Genel
Porsche Cayenne’in üçüncü nesli tanıtıldı
Porsche’nin en beğenilen modellerinden biri olan Cayenne’in üçüncü nesli yollara çıkmaya hazırlanıyor. Porsche Cayenne geliştirilmiş şasisi, yeni motorları ve yeni sürücü destek sistemleriyle fark yaratıyor. Yeni Cayenne Türkiye’de Aralık ayından itibaren satışa sunulacak.
Otomobilin güçlü turbo motor seçenekleri, sekiz vitesli Tiptronic S şanzımanı, yeni şasi sistemleri ve tümüyle bağlantılı inovatif gösterge ve kumanda konsepti, spor performans ve konforu bir üst seviyeye çıkarıyor.
Cayenne’in dış görünüşünde var. Önceki versiyona göre daha geniş ön hava girişleri, yeni yatay ışıklar dikkat çekiyor. Yeni Cayenne’de aynı aks mesafesine (2.895 milimetre) rağmen 63 milimetre daha uzun ve 9 milimetre daha kısa tavan yüksekliği de dikkat çeken bir başka ayrıntı. Cayenne, 4.918 milimetrelik boyu ve yan aynalar hariç 1.983 milimetrelik genişliği ile zarif ve modern bir görünüme sahip. Bagaj hacmi de 100 litre artışla 770 litreye çıkmış.
Porsche, farlara üç aşamalı bir aydınlatma konsepti getirmiş. LED far, Cayenne’de standart donanım olarak geliyor. Bir üst seviyede ise viraj ışığı ve otoyol ışığı gibi aydınlatma seçenekleri sunan opsiyonel Porsche Dynamic Light System (PDLS) yer alıyor. En üst donanım seçeneği ise PDLS Plus dahil matrix hüzmeli LED farlar.
Porsche yeni SUV modelini, iki versiyon halinde pazara sunuyor: 6 silindirli, 3 litrelik turbo motorlu Cayenne 340 hp güç üretiyor ve 450 Nm torka sahip. Dolayısıyla, Cayenne’in standart versiyonu dahi üst düzey bir sürüş performansı sunuyor. Sıfırdan saatte 100 kilometre hıza 6,2 saniyede (Sport Chrono Paketiyle 5,9 saniye) çıkan bu versiyonun azami hızı ise 245 km/s. Pazara sürülecek ikinci Cayenne modeli ise Cayenne S. Bu modelin kalbinde ise çift turboşarjlı 2,9 litrelik bir V6 motor yer alıyor. Yeni geliştirilen bu motor 440 hp gücünde ve 550 Nm tork üretiyor, yani önceki nesle kıyasla 20 hp daha güçlü. Cayenne S bu sayede sıfırdan saatte 100 kilometre hıza 5,2 saniyede (Sport Chrono Paketiyle 4,9 saniye) çıkabiliyor. Azami hızı ise 265 km/s.
Cayenne’in hem sportifliği hem de konforu daha da ileriye taşıyan geliştirilmiş performans aralığının ardında yatan temel sebeplerden biri, yeni, 8 vitesli Tiptronic S şanzıman.
Cayenne, zorlu arazi koşullarında bile keyifli bir sürüş sunuyor. Önceden programlanmış arazi modları sayesinde sürücü, mevcut koşullara en uygun ayarları kolayca seçebiliyor. Varsayılan ayar, Yol programı. Diğer dört mod ise, sürüşü hafif arazi koşullarına uygun hale getiren Çamur, Mıcır, Kum ve Kaya seçeneklerini devreye sokuyor. Porsche, tüm Cayenne modellerinde güç aktarımında aktif dört tekerlekten çekiş sisteminden yararlanıyor. Akıllı ve tümüyle değişken Porsche Traction Management (PTM) sistemi, tahrik kuvvetini ön ve arka akslar arasında dağıtıyor.
