sistem, sürücülerin 360 derecelik kamera sistemiyle park esnasında dört bir yanı aynı anda kontrol etmesini sağlıyor. Sürücü Dikkat Uyarısı (DAW) da özellikle uzun süreli sürüşlerde yorgun sürüşü tespit etmek ve olası kazaları önlemek için geliştirilen bir koruma özelliği.
Uzun Far Yardımı (HBA) ise hem yaklaşan araçları hem de geceleri aynı şeritte ileride olanları algılıyor ve uygun şekilde kısa fara geçerek diğer sürücüler üzerindeki rahatsız edici etkileri azaltıyor. Yeni Tucson, Avrupa’da geliştirilmiş ve Avrupalı kullanıcılar için yine bu bölgede özel olarak test edilmiş bir model. Dünyanın en zorlu yarış pisti olan ünlü Nürburgring Nordschleife’de dayanıklılık testleri ve dinamik testlerden geçirilen Tucson, aynı zamanda İsveç’teki en soğuk kış testlerinden Alpler’deki treyler testlerine ve İspanya’nın güneyindeki sıcak hava testlerine kadar Avrupa çapında sıkı bir üretim öncesi süreçten geçirildi.

Hyundai mühendisleri yol şartlarına ve sürücü tercihine bağlı olarak çok yönlü bir sürüş modu geliştirdiler. Normal veya Eco mod günlük kullanım için uygun olurken aynı zamanda en zorlu yollarda bile konforlu, düz ve dengeli bir sürüşe odaklanıyor. Sport modundaysa ekstra bir tepki verilerek daha dinamik ve daha rijit bir sürüş imkanı sunuluyor.Bu arada, amortisörler daha iyi bir sürüş için daha fazla ayar esnekliği sunan yeni bir valf teknolojisi kullanıyor. Önde MacPherson gergi kolu ve arkada da çok bağlantılı süspansiyon bulunuyor. Bu sistem, sürücüye en iyi düzeyde konfor ve kullanım imkanı sağlıyor.

Hyundai’nin kendi geliştirdiği HTRAC dört tekerlekten çekiş teknolojisi, donanım ve motor tipine göre Yeni Tucson’da sunuluyor. Bu çekiş sistemi, yol tutuşu ve araç hızına bağlı olarak çevik kullanım ve daha iyi tork uygulaması sağlıyor. Farklı sürüş modlarına ek olarak, üç tip arazi modu var. Çamur, Kum ve Kar olarak çeşitli yol koşullarında gelişmiş bir sürüş deneyimi sunan Tucson, sürüş performansını ve HTRAC ayarlarını optimize ederek güvenliğe destek oluyor.

Hyundai Tucson, Türkiye’de ilk etapta benzinli ve dizel Hyundai SmartStream motor seçeneğiyle sunuluyor. Bu motorlar, donanım seviyesine bağlı olarak 4×2 ve 4×4 HTRAC çekiş sistemiyle optimize ediliyor. Tüm motor tipleri ve donanım seviyeleri 7 ileri çift kavramalı DCT ile sunulurken kompakt SUV segmentindeki en en ideal ve en verimli güç aktarma organları yelpazesini sunuyor. Güç aktarma organı seçenekleri, sürüşün eğlenceli olmasından ödün vermeden emisyonları da azaltmak için geliştirilmiş.

Benzinli 1.6 litre T-GDI motor, dünyanın ilk Sürekli Değişken Valf Süresi (CVVD) teknolojisine sahip. CVVD, motor performansını ve yakıt verimliliğini optimize ederken aynı zamanda çevre dostu. Valf kontrol teknolojisi, sürüş koşullarına göre valf açma ve kapama süresini düzenliyor. Koşullara bağlı olarak sürüş sırasında valf açılma süresini değiştirebilen sistem, performansı yüzde 4, yakıt verimliliğini yüzde 5 arttırırken emisyonları da yüzde 12 azaltıyor. Daha fazla performans ve daha az emisyon için geliştirilen 1.6 litre turbo motor, Yeni Tucson’da 3 beygir artırılarak 180 beygire ulaşıyor.

Diğer bir seçenek olan 1,6 litrelik CRDi Smartstream dizel motor ise 136 beygir güç üretiyor. 7DCT ve dört veya iki tekerlekten çekiş ile sunulan bu motor, her zaman olduğu gibi C-SUV segmentindeki tüm beklentileri en iyi şekilde karşılıyor. Hem performans hem de ekonomi vaat eden bu seçenek, Tucson’un Türkiye pazarındaki en ideal kombinasyonu olarak da öne çıkıyor.

