Connect with us

Genel

Elektrikli Ampera İstanbul’da

Car of the Year jürisi tarafından 2012’nin en iyi otomobili seçilen Ampera, 23 Avrupa ülkesinde gerçekleştirdiği Roadshow’un Türkiye ayağı için 9-10-11 Mayıs’ta İstanbul’daydı. Ampera microsite üzerinden kayıt yaptırmış olan Opel müşterileri ve filo müşterilerinin test sürüşlerinde Ampera’nın öne çıkan en önemli özelliği hibrid ve orta sınıf dizellerden bile daha düşük kullanım maliyeti oldu. Ampera ile katedilen 100 km 9 TL’ye mal oluyor. Diğer bir deyişle, Ampera ile 1 km, klasik benzinli otomobillerle alınanın 1/5’i maliyette…
Ampera’nın her zaman elektrikle dönen tekerlekleri 80 km’ye kadar sıfır emisyonlu sürüş sağlıyor ve menzil arttırıcı motoru sayesinde 500 km’ye kadar elektrikli sürüşün karbondioksit salınımı 40 g/km’nin çok altında kalıyor. Bu da, sadece mekanik motoru destekleyen bir elektrikli motora sahip hibridlerden farkını ortaya koyuyor. Daha az emisyon, daha uzun menzil hedefindeki otomobilin Türkiye pazarındaki fiyatı 60.950 euro olarak planlandı. Opel’in ilk elektrikli otomobili Ampera, sıfır emisyonlu sürüşünü ve günlük kullanıma tamamen uygun bir otomobil olduğunu göstermek için İstanbul’daydı. Kemer Country Club’da gerçekleştirilen etkinlikte Opel müşterileri, filo müşterileri ve potansiyel Ampera müşterileri hem Ampera hakkında ayrıntılı bilgi aldılar, hem de deneme sürüşü imkanı buldular. Ampera’nın tekerlekleri her zaman elektrikle dönüyor. Böylece 40-80 km arasında sıfır karbondioksit emisyonuyla tamamen elektrikli sürüş sağlanırken, şarj bitimi endişesi yaşatmayan menzil genişletici motoru sayesinde 500 km’ye kadar elektrikle yol alıyor. 1.4 lt’lik benzinli motor, sadece elektrikli motoru şarj etmek için bir jeneratör görevi görüyor. Üstelik 40 g/km’nin çok altında bir emisyon oranıyla…

Ampera bu haliyle hibridlerden ne kadar farklı olduğunu da ortaya koyuyor. Hibrid otomobillerde, elektrikli motor, sadece yakıt tasarrufu sağlamak için, benzinli motoru destekleyen bir yardımcı ve zaman zaman devreye giriyor. Oysa Ampera, her koşulda elektrikle çalışıyor. Üstelik Ampera’nın sürüş maliyetleri hem hibridlerden hem de orta sınıf bir dizel otomobilden çok daha düşük seviyelerde…Ampera ile 100 km’lik sürüş 10 kw/s + 1.4 lt = 9 TL. Bu yıllık 1.350 TL yakıt maliyeti anlamına geliyor. Oysa orta sınıf bir dizel 100 km’de 17,5 TL yakıyor; yani yılda 2.585 TL !

Servis aralığı 15.000 km olan Ampera’nın bataryası da 8 yıl veya 160.000 km garantili ve rakiplerinden farklı olarak batarya için ayrı bir bedel ödemek gerekmiyor. Batarya ve portatif şarj ünitesi standart donanımla birlikte ekstra ücret olmadan sunuluyor. Standart bir elektrik prizinde kolayca şarj olabilen otomobilin sürekli elektrikle dönen tekerleklerinde ilk saniyeden itibaren 370 Nm’lik tork hissediliyor. 160 km/s’lik azami hıza çıkabilen Ampera, aynı zamanda 5 kapı, 4 koltuklu ve 300 lt bagaj hacmine sahip, günlük kullanıma tamamen uygun bir otomobil. Ampera, kullanım alışkanlıklarını değiştirmeye gerek kalmadan günlük hayatta kolayca kullanılabilen bir çevreci otomobil olarak tasarlanmış. Standart bir ev prizi ile şarj olabilen Ampera ile alınan her 1 km, geleneksel benzinli motorlarla alınanın 1/5’i maliyette oluyor.