911’in izinde: hafif şasi ile ön ve arkada farklı ebatta lastikler
Yeni Cayenne’de spor otomobil, arazi aracı ve turing olmak üzere üç farklı şasi konsepti tek bir tasarımda buluşturulmuş. Bunun için de ayrı bir bağlantı tasarımına sahip bir ön aks ile çok bağlantılı bir arka akstan oluşan yeni, hafif bir şasi tasarlanmış. Yeni tasarımın spor otomobillerden ödünç aldığı özelliklerden biri de, ön ve arkada farklı ebatlardaki lastiklerin bulunması. Bu, virajlarda dengeyi ve sürüş dinamiklerini artıran bir özellik. 19 inçlik tekerleklerin standart olduğu Cayenne’de 21 inçe kadar opsiyonel tekerlek seçenekleri de bulunuyor.
Yenilikler: arka akstan yönlendirme, havalı süspansiyon, devrilme önleyici
Bu format, Porsche 4D Chassis Control sistemi tarafından analiz ve senkronize edilen aktif şasi sistemleri için ideal altyapıyı oluşturuyor. Gerçek zamanlı olarak çalışan sistem, yol tutuşunu daha da iyileştiriyor. Cayenne S’te standart olarak bulunan aktif PASM sönümleme sistemi haricindeki diğer tüm şasi sistemleri, Porsche tarafından yeni geliştirilmiş. Cayenne’deki bir diğer yenilik ise, ilk kez kullanılan elektrikli arka akstan yönlendirme sistemi. Daha önce hem 911 hem de Panamera’da test edilen ve kullanılan bu sistem virajlarda çevikliği artırdığı gibi, yüksek hızlarda şerit değiştirirken otomobilin dengesini korumasına da yardımcı oluyor. Daralan dönüş yarıçapı ise gündelik kullanımda kolaylık sağlıyor.
Yeni üç amortisör teknolojisine sahip opsiyonel adaptif havalı süspansiyon, sportif ve sıkı bir yol tutuşu, bir turing otomobilinden beklenen sürüş konforuyla buluşturmuş. Opsiyonel Porsche Dynamic Chassis Control (PDCC) devrilme önleme sistemiyle sportif sürücüler dilediklerinde hidrolik sistemden, 48 voltluk güçlü bir elektrikli sisteme geçiş yapabiliyorlar.
PSM Sport modlu yeni Sport Chrono Paketi
Sportif performans söz konusu olduğunda yeni Cayenne’in potansiyeli her zamankinden daha fazla. Porsche, Sport Chrono Paketini spor otomobilleri temel alarak yeniden geliştirdi. Direksiyon üzerinde yer alan Mod tuşu, bu yaklaşımın en bariz ifadelerinden biri. Önceden belirlenmiş Normal, Sport ve Sport Plus sürüş modlarının haricinde, sürücü tarafından kişiselleştirilebilen ekstra bir mod daha bulunuyor. Mod kumanda panelinin ortasında yer alan Sport Response tuşuna basıldığında maksimum performans için belirlenen motor ve şanzıman ayarları devreye giriyor. Sport Chrono Paketinde ayrıca sürücünün, Cayenne’in sürüş dinamiklerinden tümüyle yararlanmasını sağlayan, bağımsız bir PSM Sport modu bulunuyor.
Azaltılan ağırlık sayesinde daha düşük yakıt tüketimi ve daha da keyifli sürüş
911 ve Panamera’nın izinden giden Cayenne’in dışı tümüyle alüminyumdan üretilmiş. Zemin paneli, ön kısım ve şasinin hemen hemen tüm parçaları ise alaşım. Teknik açıdan altı çizilmesi gereken bir diğer nokta ise, bir önceki modele göre yaklaşık 10 kilogram daha hafif olan inovatif lityum iyon polimer marş aküsü. LED far, daha geniş tekerlekler, ön ve arka park asistanı, Wi-Fi bağlantı noktasına sahip LTE telefon modülü, Porsche Connect hizmetleri ve öngörüsel yaya koruma dahil olmak üzere, standart donanımların sayısındaki kayda değer artışa rağmen Cayenne’in boş ağırlığı, 2.040’tan 1.985 kilograma inmiş durumda.