Hyundai Assan, Yeni Tucson modelinde 4 farklı donanım seviyesi ve iki tip motor seçeneğine yer veriyor. Benzinli motor, Comfort donanım seviyesi ve 4×2 çekiş seçeneği ile satın alınabiliyor. Dizel motor ise Prime donanım seviyesinden itibaren başlıyor ve konforu artıran Elite ve Elite Plus seçenekler zenginleştirilebiliyor. Dizel motor, 4×2 ve 4×4 HTRAC ile satışa sunulurken tüm motor ve donanım seviyelerinde 7DCT şanzımana yer veriliyor. Hyundai Tucson’un satış fiyatı, lansmana özel olarak 377.000 TL’den başlarken en üst donanım seviyesi olan dizel Elite Plus seçeneğinde ise 549.000 TL’ye kadar değişiyor.

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Genel

Volkswagen Yeni Transporter’ın Dünya Prömiyeri’ni yaptı

Volkswagen Ticari Araç, Hannover’de düzenlenen IAA Transportation 2024 fuarında yeni modellerini sergiledi. Dünyanın en büyük ticari araç fuarının yıldızı, tamamen yeniden geliştirilen ve dünya prömiyeri yapılan Yeni Transporter oldu.

Yeni Transporter: Her yönüyle her zamankinden daha iyi
Üst seviyeye taşınan ekipman ve teknik özellikleriyle Yeni Transporter, daha fazla alan, yüksek taşıma ve çekme kapasitesi ile verimli bir kullanım sağlarken, son teknoloji sürüş destek sistemleri ve fonksiyonel ön gösterge paneli ile de kullanıcılarına daha konforlu ve güvenli bir sürüş sunuyor. Transporter ve Caravelle, tarihinde ilk kez, turbo dizel motor seçeneklerine ek olarak, plug-in hibrit ve elektrikli motor seçenekleri ile satın alınabilecek. Yeni Transporter’ın modern tasarımı, önceki nesillerinden aktarılan genleriyle kendine özgü tarzını devam ettiriyor.

Her ihtiyaca uygun çözüm
Yeni nesil Transporter’ın pazara sunulmasıyla birlikte Volkswagen Ticari Araç, “her ihtiyaca uygun çözüm” sunma stratejisini hayata geçiriyor. Transporter hem iş hem özel amaçlı kullanılırken, Caravelle konforlu yolculuğa odaklanıyor. Multivan ailenin eğlence ve VIP iş amaçlı kullanılan modelini temsil ederken, Multivan platformunda üretilen Yeni California da markanın karavan modeli olarak pazarda yer alıyor. ID. Buzz ve ID. Buzz Cargo modelleri ise markanın e-mobilite ikonları olarak öne çıkıyor. Tolga Senyücel yaptığı açıklamada, Volkswagen Ticari Araç’ın Yeni Transporter / Yeni Caravelle, Multivan ve ID. Buzz ile birlikte, kendi sınıfındaki en geniş model yelpazesine sahip olduğunu belirtti.

Ergonomik Yüksek Teknoloji
Yeni Transporter ve Yeni Caravelle, dijital gösterge, bilgi eğlence ekranından kontrol edilebilen özellikler ve sabit fiziki tuşlar sayesinde, aracın her koşulda kolay ve güvenli bir şekilde kullanılmasını sağlıyor. Bu aynı zamanda çeşitli USB ve 12 V soketlerin entegrasyonunun yanı sıra veya plug-in hibrit ve elektrikli modellerde 230 V soket ekleme seçeneğini de içeriyor. Yeni Transporter’da yükleme hacmi yüzde 10’dan fazla artarak 5,8 m3‘e ulaştı. Uzun şasi ve yüksek tavanlı Panel Van versiyonunda bu değer 9,0 m³’e kadar çıkıyor. Maksimum taşıma kapasitesi ise 1,33 tona ulaşmış durumda.

Dizel, Hibrit ve Elektrikli Sürüş Seçenekleri
Yeni Transporter’da yedi farklı motor seçeneği sunuluyor; üç turboşarjlı dizel (TDI), bir plug-in hibrit tahrik (eHybrid) ve üç elektrikli (e-Transporter ve e-Caravelle) motor seçeneği yer alıyor. TDI motorlar 81 kW (110 PS), 110 kW (150 PS) ve 125 kW (170 PS) güç üretiyor. 125 kW TDI versiyon 8 ileri otomatik şanzımanla sunulurken, 110 kW TDI için 6 ileri manuel şanzımana alternatif olarak isteğe bağlı otomatik şanzıman da mevcut. 110 kW ve üstü TDI modelleri, 4MOTION dört tekerlekten çekiş sistemi ile tercih edilebiliyor.

Fuarda ayrıca ,Yeni Multivan eHybrid 4MOTION ve Yeni California modellerinin yanı sıra, ID.Buzz model ailesinin dört tekerlekten çekiş sistemine sahip ilk modeli olan ID.Buzz GTX’i ve ID. Buzz Cargo 4MOTION modelini sergiledi.