Haziran’da Türkiye pazarına girecek olan Ampera’da LED gündüz farları, 16 ” alaşım jantlar, deri koltuklar, 8 hava yastığı, anahtarsız tanıma sistemi, 7″ renkli dokunmatik bilgi ekranı ve dokunmatik orta konsol düğmeleri gibi bir dizi konfor özelliği standart olarak 60.950 euro’luk fiyat etiketi ile sunuluyor.

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Elektrikli

Alpine A390’ın dünya lansmanı Fransa’da gerçekleşti

Alpine A390’ın dünya lansmanı, 27 Mayıs akşamı Fransa’nın Dieppe kentinde gerçekleşti. Alpine’in yeni spor fastback modeli A390, markanın DNA’sını ve A110’un heyecan verici sürüş deneyimini daha fazla işlevsellikle bir araya getiren çok özel bir model. AmpR Medium platformunda geliştirilen Alpine A390’ın odaklandığı en önemli şey ise sürüş keyfi. Bu model, tamamen elektrikli modellerden oluşan Alpine Dream Garage serisinin ikinci modeli olarak yerini aldı.

Alpine CEO’su Philippe Krief, “Alpine A390, 5 kişilik spor fastback yapısıyla A110 ruhunun yeniden yorumlanmış hali. A390, Alpine’in özü olup sportifliği ve performansı, teknoloji ve zarafetle bir araya getirerek hem günlük kullanıma hem de sportif sürüşlere uygun, benzersiz bir sürüş deneyimi sunuyor. Fransız tasarım uzmanlığından ilham alan bu özgün tasarım, tıpkı 70 yıldan uzun süredir Alpine’in yaptığı gibi spor otomobil tutkunlarını büyüleyecek. Alpine A390, elektrikli sportifliğin önemine inanan ve bu amaca ulaşmak için çok çalışan bir ekibin ürünü.” ifadelerini kullandı.

Alpine A390: Takım Elbiseli Yarış Otomobili
Özgün bir karaktere sahip, şık bir spor fastback olarak tasarlanan A390; ikonik hatlarının akıcı ve sportif çizgilerini, beş yolcusu için de davetkâr bir iç mekânla birleştiriyor. 4615X1885X1532 mm boyutlarıyla Alpine’in standart ölçüleri için geniş, ancak aynı zamanda bir o kadar da kompakt bir boyut sunuyor.

A390, Alpine’in efsane modeli A110’dan da zekice düşünülmüş detaylar taşıyor. Coupe oranları 110 metre uzaklıktan görülebiliyorken, kask vizörü şeklindeki arka cam ve kompakt cam yüzeyler, A390’ın dikkat çekici görünümüne katkıda bulunuyor. Ardından ikinci bir yorumlama seviyesi olan 110 santimetrede; entegre kapı kollarıyla arka kapıları canlandıran heykelsi çizgiyi, gövde çizgisinin omuz bölgesindeki hassas işçiliği, yansımaları ve hacimleri, aerodinamik akışları yönlendirmek üzere havanın geçmesine izin veren kaput çizgisi ortaya çıkıyor. 110 milimetrede ise dağlardan esinlenen üçgen şekilli ön tamponlar ve hava perdesi oluşturan açıklıklar gibi hayranlık uyandıran detaylar göze çarpıyor.

Diğer unsurlar ise benzersiz ışık imzasını şekillendiriyor. Önde “Kozmik Toz” adı verilen ışıklı üçgenler kümesi, atmosferi delen bir kuyruklu yıldız görüntüsünü çağrıştırıyor. Kullanıcı araca yaklaştığında ise bunlar karşılama animasyonuyla canlanıyor. Alpine logosunun kar taneleriyle çevrili bir yansıması da zemin seviyesinde yatay olarak hizalanıyor. Her detayı ayrı bir ayrıntı özenle düşünülmüş olan A390, tüm tasarımsal özellikleriyle dikkat çekici bir görünüm sergiliyor.

Alpine A390’da Elektrikli menzilin en önemli unsurlarından biri olan aerodinamik özellikler, göz alıcı ön kaputtan arka tampona kadar her bir ayrıntıda dikkatlice ele alındı. Tüm bunların yanı sıra Alpine A390; Deep Siyah, Abyss Mavi, Alpine Mavi, Mercury Gri, Topaz Beyaz ve Mat Thunder Gri olmak üzere toplam 6 adet gövde rengine sahip. Versiyona bağlı olarak tavan gövde renginde ve farklı bölgelerde çeşitli seçeneklerle sunuluyor.