Dijital evrim: Porsche Advanced Cockpit ve yeni PCM
Yeni nesil Cayenne, iç mekanın sportif ve lüks atmosferine entegre Porsche Advanced Cockpit sistemi sayesinde, sürücü ve otomobil arasındaki ilişkide yepyeni bir sayfa açıyor. Porsche’nin bu yeni gösterge ve kumanda konseptinin kalbinde, geçen yıl yeni Panamera ile ilk kez piyasaya sunulan Porsche Communication Management (PCM) bilgi ve eğlence sisteminin en son nesline ait 12,3 inçlik full HD dokunmatik bir ekran yer alıyor. Standart olarak gelen Porsche Connect Plus, gerçek zamanlı trafik bilgilerini sürücüyle paylaşan navigasyon sistemi gibi çevrimiçi hizmetlere ve İnternete erişim sağlıyor. Alışıldık Porsche tarzına uygun olarak, gösterge panelinin merkezinde analog bir takometre bulunuyor. Takometrenin iki yanındaki 7 inçlik full HD ekranlar ise diğer önemli sürüş bilgilerinin yanı sıra, çok fonksiyonlu direksiyon üzerinden seçilen diğer bilgileri paylaşıyor. Termal kameralı Night Vision Assist gece görüş sistemi, şerit değişim asistanı Lane Change Assist, trafik işareti tanıma sistemli şerit takip asistanı Lane Keeping Assist, trafik asistanı, Surround View destekli park asistanı ParkAssist ve adaptif seyir kontrollü Porsche InoDrive, otomobilin en önemli sürüş destek sistemleri arasında yer alıyor.
Elektrikli
Alpine A390’ın dünya lansmanı Fransa’da gerçekleşti
Alpine A390’ın dünya lansmanı, 27 Mayıs akşamı Fransa’nın Dieppe kentinde gerçekleşti. Alpine’in yeni spor fastback modeli A390, markanın DNA’sını ve A110’un heyecan verici sürüş deneyimini daha fazla işlevsellikle bir araya getiren çok özel bir model. AmpR Medium platformunda geliştirilen Alpine A390’ın odaklandığı en önemli şey ise sürüş keyfi. Bu model, tamamen elektrikli modellerden oluşan Alpine Dream Garage serisinin ikinci modeli olarak yerini aldı.
Alpine CEO’su Philippe Krief, “Alpine A390, 5 kişilik spor fastback yapısıyla A110 ruhunun yeniden yorumlanmış hali. A390, Alpine’in özü olup sportifliği ve performansı, teknoloji ve zarafetle bir araya getirerek hem günlük kullanıma hem de sportif sürüşlere uygun, benzersiz bir sürüş deneyimi sunuyor. Fransız tasarım uzmanlığından ilham alan bu özgün tasarım, tıpkı 70 yıldan uzun süredir Alpine’in yaptığı gibi spor otomobil tutkunlarını büyüleyecek. Alpine A390, elektrikli sportifliğin önemine inanan ve bu amaca ulaşmak için çok çalışan bir ekibin ürünü.” ifadelerini kullandı.
Alpine A390: Takım Elbiseli Yarış Otomobili
Özgün bir karaktere sahip, şık bir spor fastback olarak tasarlanan A390; ikonik hatlarının akıcı ve sportif çizgilerini, beş yolcusu için de davetkâr bir iç mekânla birleştiriyor. 4615X1885X1532 mm boyutlarıyla Alpine’in standart ölçüleri için geniş, ancak aynı zamanda bir o kadar da kompakt bir boyut sunuyor.