Continue Reading

Genel

Hyundai Yeni SANTA FE Türkiye’de satışa sunuldu

Hyundai’nin bundan 24 yıl önce satışa sunduğu Santa Fe modeli, beşinci nesliyle tüm dikkatleri üzerine çekiyor. Markanın global olarak en çok satılan SUV modellerinden biri olan Santa Fe adını Amerika’daki Santa Fe şehrinden alıyor. Dış ve iç tasarımda radikal bir dönüşüm sergileyen Santa Fe, bagaj kapasitesini artırdığı gibi bunu yeni bir iç mekan, teknolojik donanımlar ve güvenlik asistanlarıyla da bir SUV otomobildeki beklentileri fazlasıyla karşılıyor.
Santa Fe’nin yeni tasarımı, kare şeklindeki oranlarıyla karakterize edilen rafine ve sağlam bir tasarım olarak tanımlanabilir. Yeni otomobilin dış görünümü, daha uzun dingil mesafesi ve daha geniş bagaj kapağı alanı sayesinde sınıfının sınırlarını aşmış durumda. Aracın iddialı ön kısmı, genel olarak tasarımda baskın bir şekilde öne çıkıyor. H şeklindeki tasarım öğeleri, krom radyatör ızgarası deseni ve geniş bir görüntü yansıtan yatay bir düzen ile harmanlanıyor.

Geleceğe yönelik aydınlatmanın bir örneği olan H-light LED lambalar, birleşik bir çizgide birleşirken aynı zamanda aracın özenle tamamlanmış krom radyatör ızgarasıyla uyum sağlıyor. Arttırılmış uzunluk ve yükseklik, daha uzun dingil mesafesi ve kısaltılmış ön çıkıntı gibi ferah unsurlarla yeniden tanımlanan Santa Fe’nin benzersiz stili, tamamlayıcı bir tavan ve kemer çizgisiyle daha da güçlendiriliyor. Buna ek olarak; 20 inçlik alaşım jant tasarımı, genel olarak sofistike ve aynı zamanda şık görünüme katkıda bulunuyor.

Arka tasarım ise uzatılmış bagaj kapağını tamamlayacak şekilde hazırlanmış. Ön taraf ile aynı H-ışık konseptini içeren arka, burada da yatay bir şekilde uzatılmış ve ayırt edici lambalarla öne çıkıyor. Arka stop lambalarında da H şekline yer verilerek tasarımda bütünlük sağlanıyor. Gizli tip arka silecekle desteklenen arka bagaj kapağı, tamamen açıldığında da üstün bir yükleme alanı sunuyor. Arka tampondaki sinyaller ve geri vites lambalarını birleştirerek rafine bir sofistike görüntü sunan otomobil, gri renkli logo ve yeni Santa Fe yazısıyla da lüks dokuyu destekliyor. Kısacası, Santa Fe’nin arka tasarımı, Hyundai’nin yenilikçiliğini ve tasarımdaki farkındalığını temsil ediyor. Bu arada Santa Fe, Türkiye’de 7 farklı gövde rengiyle satışa sunuluyor.

Yeni Santa Fe, dört farklı renk seçeneğine sahip geniş iç mekanında çok sayıda depolama ve saklama gözü seçeneği sunarak yolcu rahatlığını ön planda tutuyor. Birinci sıradan üçüncü sıraya kadar yolcular, stil ve işlevsellik arasında uyumlu bir denge sağlayan, özenle hazırlanmış bir ortamla ağırlanıyor. Gösterge panelinden başlayarak ön ve arka kapılara kadar sorunsuz bir şekilde uzanan bu aydınlatma, kokpitte yer alan 12,3 inçlik çift panoramik kavisli ekran, kokpitin altına doğru yerleştirilen 6,6 inçlik klima kontrolü de kendine özel bir dijital ekrana sahip.

Direksiyon koluna entegre elektronik vites kolu yani shift by wire ise sürüş sırasında sezgisel ve hızlı vites değiştirme olanağı sağlıyor. Aşırı ısınmayı önlemek için dahili bir soğutma fanıyla donatılmış çift kablosuz akıllı telefon şarj pedi, iki akıllı telefonun aynı anda şarj edilmesini sağlıyor. Dijital Dikiz Aynası (DCM) ise bir kamera sensörü aracılığıyla gerçek zamanlı arka görüntüleri aynaya yansıtarak görüşü optimize ediyor. Bu gelişmiş dikiz aynası, altındaki bir buton ile dilendiği zaman geleneksel cam ayna şeklinde de kullanılabiliyor. Santa Fe, 12 inçlik Head-Up Display (HUD) yani sanal gösterge paneliyle de güvenlik ve rahatlık sunmaya devam ediyor.