İç Tasarım: 5 Kişilik Sportif Bir Koza
Alpine A390, iç mekânıyla tamamen sportifliğe adanmış bir dünya ortaya koyuyor. Konfor ve kalite, modelin yaşam alanında hemen kendini hissettiriyor. Deri kaplı ön konsol, orta konsol ve kapı panelleri bu izlenimi güçlendiriyor. Ayrıca içerisinde, Alpine’in dikkat çekici mavi rengiyle sofistike bir aydınlatma atmosferi de bulunuyor.

Sürücü odaklı bir mimariye sahip olan kokpit, 12,3 inç ve 12 inç yüksek çözünürlüklü ekranlarla kullanıcıyı Alpine evrenine çekiyor. Fiziksel iklimlendirme paneli, sürücünün gözlerini yoldan ayırmadan ayarları değiştirmesine olanak tanıyor. Düz kenarlı ve Napa Mavi rengindeki spor direksiyonda ısıtma özelliğine ek olarak; sürüş modları, sürüş yardımcıları, telefon, sesli asistan ve gösterge paneli ekran modlarına ait kontroller de bulunuyor. Formula 1 dünyasından esinlenerek tasarlanan iki özel renkli alüminyum düğme, rejenerasyon seviyesini (mavi RCH düğmesi “Şarj”), tek pedal modunu ve sollama ile kalkış kontrolü için kullanılan Boost (kırmızı OV düğmesi “Geçiş”) işlevlerini kontrol ediyor. Ayrıca sesli komut için özel bir anahtar sistemi de mevcut.

İkonik A110 tasarımından esinlenen yüksek orta konsol, iki ayarlanabilir kanatla vurgulanan Alpine RND şanzıman kontrollerini içeriyor. Alcantara mikrofiber malzemeden üretilen mavi ve gri napa deri kaplı Sabelt® ısıtmalı Alpine Sport koltuklar, koltuk başlıklarında bulunan A logosu, Devialet alüminyum hoparlör kapakları, opsiyonel mikrofiber tavan döşemesi ve Atelier Alpine imzalı çok sayıda kişiselleştirme seçeneği (fren kaliperi rengi, koltuklar, jantlar, vb.) ayrıcalıklı bir dünyanın kapılarını aralıyor. Alpine A390 ayrıca, 532 litre bagaj hacmine sahip. Opsiyonel iki katlı bagaj zeminiyle ise ek işlevsellik de sunuyor.

Alpine A390, yüksek çözünürlüklü 12 inçlik dikey formatlı merkezi ekrana, grafik temalara ve Alpine tasarım diline özgü bir kullanıcı arayüzüne sahip. Piktogramların tasarımı, yazı tipleri ve Alpine mavisi arka plan, iki ekran arasındaki görsel uyuma katkıda bulunuyor. Alpine Portal sistemi, Android Automotive ve Google Automotive Services bağlantılı sistemleri temel alınarak oluşturuldu. Akıcı ve verimli çalışıyor ve ayrıca kablosuz güncelleme (FOTA) teknolojisiyle sürekli olarak uzaktan güncelleniyor. Google Haritalar destekli GPS navigasyon ve elektrikli araçlar için rota planlama özelliği tüm ürün gamında standart olarak sunuluyor. Ayrıca Google Asistan sesli asistan özelliği de bulunuyor.

Ödün Verilmeyen Alpine Performansı ve Muhteşem Donanım
Alpine’in isimlendirme stratejisi A harfi ve üç rakamdan oluşuyor. 3 aracın boyutunu, 90 ise markanın çok yönlü günlük araçlarını ifade ediyor. 4.615 mm uzunluğunda olan A390; denge için daha fazla iz genişliği, özel dövme alüminyum süspansiyon bağlantıları ve üstün manevra kabiliyeti için 2.708 mm aks mesafesi gibi ince ayrıntıları bir araya getiriyor. Düşük ağırlık merkezi ve önde %49, arkada %51 ile ideal ağırlık dağılımı, çok dengeli ve eğlenceli bir sürüş deneyimi için mükemmel bir temel oluşturuyor.