A390, Alpine’in efsane modeli A110’dan da zekice düşünülmüş detaylar taşıyor. Coupe oranları 110 metre uzaklıktan görülebiliyorken, kask vizörü şeklindeki arka cam ve kompakt cam yüzeyler, A390’ın dikkat çekici görünümüne katkıda bulunuyor. Ardından ikinci bir yorumlama seviyesi olan 110 santimetrede; entegre kapı kollarıyla arka kapıları canlandıran heykelsi çizgiyi, gövde çizgisinin omuz bölgesindeki hassas işçiliği, yansımaları ve hacimleri, aerodinamik akışları yönlendirmek üzere havanın geçmesine izin veren kaput çizgisi ortaya çıkıyor. 110 milimetrede ise dağlardan esinlenen üçgen şekilli ön tamponlar ve hava perdesi oluşturan açıklıklar gibi hayranlık uyandıran detaylar göze çarpıyor.
Diğer unsurlar ise benzersiz ışık imzasını şekillendiriyor. Önde “Kozmik Toz” adı verilen ışıklı üçgenler kümesi, atmosferi delen bir kuyruklu yıldız görüntüsünü çağrıştırıyor. Kullanıcı araca yaklaştığında ise bunlar karşılama animasyonuyla canlanıyor. Alpine logosunun kar taneleriyle çevrili bir yansıması da zemin seviyesinde yatay olarak hizalanıyor. Her detayı ayrı bir ayrıntı özenle düşünülmüş olan A390, tüm tasarımsal özellikleriyle dikkat çekici bir görünüm sergiliyor.
Alpine A390’da Elektrikli menzilin en önemli unsurlarından biri olan aerodinamik özellikler, göz alıcı ön kaputtan arka tampona kadar her bir ayrıntıda dikkatlice ele alındı. Tüm bunların yanı sıra Alpine A390; Deep Siyah, Abyss Mavi, Alpine Mavi, Mercury Gri, Topaz Beyaz ve Mat Thunder Gri olmak üzere toplam 6 adet gövde rengine sahip. Versiyona bağlı olarak tavan gövde renginde ve farklı bölgelerde çeşitli seçeneklerle sunuluyor.
İç Tasarım: 5 Kişilik Sportif Bir Koza
Alpine A390, iç mekânıyla tamamen sportifliğe adanmış bir dünya ortaya koyuyor. Konfor ve kalite, modelin yaşam alanında hemen kendini hissettiriyor. Deri kaplı ön konsol, orta konsol ve kapı panelleri bu izlenimi güçlendiriyor. Ayrıca içerisinde, Alpine’in dikkat çekici mavi rengiyle sofistike bir aydınlatma atmosferi de bulunuyor.
Sürücü odaklı bir mimariye sahip olan kokpit, 12,3 inç ve 12 inç yüksek çözünürlüklü ekranlarla kullanıcıyı Alpine evrenine çekiyor. Fiziksel iklimlendirme paneli, sürücünün gözlerini yoldan ayırmadan ayarları değiştirmesine olanak tanıyor. Düz kenarlı ve Napa Mavi rengindeki spor direksiyonda ısıtma özelliğine ek olarak; sürüş modları, sürüş yardımcıları, telefon, sesli asistan ve gösterge paneli ekran modlarına ait kontroller de bulunuyor. Formula 1 dünyasından esinlenerek tasarlanan iki özel renkli alüminyum düğme, rejenerasyon seviyesini (mavi RCH düğmesi “Şarj”), tek pedal modunu ve sollama ile kalkış kontrolü için kullanılan Boost (kırmızı OV düğmesi “Geçiş”) işlevlerini kontrol ediyor. Ayrıca sesli komut için özel bir anahtar sistemi de mevcut.
İkonik A110 tasarımından esinlenen yüksek orta konsol, iki ayarlanabilir kanatla vurgulanan Alpine RND şanzıman kontrollerini içeriyor. Alcantara mikrofiber malzemeden üretilen mavi ve gri napa deri kaplı Sabelt® ısıtmalı Alpine Sport koltuklar, koltuk başlıklarında bulunan A logosu, Devialet alüminyum hoparlör kapakları, opsiyonel mikrofiber tavan döşemesi ve Atelier Alpine imzalı çok sayıda kişiselleştirme seçeneği (fren kaliperi rengi, koltuklar, jantlar, vb.) ayrıcalıklı bir dünyanın kapılarını aralıyor. Alpine A390 ayrıca, 532 litre bagaj hacmine sahip. Opsiyonel iki katlı bagaj zeminiyle ise ek işlevsellik de sunuyor.