Yedi kişilik oturma kapasitesine sahip Santa Fe’de entegre Hafızalı Koltuk (IMS) özelliği, bel destekli sürücü koltuğu, elektrikli ön koltuklarda hem ısıtma hem de soğutma özelliği arka koltuklarda tek bir tuşla anında katlanabilme, Arka Yolcu Uyarısı (ROA) sistemi de var. Bu sistem, araçtan inerken herhangi bir yolcu, eşya ve evcil hayvan unutulmaması için sürücüyü görsel ve işitsel olarak uyarıyor.gibi özellikler bulunuyor. Geniş bir D segmenti SUV olarak tasarımda ve konforda öne çıkan Santa Fe, normal konumda 628 litre bagaj hacmi sağlıyor. Arka sıra koltuklar yatırıldığında da 2.253 litrelik bir hacim sunuyor. Müzik sisteminde de oldukça iddialı olan Yeni Santa Fe, Bose Premium ses teknolojisini kullanıyor. Subwoofer da dahil olmak üzere 12 adet yüksek performanslı hoparlörle üstün bir müzik keyfi sunan BOSE Premium ses sistemi, gerçek anlamda sürükleyici bir ses deneyimi sağlıyor.

Geliştirilmiş çarpışma sistemiyle listeye başlayan Yeni Santa Fe, üst düzey özellikleriyle güvenliğe öncelik veriyor. Yüksek mukavemetli çelikle üretilen gövde, güçlendirilmiş bağlantı noktaları ve gelişmiş ADAS adaptif sürüş sistemleriyle dikkat çekiyor. Sürücü sırası, merkez ve yan hava yastıkları dahil olmak üzere toplam 10 hava yastığı içeren güvenlik paketi, her yönden çarpışmalara karşı optimum koruma sağlıyor. Sürüş güvenliği özellikleri arasında yer alan FCA yani Ön Çarpışma Önleme Sistemi, Santa Fe’de ikinci jenerasyon olarak karşımıza çıkıyor. Kör Nokta Çarpışma Önleme Asistanı (BCA) ise şerit değiştirme veya ileri sürüş sırasında kör noktadaki araçlarla çarpışma riski algılandığında otomatik olarak frenlemeyi devreye alıyor. Şeritte Kalma Asistanı (LKA), istem dışı şeritten çıkmaları önlemek için uyarılar ve otomatik direksiyon yardımı sağlarken, Güvenli Çıkış Asistanı (SEA) ise araç hareketsizken yaklaşan araçlarla çarpışma riski algıladığında kapıları kilitli tutuyor ve yolcuları uyarıyor. Akıllı Hız Sınırı Asistanı (ISLA) da ön görüş kamerası veya navigasyon bilgilerini kullanarak hız konusunda uyarı yapıyor. Sürücü Dikkat Uyarısı (DAW) sistemi de sürücünün dikkat seviyesini analiz ederek düşük dikkat seviyeleri için uyarı veriyor ve gerektiğinde sürücüye mola öneriyor. Ayrıca, öndeki araç hareket ettiğinde de sürücüyü uyarıyor. Kör Nokta Görüntüleme (BVM) ise sağ veya sol sinyal etkinleştirildiğinde yolun müsaitliğine göre uyarı veriyor.

Santa Fe, ön ve arka tekerleklerin sürüş gücünü akıllıca kontrol eden ve kar, yağmur ve keskin virajlar gibi çeşitli sürüş koşullarına uyum sağlayan gelişmiş bir Sürüş Çekiş Sistemi ile donatılmış. Bu sistemin bir parçası olan Arazi Modu, sürücülerin kar, çamur ve kum için belirli ayarları seçmesine olanak tanıyor. Bu seçim, gösterge panelinden anlık olarak takip edilebiliyor.

Yeni Santa Fe, Türkiye’de farklı kullanım tarzlarına da olanak sağlayan güçlü bir benzinli turbo hibrit motor seçeneğiyle sunuluyor. Verimli bir performansa ve aynı şekilde düşük yakıt tüketimine sahip 1.6 litrelik turbo beslemeli motor, 1.49 kWh’lık bataryaya sahip elektrik motoruyla kombine ediliyor. Böylelikle tam 215 beygir güç üreten hibrit otomobilin maksimum torku ise 367 Nm. Yeni Santa Fe, 0’dan 100 kilometre hıza 9.8 saniyede çıkarken ortalama olarak da 7.3 lt yakıt tüketiyor. Hyundai’nin üstün dört tekerden çekiş teknolojisi, Yeni Santa Fe modelinde de kullanılıyor. Tork konvertörlü 6 ileri otomatik şanzımanla desteklenen 1.6 litrelik motor, Hyundai’nin hibrit teknolojisine olan bağlılığını da kanıtlamış oluyor. Hibrit Marş Jeneratörü (HSG), genel performansı artırmak için yeni bir soğutma tasarımı ve yüksek verimli kalıcı mıknatıs içeriyor. Çekiş motoru, verimliliği ve performansı en üst düzeye çıkarmak için tasarlanmış olup pürüzsüz bir sürüş deneyimi sağlıyor.