A390 sınıfının en iyi performans seviyesine sahip olup, bu performans batarya tam şarj olmasa bile performans kaybı olmadan sürdürülebilecek şekilde tasarlandı. Üç motorun sağladığı dört tekerlekten çekiş sistemi, A390’a her türlü yol koşulunda örnek gösterilebilecek bir çekiş gücü kazandırıyor. GT versiyonu toplam 400 hp güç ve 650 Nm’ye varan tork değeriyle, 0’dan 100 km/s hıza sadece 4,8 saniyede ulaşarak ve maksimum 200 km/s hıza çıkarak sınıfının en iyi performans seviyesini sunuyor.
GTS versiyonu ise 470 hp güç ve 808 Nm’ye kadar tork değeriyle 0’dan 100 km/s hıza 3,9 saniyede ulaşıyor ve maksimum 220 km/s hıza çıkıyor. Arkadaki iki motor, A390’ın sürüş dinamiklerinde önemli rol oynayan Alpine Aktif Tork Yönlendirme sistemini harekete geçiriyor. Şasi ayarı, Alpine ürün gamının referans modeli olan A110’un çevikliğini, hafifliğini ve dengesini en iyi şekilde yansıtıyor.

A390, konfor ve yol tutuşu arasında en iyi dengeyi sağlamak üzere hidrolik stoperli özel bir süspansiyona sahip. Fren sistemi ise 365 mm disklere ve 6 pistonlu kaliperlere Alpine için bir ilk niteliğinde. A390 en güncel nesil gelişmiş sürüş destek sistemlerine (ADAS) sahip. Kademeli acil durum freniyle sürücü dikkat dağınıklığı izleme işlevi, ön dışında geri işleviyle geliştirilen otomatik acil durum freni, şeritten çıkma uyarısı ve park anında yolcular için güvenli çıkış gibi yeni özellikler, geleneksel sürüş yardımcılarını tamamlıyor. Direksiyonun sol tarafında bulunan My Safety düğmesi, sürücünün ADAS ayarlarını tek dokunuşla seçmesine, bunları etkinleştirmesine veya devre dışı bırakmasına, müdahale seviyesine ve sesli uyarılar konusunda karar vermesine olanak tanıyor.

Çığır Açan Yüksek Performanslı Batarya
Alpine A390 bir ilk olarak Fransız uzman Verkor tarafından Alpine için özel olarak geliştirilen ve Fransa’da üretilen yüksek performans kimyasına (hücreler ve modüller) sahip bir batarya ile yollara çıkıyor. Verkor, 400V bataryanın tüm mimarisini, özel olarak boyutlandırılmış bir soğutma sistemi (özellikle daha yüksek su akış hızı sayesinde) ve yüksek nikel içeriğine ve yüksek enerji yoğunluğuna sahip NMC kimyasıyla yeniden tasarladı. A390, 89 kWsa gibi oldukça yüksek batarya kapasitesi sayesinde 20 inç jantlarla 555 km’ye kadar (WLTP çevrimi, onay bekliyor), 21 inç jantlarla ise 520 km’ye kadar (WLTP çevrimi, onay bekliyor) menzil sunuyor. Tüm donanım seviyelerinde standart olarak bir ısı pompası bulunuyor ve iç sıcaklığı optimize ederek menzili koruyor.

A390’ın mükemmel ortalama şarj performansı sayesinde DC hızlı şarj 190 kW’a kadar çıkabiliyor. Akıllı şarj yönetimi sayesinde uzun süre boyunca yüksek şarj gücünü koruyabilme becerisi ön plana çıkıyor. Bu sayede araç 20 dakikadan kısa sürede şarj edilebiliyor, 2 saatlik otoyol sürüş menzili geri kazanılabiliyor ve 25 dakikadan kısa sürede %15’ten %80’e şarj edilebiliyor*. 11 kW entegre şarj cihazı standart olup opsiyon olarak 22 kW seçilebiliyor. Ayrıca opsiyonel adaptörle V2L uyumlu çift yönlü şarj özelliğini destekliyor.

Alpine A390’ın 2026 yılında Türkiye’ye de getirilmesi planlanıyor.