Alpine A390, yüksek çözünürlüklü 12 inçlik dikey formatlı merkezi ekrana, grafik temalara ve Alpine tasarım diline özgü bir kullanıcı arayüzüne sahip. Piktogramların tasarımı, yazı tipleri ve Alpine mavisi arka plan, iki ekran arasındaki görsel uyuma katkıda bulunuyor. Alpine Portal sistemi, Android Automotive ve Google Automotive Services bağlantılı sistemleri temel alınarak oluşturuldu. Akıcı ve verimli çalışıyor ve ayrıca kablosuz güncelleme (FOTA) teknolojisiyle sürekli olarak uzaktan güncelleniyor. Google Haritalar destekli GPS navigasyon ve elektrikli araçlar için rota planlama özelliği tüm ürün gamında standart olarak sunuluyor. Ayrıca Google Asistan sesli asistan özelliği de bulunuyor.
Ödün Verilmeyen Alpine Performansı ve Muhteşem Donanım
Alpine’in isimlendirme stratejisi A harfi ve üç rakamdan oluşuyor. 3 aracın boyutunu, 90 ise markanın çok yönlü günlük araçlarını ifade ediyor. 4.615 mm uzunluğunda olan A390; denge için daha fazla iz genişliği, özel dövme alüminyum süspansiyon bağlantıları ve üstün manevra kabiliyeti için 2.708 mm aks mesafesi gibi ince ayrıntıları bir araya getiriyor. Düşük ağırlık merkezi ve önde %49, arkada %51 ile ideal ağırlık dağılımı, çok dengeli ve eğlenceli bir sürüş deneyimi için mükemmel bir temel oluşturuyor.
A390 sınıfının en iyi performans seviyesine sahip olup, bu performans batarya tam şarj olmasa bile performans kaybı olmadan sürdürülebilecek şekilde tasarlandı. Üç motorun sağladığı dört tekerlekten çekiş sistemi, A390’a her türlü yol koşulunda örnek gösterilebilecek bir çekiş gücü kazandırıyor. GT versiyonu toplam 400 hp güç ve 650 Nm’ye varan tork değeriyle, 0’dan 100 km/s hıza sadece 4,8 saniyede ulaşarak ve maksimum 200 km/s hıza çıkarak sınıfının en iyi performans seviyesini sunuyor.
GTS versiyonu ise 470 hp güç ve 808 Nm’ye kadar tork değeriyle 0’dan 100 km/s hıza 3,9 saniyede ulaşıyor ve maksimum 220 km/s hıza çıkıyor. Arkadaki iki motor, A390’ın sürüş dinamiklerinde önemli rol oynayan Alpine Aktif Tork Yönlendirme sistemini harekete geçiriyor. Şasi ayarı, Alpine ürün gamının referans modeli olan A110’un çevikliğini, hafifliğini ve dengesini en iyi şekilde yansıtıyor.
A390, konfor ve yol tutuşu arasında en iyi dengeyi sağlamak üzere hidrolik stoperli özel bir süspansiyona sahip. Fren sistemi ise 365 mm disklere ve 6 pistonlu kaliperlere Alpine için bir ilk niteliğinde. A390 en güncel nesil gelişmiş sürüş destek sistemlerine (ADAS) sahip. Kademeli acil durum freniyle sürücü dikkat dağınıklığı izleme işlevi, ön dışında geri işleviyle geliştirilen otomatik acil durum freni, şeritten çıkma uyarısı ve park anında yolcular için güvenli çıkış gibi yeni özellikler, geleneksel sürüş yardımcılarını tamamlıyor. Direksiyonun sol tarafında bulunan My Safety düğmesi, sürücünün ADAS ayarlarını tek dokunuşla seçmesine, bunları etkinleştirmesine veya devre dışı bırakmasına, müdahale seviyesine ve sesli uyarılar konusunda karar vermesine olanak tanıyor.