Türkiye’de “Progressive” donanım seviyesi ile satışa sunulan Santa Fe 1.6 Hibrit, “ECO” veya “SMART” modu seçildiğinde sürücülerin direksiyon arkasına yerleştirilen vites kulakçıklarıyla rejeneratif frenleme yapmasına da olanak sağlıyor. EV modellerde olduğu gibi üç adımda ayarlama imkanı tanıyan Rejeneratif Denge Kontrolü (RSC), tekerleklerin zeminde kayma olasılığında bile rejeneratif frenlemenin sürdürülmesini sağlıyor. Akıllı Rejeneratif Frenleme özelliği, seyir halindeyken ileri trafik akışına ve navigasyon haritası bilgilerine göre rejeneratif frenleme aşamasını otomatik olarak ayarlayarak verimliliği ve rahatlığı bir üst seviyeye taşıyor. Kısacası, tamamen elektrikli modellerde olduğu gibi hibrit sistemi için gerekli olan enerjinin geri kazanımı daha çabuk ve daha fazla oluyor.

Satışa sundukları yeni modelle ilgili görüşlerini dile getiren Hyundai Assan Genel Müdürü Murat Berkel, “Bundan 24 yıl önce satışa sunduğumuz Santa Fe, dünya çapında 6 milyondan fazla satarak kendi segmentinde büyük bir başarı gösterdi. Tamamen yenilenen beşinci nesil Yeni Santa Fe’yi ülkemizde de satışa sunmaktan büyük bir heyecan duyuyoruz. Yeni Santa Fe, lüks ve premium SUV modelleri tercih eden kullanıcılar için yüksek kalitesi, geliştirilmiş sürüş dinamikleri, verimli hibrit motoru ve artırılmış iç mekan konforuyla güçlü bir tercih sebebi olacak. Yeni Santa Fe, markamızın SUV segmentindeki performansıyla birlikte aynı zamanda marka imajına ve gelecek modellerimize de ışık tutacak” dedi.

Continue Reading

Elektrikli

Audi’nin ödüllü modeli Q4 e-tron Türkiye’de

Audi’nin, elektrikli modellerdeki büyüme trendine büyük bir ivme kazandıran ödüllü modeli Q4 e-tron Türkiye’de satışa sunuldu.

Gerçekleştirilen kapsamlı güncellemeler sonrasında yeni süspansiyon, artırılmış verimlilik, karakteristik ses ve daha da zengin standart donanım özellikleriyle dikkat çeken modelde, optimize edilen sürüş özellikleri ve daha yüksek şarj kapasitesi öne çıkıyor. Ayrıca sürüş asistan sistemlerinin işlev yelpazesi de daha genişletilmiş. Q4 45 e-tron ve Q4 55 e-tron quattro motor seçenekleri ve iki farklı (SUV – Sportback) kasa tipiyle satışa sunulan model 3.679.699 TL’den başlayan fiyatlarla alınabiliyor. Ayrıca araç ile birlikte 11 kW’lık e-tron kompakt şarj cihazı da ücretsiz olarak sunuluyor.

Bütün Q4 e-tron versiyonlarında 77 kWsa net (brüt 82 kWsa) enerji kapasitesine sahip bir batarya kullanıyor. Optimize edilen hücre kimyası sayesinde, DC şarj performansı daha da iyileştirildi. Böylece ideal koşullar altında yaklaşık 28 dakikada yüzde 10’dan yüzde 80’e şarj mümkün oluyor. Hem quattro hem de arkadan itişli motorlar 175 kW maksimum DC şarj gücüne sahip. Batarya koruma işlevi şarj seviyesini otomatik olarak yüzde 80’de tutuyor ve bataryanın ömrünü uzatmaya yardımcı oluyor ancak, kullanıcılar arzu etmeleri halinde uzun yol için bataryalarını yüzde 100 oranında şarj edebiliyor.

İster arkadan itişli ister dört tekerlekten çekişli quattro olsun, tüm Audi Q4 e–tron versiyonlarının arka aksında sürekli tahrikli senkron bir motor (PSM) çalışıyor. Audi Q4 Sportback 45 e-tron, WLTP döngüsünde 557 kilometreye kadar menzile ulaşabiliyor. Arkadan itişli Audi Q4 45 e-tron ve Audi Q4 Sportback 45 e-tron 210 kW (286 bg) güç sağlıyor ve 6,7 saniyede 0’dan 100 km/s hıza ulaşıyor. Ürün gamının en üst versiyonu olarak Audi Q4 55 e-tron quattro ve Audi Q4 Sportback 55 e-tron quattro 250 kW (340 bg) güç sağlıyor ve 0’dan 100 km/s hıza 5,4 saniyede ulaşıyor. Tüm versiyonlarda maksimum hız 180 km/s.

Optimize edilen ısı yönetimi yeni elektromotorun verimliliğini artırıyor, aynı zamanda enerji tasarruflu soğutma sağlıyor. Şanzıman ve aktarma organlarında yapılan yeni mühendislik çalışmalarıla sıcaklık kontrol altına alınıyor. Ayrıca statorun dış kısmında su soğutma gömleği bulunuyor. Bu sayede soğutma döngüsü yağ sıcaklığını düşürürken termal verimlilik de artırılıyor.