 

 

Continue Reading

Elektrikli

Audi’nin yeni Premium SUV aracı Q6 e-tron Türkiye’de

Audi Türkiye, elektrikli SUV ürün gamına, premium orta sınıfta tamamen elektrikli bir SUV model olan Q6 e-tron’u ekledi. Audi showroomlarında yerini alan model, Q6 SUV e-tron ve Q6 Sportback e-tron kasa tipiyle 6.460.382 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuldu.

Güçlü dış tasarım, sportif ve mükemmel gövde orantılarına sahip Audi Q6 e-tron ile yeni iç tasarım felsefesi de ürün gamına dahil oluyor. Toplam 100 kWsa (94,9 kWsa net) brüt batarya kapasitesi ile güçlü elektromotorlar, etkileyici hızlanma değerlerinin yanı sıra Audi Q6 e-tron quattro’da 619 kilometreye kadar menzil sağlıyor.

Etkileyici şarj performansı
Audi Q6 e-tron şarj performansı ile öne çıkıyor. Bataryanın gelişmiş termal yönetimi, 800 volt entegre elektrik sistemi ile birlikte şarj sürecini çok yönlü ve sorunsuz bir deneyime dönüştürüyor. Örneğin Audi Q6 e-tron’un, 270 kW maksimum şarj hızı sadece 10 dakika’da 255 kilometreye kadar menzil sağlıyor. Bataryayı yüzde 10’dan 80’e şarj etmek için sadece 21 dakika yetiyor.

Q6 e-tron ile yeni tasarım felsefesi seri üretime geçiyor
Audi Q6 e-tron’un iç mekânı kullanıcı gereksinimlerine cevap verecek şekilde tasarlandı. Malzeme özellikleri henüz geliştirme sürecinin çok erken bir aşamasında tasarıma dahil edildi ve böylece Audi MMI panoramik ekran ve MMI ön yolcu ekranı ile birlikte görsel olarak net bir dijital sahne oluşturdu. İç mekânın yüksek kontrastlı yapısı, tasarım ve ergonomi açısından yolculara göre uyarlanmış üç boyutlu bir mekânsal mimari yaratıyor. İç mekandaki ambiyans ise yalın bir mimariye sahip.

Audi Q6 SUV e-tron’un bagajı, 526 litre depolama alanı sunuyor. Arka koltuk katlandığında bagaj hacmi 1.529 litreye kadar çıkıyor. Ayrıca arka koltuklar 40:20:40 oranında bağımsız olarak katlanıyor. Bunun dışında ön kaputun altında bir ön bagaj bulunuyor ve 64 litre ile küçük seyahat çantaları ya da şarj kabloları için pratik depolama alanı sağlıyor.

Sportif performans: Güçlü güç aktarma sistemleri
Audi Q6 e-tron quattro, arka aksta sabit mıknatıslı senkron motor (PSM) ve ön aksta senkron olmayan bir motorla (ASM) sunuluyor. quattro deneyimini yukarı taşıyan bu motorlar, 285 kW (387 hp) güç sağlıyor. Q6 SUV e-tron quattro (Birleşik enerji tüketimi: 19,6 -17,0 kWsa/100 km (WLTP); ortalama COemisyonu: 0 gr/km; COsınıf A) sıfırdan 100 km/s hıza sadece 5,9 saniyede ulaşıyor. PPE için geliştirilen yeni elektromotorlardaki verimlilik geliştirmeleri, önceki elektrikli modellere kıyasla yaklaşık 40 kilometre daha fazla menzil sağlıyor.

Daha güçlü ve akıllı bir batarya sayesinde menzilde yeni standartlar
Tamamen yeni batarya (HV batarya), mevcut Audi ürün gamındaki en yüksek elektrik menzilini sağlıyor. 619 kilometreye varan menzil ile Audi Q6 e-tron quattro, yüksek günlük kullanım kolaylığı sağlıyor ve böylece sınıfının en uzun menzilli modellerinden biri olarak öne çıkıyor. Yenilenmiş batarya altyapısı ve gelişmiş termal yönetim sayesinde menzil artmakla kalmıyor, şarj gücünü de artırarak kısa molalarla uzun menziller elde edilebiliyor.

Aydınlatma teknolojisinde dünyada bir ilk
Audi, Q6 e-tron ile sadece elektrikli ulaşımda değil, aynı zamanda Audi DNA’sının önemli bir parçası olan aydınlatma teknolojisinde de yeni bir sayfa açıyor. Audi Q6 e-tron, aktif dijital ışık imzasının dünya tanıtımı ile benzersiz tasarım ve Audi’ye özgü estetikte yeni bir dönem başlatıyor.

Akıllı farlar ve arka aydınlatma grubu sayesinde daha fazla güvenlik
Audi, güvenlik işlevlerini de yeni bir seviyeye taşıyor. Diğer Audi modellerinden zaten kullanılan yakınlık algılama işlevi, Audi Q6 e-tron’da iletişim ışığı ile daha da gelişti. Bu işlev diğer yol kullanıcılarını kazalar ve arızalar konusunda uyarıyor. Bu amaçla, dijital OLED arka aydınlatma grubundaki iletişim ışığı, kritik durumlarda normal arka aydınlatma grafiğine ek olarak entegre uyarı sembolü ile özel bir arka aydınlatma imzası gösteriyor. Bu yardımcı sistemi sadece Audi kullanıcısını değil, aynı zamanda tüm yol kullanıcılarını da destekliyor.
Ayrıca ikinci nesil dijital OLED arka aydınlatma gurubu, Acil Durum Yardımı, RECAS (Arkadan çarpışma uyarı sinyali), dörtlü flaşör, acil durum çağrısı (eCall), yol yardım çağrısı ve acil durum freni uyarısı için sembollerle iletişim ışığını etkinleştiriyor.

Dijitalleştirmeyi deneyimleme – yeni ekran ve işletim konsepti
Yeni elektronik mimari ile kullanıcılar araçta dijitalleşmeyi her zamankinden daha fazla deneyimliyor. Audi MMI panoramik ekran ve MMI ön yolcu ekranı ile bir Dijital Sahne iç mekanı süslüyor. Açıkça gruplanan ekranlar tasarım konseptine tam olarak entegre edilmiş durumda ve iç mekâna ferah ve havadar bir his katıyor. 11,9 inç Audi sanal kokpit ve 14,5 inç MMI dokunmatik ekrandan oluşan zarif ve açıkta duran Audi MMI panoramik ekran kavisli bir tasarıma ve OLED teknolojisine sahip. Sürücünün kontrol alanı eğimli bir tasarıma sahip ve ekranın kavisli şekli sürücüyü sarıyor. Ayrıca Kavisli Ekranın şekli Audi’nin tipik Singleframe tasarımını andırıyor. Ambiyans aydınlatma kavisli ekranın karanlıkta havada süzülüyor gibi görünmesini sağlıyor. Ön konsol tasarımına mükemmel bir şekilde entegre edilen ve Audi’de ve premium orta sınıfta ilk kez kullanılan 10,9 inç MMI ön yolcu ekranı ön yolcuların dijital sahnesini tamamlıyor.

Continue Reading

Elektrikli

Tamamen Yeni: Nissan MICRA elektrikli olarak dönüyor

Nissan Micra, tamamen yenilenen görünümü, tam elektrikli altıncı nesil tasarımı ile tekrar aramızda.
B segmentinin beğenilen araçlarından Micra, önceki beş jenerasyonunun başarısı, 40 yılı aşan popülerliği ile ikonik kompakt model olma iddasını farklı ve yeni karakteri ile devam ettirme iddiasını sürdürecek. Yeni Nissan MICRA bu yılın sonunda Avrupa’da ve 2026 yılında da Türkiye’de satışa sunulacak.

Nissan’ın Londra’daki Avrupa Tasarım Merkezi’nde (NDE) tasarlanan yeni Micra, SUV benzeri bir tasarım, sade ve düzenli yüzeyler ve baştan sona ince detaylarla premium bir dış görünüme sahip olacak.

Yeni Micra, sade, güçlü ve ince bir görünüm isteyenlerin yanı sıra dikkat çekmeyi sevenler için de cesur ve baştan alıcı bir seçenek. Altıncı nesil Micra her ihtiyaca cevap verecek 14 farklı renk seçeneği ile gelecek. Ayrıca, gövde rengini siyah veya gri tavanla birleştirme seçeneği sunan iki tonlu renkler de her zevkten sürücü için ayırt edici bir görünüm sağlayacak.