Gelişmiş direksiyon tepkisi: Audi DNA’sına sahip süspansiyon.
Audi DNA’sına uygun yeni bir süspansiyon kurulumu, daha fazla konfor, sürüş keyfi ve stabilite arasında gelişmiş bir denge sağlıyor. İster standart konfor süspansiyon ister spor süspansiyon, isterse de sönümleme kontrollü süspansiyon sistemi olsun, direksiyon özellikleri ve amortisör ayarları her üç süspansiyon için özel olarak uyarlanıyor. Böylece dengeli süspansiyon davranışı, gelişmiş direksiyon tepkisi ve daha dengeli gövde kontrolü gibi kazanımlar oluşuyor.
Spor süspansiyon gövdeyi 15 milimetre alçaltıyor. Yeni yay-amortisör kurulumu ve yeni direksiyon kurulumu birlikte Audi’ye özgü dengeli ve güvenli sürüş hissi dışında sportif direksiyon tepkileri sağlıyor. Audi Q4 e-tron versiyonları direksiyon emirlerine hassas tepkiler vererek daha kıvrak ve daha sportif sürüş özellikleri sağlıyor.

Daha zenginleşen standart donanım
Audi MMI navigasyon plus, MMI plus bilgi-eğlence sistemi ve tamamen dijital 10,25 inç gösterge ekranı Audi sanal kokpit yeni modelde standart olarak sunulan donanımlar. Elektrikli bagaj kapağı standart olup, isteğe bağlı olarak sunulan konfor anahtar ile birlikte ayak hareketlerine de tepki veriyor. Ayrıca ön koltuk ısıtması da standart olarak sunuluyor. Önemli sürüş asistan sistemlerinin de standart olarak sunulduğu Q4 e-tron’da yer alan Şerit Değiştirme Uyarısı, aracın arkasındaki ve yanındaki trafiği izliyor ve kritik bir durumda şerit değiştirmek istediğinde sürücüyü uyarıyor. Sistem bu amaçla arka radar sensörlerinden gelen bilgileri de kullanıyor.

Özgün akustik kimlik “Karakter sesi”
Audi Q4 e-tron serisi, özgün akustik kimlik “Karakter sesi” sayesinde sadece görsel olarak değil, aynı zamanda akustik olarak da benzersiz olmaya devam ediyor. Audi, opsiyonel olarak kompakt SUV serisine özgün akustik kimlik kazandırıyor.

Dijital olarak üretilen sürüş sesi, arka alandaki iki harici hoparlör ve arka kapılardaki iki dahili hoparlör aracılığıyla iletiliyor ve fabrika çıkışı opsiyon olarak sunuluyor. Bu yenilikçi ses ortamı, güç kullanımına ve maksimum hıza kadar sürüş hızına bağlı olarak değişiyor. Özgün ses yüksek bir tanınma etkisine sahip olup aynı zamanda aracın ilerici karakterini duygusal olarak ifade ediyor.

Continue Reading

Elektrikli

Volvo Cars, yeni Volvo XC90’ı ve Elektrikli Volvo EX90’ı tanıttı

Volvo’nun ikon modeli haline gelen ve en çok satan modeli SUV modeli XC90 ve tamamen elektrikli yeni SUV’u Volvo EX90, Göteborg’da tanıtıldı. Pek çok alanda ödül kazanan bu amiral gemisi SUV modeli XC90, iç ve dış tasarımındaki teknolojik yenilikler ve estetik güncellemeler sayesinde her zamankinden daha güçlü bir konuma ulaştı.

Sunduğu “konfor” ile öne çıkan, yedi koltuklu premium SUV modeli XC90, aynı zamanda yollardaki en güvenli otomobillerden biri olarak tanınıyor. XC90’ın plug-in hybrid versiyonu, WLTP test sonuçlarına göre tek şarjla 70 kilometreden fazla elektrikli menzil sunarak, her zaman B planı sunan rahat bir elektrikli sürüş deneyimi sağlıyor. Bu özellik birçok sürücünün günlük seyahatini sıfır egzoz emisyonu ile tamamlamasını mümkün kılıyor. Ayrıca Volvo Cars’ın verilerine göre sürücüler, en yeni plug-in hybrid Volvo modellerinde kat ettikleri toplam mesafenin yaklaşık yarısını sadece elektrik gücüyle tamamlıyor.

Yeni ve daha modern dış tasarım, XC90’ın görünümünü daha da güçlü hale getiriyor. Bu tasarım, Volvo Cars’ın tamamen elektrikli otomobil üreticisi olma yolundaki vizyonunu yansıtırken, markanın diğer yeni, tamamen elektrikli modellerine de atıfta bulunuyor. Yenilenen iç mekân, yeni EX90 ve EX30 modellerinde görülen kullanıcı deneyimlerini yeni XC90’a taşınıyor. Dengeli bir ürün portföyü Volvo Cars CEO’su Jim Rowan, “Yeni XC90, güven duygusunu her yönüyle hissettiriyor. Bu hiç de şaşırtıcı değil; hibrit amiral gemimiz yıllardır en çok satan modellerimizden biri ve hâlâ müşterilerimizin favorisi. Konfor, geniş alan, lüks, çok yönlülük ve hibrit verimliliği… XC90, tüm bu özellikleri bir arada sunuyor. XC90 ve onun tamamen elektrikli kardeşi EX90, tam elektrifikasyona geçiş sürecimizde bize dengeli bir portföy sağlıyor” dedi.