Dijital gösterimde konuşan Nissan Tasarım Avupa Başkan Yardımcısı Giovanny Arroba, “Tamamen Yeni Micra’nın altıncı neslini tasarlarken, onu tarihsel olarak bu kadar popüler yapan tüm değerleri harmanladık ve bir EV olarak MICRA için yeni bir sayfa açtık. Dış görünüşü ilk bakışta cüretkâr ve eğlenceli bir görünüme sahip ve yolda sağlam bir duruş sergiliyor. Ayrıca, sahiplerinin seveceği keyifli detayları da tasarıma entegre ettik. Micra’yı EV çağına taşıdığımız için gurur duyuyoruz,” dedi.

Yepyeni Micra’nın iç mekanı, sade, abartısız zarafet olarak tanımlanan mirasın üzerine inşa edilmiş. Bu yeni nesil, ön koltuklar arasındaki saklama alanına dahil edilen Japonya’nın en ünlü simgesi Fuji Dağı’nın kalıplanmış bir taslağı da dahil olmak üzere ince gizli tasarım özellikleriyle Japon mirasına da işaret ediyor.  “Kabinde yaşam, farklı kaplamalar, aydınlatma ve daha fazlası ile müşteri tercihlerine göre net ve farklı bir ambiyans yaratacak şekilde tasarlandı. Farklı renklerin, malzemelerin ve kaplamaların özenle seçilmesi kabine farklı kişilikler kazandırıyor.

4 metrenin altında uzunluğu ve 1,8 metreden daha az genişliği ile Yeni Micra, ağırlığının çok üzerinde bir performans sergiliyor ve şehir hayatının dar virajları ve yoğun yollarına mükemmel uyum sağlıyor. 2,54 metrelik dingil mesafesi iç mekanda daha fazla alan sağlarken, yolda dinamik bir duruş, çeviklik ile optimum denge sağlıyor.

Müşteriler için seçenekleri basitleştirmek amacıyla, Yepyeni Micra yalnızca beş kapılı bir konfigürasyonda sunulacak. 408km’ye varan menzil ve etkileyici hızlı şarj ile kusursuz elektrikli araç sürüşü sunan  tamamen elektrikli Yeni Micra, 40kWh ve 52kWh olmak üzere iki batarya seçeneğine sahip.

Pil kapasitesi*:      40kWh         52kWh
Maksimum güç:    90kW                        110kW
Maksimum tork: 225Nm         245Nm
Menzil:                     310km          408km
Ağırlık:                     1400kg         1524kg

*Tüm rakamlar homologasyona tabidir

Tamamen Yeni Micra sınıfındaki en iyi hızlı şarj seçeneklerinden birini de sunuyor. 100kW DC şarj cihazı (veya 40kWh versiyonunda 80kw) sayesinde %15-%80 arası hızlı şarj işlemi 30 dakika gibi kısa bir sürede gerçekleşiyor. Şarj verimliliğini en üst düzeye çıkarmak için, her iki batarya seçeneğinde ısı pompası standart olarak sunulurken, batarya ısıtma ve soğutma özelliğine sahip olacak.

Tamamen Yeni Micra, her iki batarya versiyonunda da V2L (Araçtan Yüke) teknolojisi ile donatılacak ve sahiplerine hoparlörler, hava pompaları ve hatta elektrikli süpürgeler gibi harici cihazlara güç sağlamak için aküdeki elektrik kapasitesini kullanma seçeneği sunacak.

Elektrikli sürüşün pürüzsüz ve sorunsuz hissini tamamlayan Yeni Micra, önceki nesillerin ötesine geçen ve hem yeni hem de mevcut sürücüleri memnun edecek bir performans sağlamak için titizlikle tasarlandı.

Rakiplerinin çoğundan önemli ölçüde daha hafif olan yeni model, sağlam ve dayanıklı görünümü ile sadece 1400 kg (daha büyük batarya seçeneği için 1524 kg) ağırlığında ve daha ağır olan rakiplerine kıyasla daha fazla verimlilik, performans ve yol tutuşu sağlıyor.

 

Continue Reading

Elektrikli

 Toyota 6. Nesil RAV4’ü Dünyaya Tanıttı

Toyota, efsanevi SUV mirasının sevilen modellerinden yeni RAV4’ü dünya prömiyeriyle tanıttı. Altıncı nesil RAV4, güvenlik ve dijital kullanıcı deneyiminde de yeni standartların öncüsü olacak. D-SUV segmentine yer alan yeni RAV4, Türkiye’de 2026 yılında satışa sunulacak.