Jim Rowan EX90 için ise “EX90’ı farklı sürüş koşulları ve yol şartlarında test ettikten sonra, bu otomobilin şimdiye kadar yaptığımız en iyi otomobil olduğunu güvenle söyleyebilirim. Şarj deneyiminden yol tutuşuna, sürüş konforundan kabinin sessizliğine, olağanüstü ses sisteminden güvenlik ve gelişmiş kullanıcı arayüzüne kadar EX90, daha önce yapılmış herhangi bir Volvo’ya benzemiyor. Bu, Volvo Cars için yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor” diyerek sözlerine devam etti. Volvo Cars’ın tamamen elektrikli modeller ve plug-in hybrid modeller arasında kurduğu bu denge, şirketin elektrifikasyon çalışmalarını güçlendirerek devam etmesini sağlıyor.

Yeni jenarasyon kullanıcı deneyimi için tasarlanmış dokunmatik ekran Yeni XC90’ın daha yüksek çözünürlüklü ve daha büyük merkezi bilgi-eğlence ekranı, mevcut kullanıcı deneyimini iyileştirirken; yeni özellikler, uygulamalar ve kablosuz yazılım güncellemeleri sürücülere daha zengin bir dünyanın kapılarını aralıyor. Volvo Cars Ürün ve Strateji Lideri Erik Severinson, XC90’ın müşteri deneyiminde önemli bir gelişme sağlayacak ve sürücülere insan odaklı teknoloji çözümleri sunma yolculuğunda önemli bir adım oluşturacak yeni uygulamalarını vurgulayarak; Kullanıcı deneyimini zaman içinde daha da iyileştirmek için uzaktan ulaşılabilir güncellemeler yoluyla sunulan yeni ve gelişmiş özelliklerle sürücülerin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde sürekli ve sorunsuz bir şekilde uyarlamaya devam ediyoruz.

Yeni XC90’ın içindeki deneyimi geliştirmek adına daha büyük, 11,2 inçlik bağımsız bir merkezi ekran ekledik. Ayrıca piksel yoğunluğunu yüzde 21 artırarak daha net bir görüntü sağladık. Elbette bu ekranın içeriğinde de büyük değişiklikler yapıldı. Artık haritalar, medya ve telefon gibi en yaygın uygulamalar ve kontroller ana ekranda yer alıyor. Bu teknoloji, Volvo’nun en yeni elektrikli otomobilleriyle aynı kuruluma sahip. Böylece sürücüler, en sık kullandığı özelliklere ulaşmak için ekrana daha az dokunuyor. Örneğin, kullanıcı navigasyon yönlendirmelerini takip ediyor ve aynı zamanda müziği değiştirmek istiyorsa medya özelliğine erişmek için artık Google Haritalar’dan çıkmasına gerek kalmıyor. Ekranda duruma göre gösterilen, içeriği değiştiren ve en son kullanılan uygulamaları görüntüleyen bağlamsal bir alan da yer alıyor” dedi.

Yeni XC90 yollardaki en güvenli otomobillerden biri En güvenli otomobillerden biri olarak tasarlanan XC90, gelişmiş güvenlik kafesi ve kapsamlı aktif güvenlik özellikleri ile donatıldı. Yeni XC90, radar ve ön kamerayı kullanarak karşı şeride girip girmediğinizi tespit edebiliyor ve çarpışma riskini önlemek için sizi güvenli bir şekilde kendi şeridinize yönlendirebiliyor. Aynı zamanda, yoldan çıkma riskini azaltmaya yardımcı oluyor. Ayrıca, diğer araçlarla, yayalarla, bisikletlilerle ve İsveç’te sıkça görülen geyik gibi büyük hayvanlarla çarpışmayı önlemeye yönelik frenleme ve yönlendirme sistemlerine de sahip. Efsanevi konfor XC90’da standart olarak sunuluyor.

Yeni XC90, efsanevi oturma konforu ve standart olarak sunulan iyileştirilmiş süspansiyon sistemiyle her zamankinden daha iyi bir sürüş deneyimi sunuyor. Her bir amortisör, daha güvenli ve rahat bir sürüş deneyimi için hem konforu hem de dengeyi optimize etmek üzere mevcut yol koşullarına mekanik olarak uyum sağlayabiliyor. Havalı süspansiyon seçeneği de sunulan yeni XC90 modelinde, sürücünün tercihine göre otomobil yerden 20 mm alçalabiliyor ve 40 mm yükselebiliyor. Bu özellik, otomobilin içine girerken veya çıkarken rahatlık, yüksek hızlarda daha iyi bir aerodinamik sürüş ve engebeli arazide ilave sürüş yüksekliği gibi avantajlar sunuyor. Yeni XC90’ın bazı bölümlerine eklenmiş ekstra yalıtım ise otomobilin içerisinde rüzgâr sesinin ve yol gürültüsünün çok daha az hissedilmesini sağlıyor.

Yenilenen iç mekânla birlikte modern İskandinav tasarımları, yeniden tasarlanmış bir gösterge paneliyle birlikte geliyor. Yatay şekle sahip gösterge paneli, birinci sınıf geri dönüştürülmüş malzemelerden yapılan dekoratif detaylarla süslenmiş ve yenilenen dikey havalandırma tasarımıyla tamamlanmış. Geliştirilmiş aydınlatma, gece yolculuklarında lüks hissini artırıyor. Yeni XC90’ın kabini daha da kullanışlı hale getirildi. Orta konsola, ince içecek kutuları için ek bir küçük bardak tutucu eklendi ve kablosuz telefon şarj imkânı sağlayan alan daha erişilebilir bir konuma yerleştirildi. XC90’da bir sahnenin, konser salonunun veya caz kulübünün akustiğinin aslına sadık kalabilen, bir otomobil için en iyi ses sistemlerinden biri olan Bowers & Wilkins High Fidelity ses sistemi yer alıyor. Yeni Volvo XC90’ın üretiminin 2024 yılı sonlarında başlaması doğrultusunda Türkiye pazarında 2025 yılı itibariyle satışa sunulması planlanıyor.

Volvo EX90 ile güvenlik ve sürdürülebilirlikte yeni standartlar Göteborg’da gerçekleştirilen lansmanda XC90’ın yanı sıra merakla beklenen Volvo Cars’ın güvenlik, sürdürülebilirlik ve insan odaklı teknoloji alanlarında yeni standartlar belirleme konusundaki kararlılığını temsil eden EX90 da görücüye çıktı. Tamamen elektrikli bir altyapı platformu üzerinde geliştirilen Volvo EX90, WLTP standartlarına göre, tek bir şarjla 600 kilometreye menzili sunuyor ve 30 dakikadan kısa sürede yüzde 10’dan yüzde 80’e kadar şarj olabiliyor. Volvo EX90, önceki tüm Volvo modellerinden daha yüksek seviyede güvenlik özelliklerine sahip. Sürücüsünü ve çevresini korumak için tasarlanmış ileri düzey güvenlik sistemleri ile donatılan EX90; kamera, radar ve Lidar gibi son teknoloji sensörler aracılığıyla çevresini algılayarak sürüş güvenliğini üst seviyeye çıkarıyor. Bu sensörler, sürücünün dikkat dağınıklığı veya yorgunluk gibi durumlarını tespit ederek gerektiğinde müdahale ediyor.

EX90, dış dünyanın 360 derece gerçek zamanlı görünümünü oluşturmak için NVIDIA DRIVE üzerinde çalışan Volvo Cars’ın kendi yazılımını kullanıyor. Bu sistem, sürücünün tepkisini geciktiren durumlarda devreye girerek güvenliği sağlıyor. Lidar teknolojisi, gündüz veya gece, otoyol hızlarında bile küçük nesneleri algılayarak sürücünün harekete geçmesi için ek zaman yaratıyor. EX90’ın 14,5 inçlik orta ekranı, Google Asistan, Google Haritalar ve Google Play’deki favori uygulamaları içeren gelişmiş bir bilgi-eğlence sistemi sunuyor. Kablosuz Apple CarPlay ile uyumlu olan sistem, standart 5G bağlantısı sayesinde uygulamaların kolaylıkla yüklenmesini sağlıyor. Ayrıca, Volvo’da bir ilk olan Dolby Atmos özelliğine sahip yeni Bowers&Wilkins ses sistemi ve baş desteğine entegre hoparlör sayesinde müzik deneyimini bir üst seviyeye taşıyor.

Volvo EX90, telefona entegre anahtar teknolojisi ile kullanıcıların akıllı telefonlarını anahtar olarak kullanmalarına da olanak tanıyor. Günlük yaşamı, düşünceli ve kullanıcı dostu özellikleriyle geliştirmek için tasarlanan Volvo Cars’ın amiral gemisi tamamen elektrikli SUV’u olan EX90’ın ilk partisi Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa pazarına sunuldu. Bu pazarlardaki Volvo kullanıcıları Eylül ayının sonuna kadar otomobilleriyle buluşabilecekler. Bu yılın son çeyreği ile 2025’in ilk çeyreği arasında ise diğer pazarlara ulaştırılması hedeflenen yeni EX90 için Türkiye’deki satış planları doğrultusunda tüm hazırlıkları devam ediyor.

Continue Reading

Sektörel

Copyright © Carturk - carturk@gmail.com