1994’te Avrupa’da yollara çıkan RAV4, bugüne kadar Avrupa’da 2.5 milyondan fazla ve global olarak 15 milyonu aşkın satış rakamına ulaştı. Yeni RAV4, özgün SUV karakterini daha ileriye taşıyan güçlü dış tasarımıyla dikkat çekerken, boyutları önceki nesil ile benzer ölçülerde.

Bununla birlikte yeni RAV4, Toyota’nın yazılım tabanlı araçlara geçişteki ilk adımı olan Arene yazılım geliştirme platformunu kullanan ilk model oldu. Bu platform sayesinde dijital ortamda gelişmiş güvenlik ve eğlence sistemleri hayata geçiriliyor. Yeni RAV4, Toyota’nın bugüne kadarki en gelişmiş multimedya sistemine ev sahipliği yapıyor.

Toyota, tamamen yeni RAV4 ailesini, önceki nesilde olduğu gibi heyecan verici GR SPORT versiyonuyla da taçlandıracak. Yeni RAV4 GR SPORT, 20 mm genişletilmiş iz açıklığı, süspansiyon ve direksiyon sistemine yapılan sportif dokunuşlarla daha etkileyici bir sürüş deneyimi sunmaya hazırlanıyor.

Toyota, yeni nesil RAV4 modelinde en ileri hibrit teknolojisini sunarak segmentinde çıtayı bir kez daha yükseltiyor. Yeni RAV4’ün 2.5 litrelik motorla kombine edilen tam hibrit versiyonu, optimize edilmiş aktarma organları, batarya ve motorlarla birlikte daha güçlü bir sürüş sunuyor. Akıllı dört çeker sistemine sahip AWD-i versiyonu 191 HP, önden çekişli versiyon ise 183 HP toplam sistem gücü sağlıyor.

Bununla birlikte yeni nesil şarj edilebilir hibrit sistemiyle donatılan RAV4, performans, verimlilik ve kullanıcı deneyimi açısından önemli bir dönüm noktasına da işaret ediyor. Şarj edilebilir hibrit RAV4’ün kalbinde, 22.7 kWh kapasiteli yüksek performanslı lityum-iyon bir batarya yer alıyor. Bu batarya, çoğu kullanıcının günlük ihtiyaçlarını karşılamaya yeterli olacak şekilde WLTP standartlarına göre 100 km’ye kadar tamamen elektrikli sürüş menzili sağlıyor. 50 kW DC hızlı şarj özelliği sayesinde batarya, uygun koşullarda yüzde 10’dan yüzde 80’e yalnızca 30 dakikada şarj edilebiliyor.

Yeni batarya sistemi, güçlendirilmiş 150 kW’lık ön elektrik motoruyla birleşerek yüksek performanslı bir sürüş sunuyor. Akıllı dört tekerlekten çekiş sistemi AWD-i teknolojisine sahip şarj edilebilir hibrit RAV4, toplam 304 HP gücüyle 0-100 km/s hızlanmasını sadece 5.8 saniyede gerçekleştiriyor. İlk kez bir plug-in hibrit RAV4 modelinde sunulan önden çekişli versiyon ise 268 HP güç üretiyor.

Yeni RAV4, Toyota’nın en güncel T-Mate güvenlik sistemleriyle donatıldı. İlk kez sunulacak yeni nesil Toyota Safety Sense, daha hızlı çalışan, daha kapsamlı ve gelişmiş sürücü destek sistemlerini standart olarak içeriyor. Daha gelişmiş Ön Çapraz Trafik Uyarı Sistemi, Kör Nokta Uyarı Sistemi ile birlikte çalışarak daha güvenli bir sürüş ortamı sağlıyor. Ayrıca Arka Yaklaşan Araç Uyarısı gibi yeni eklenen özellikler, otoyol sürüşlerinde stresin azaltılmasına yardımcı oluyor.

Geliştirilmiş Akıllı Şerit Değiştirme Asistanı, daha kapsamlı Ön Çarpışma Önleyici Sistem ve üç boyutlu görüntü sağlayarak dar alanlarda park etmeyi kolaylaştıran Panoramik Görüş Monitörü gibi özellikler de RAV4’ün güvenlik sistemleri arasında yer alıyor.

Continue Reading

Sektörel

Copyright © Carturk - carturk@gmail.com