Çığır Açan Yüksek Performanslı Batarya
Alpine A390 bir ilk olarak Fransız uzman Verkor tarafından Alpine için özel olarak geliştirilen ve Fransa’da üretilen yüksek performans kimyasına (hücreler ve modüller) sahip bir batarya ile yollara çıkıyor. Verkor, 400V bataryanın tüm mimarisini, özel olarak boyutlandırılmış bir soğutma sistemi (özellikle daha yüksek su akış hızı sayesinde) ve yüksek nikel içeriğine ve yüksek enerji yoğunluğuna sahip NMC kimyasıyla yeniden tasarladı. A390, 89 kWsa gibi oldukça yüksek batarya kapasitesi sayesinde 20 inç jantlarla 555 km’ye kadar (WLTP çevrimi, onay bekliyor), 21 inç jantlarla ise 520 km’ye kadar (WLTP çevrimi, onay bekliyor) menzil sunuyor. Tüm donanım seviyelerinde standart olarak bir ısı pompası bulunuyor ve iç sıcaklığı optimize ederek menzili koruyor.
A390’ın mükemmel ortalama şarj performansı sayesinde DC hızlı şarj 190 kW’a kadar çıkabiliyor. Akıllı şarj yönetimi sayesinde uzun süre boyunca yüksek şarj gücünü koruyabilme becerisi ön plana çıkıyor. Bu sayede araç 20 dakikadan kısa sürede şarj edilebiliyor, 2 saatlik otoyol sürüş menzili geri kazanılabiliyor ve 25 dakikadan kısa sürede %15’ten %80’e şarj edilebiliyor*. 11 kW entegre şarj cihazı standart olup opsiyon olarak 22 kW seçilebiliyor. Ayrıca opsiyonel adaptörle V2L uyumlu çift yönlü şarj özelliğini destekliyor.
Alpine A390’ın 2026 yılında Türkiye’ye de getirilmesi planlanıyor.
Elektrikli
Audi’nin yeni Premium SUV aracı Q6 e-tron Türkiye’de
Audi Türkiye, elektrikli SUV ürün gamına, premium orta sınıfta tamamen elektrikli bir SUV model olan Q6 e-tron’u ekledi. Audi showroomlarında yerini alan model, Q6 SUV e-tron ve Q6 Sportback e-tron kasa tipiyle 6.460.382 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuldu.
Güçlü dış tasarım, sportif ve mükemmel gövde orantılarına sahip Audi Q6 e-tron ile yeni iç tasarım felsefesi de ürün gamına dahil oluyor. Toplam 100 kWsa (94,9 kWsa net) brüt batarya kapasitesi ile güçlü elektromotorlar, etkileyici hızlanma değerlerinin yanı sıra Audi Q6 e-tron quattro’da 619 kilometreye kadar menzil sağlıyor.
Etkileyici şarj performansı
Audi Q6 e-tron şarj performansı ile öne çıkıyor. Bataryanın gelişmiş termal yönetimi, 800 volt entegre elektrik sistemi ile birlikte şarj sürecini çok yönlü ve sorunsuz bir deneyime dönüştürüyor. Örneğin Audi Q6 e-tron’un, 270 kW maksimum şarj hızı sadece 10 dakika’da 255 kilometreye kadar menzil sağlıyor. Bataryayı yüzde 10’dan 80’e şarj etmek için sadece 21 dakika yetiyor.
Q6 e-tron ile yeni tasarım felsefesi seri üretime geçiyor
Audi Q6 e-tron’un iç mekânı kullanıcı gereksinimlerine cevap verecek şekilde tasarlandı. Malzeme özellikleri henüz geliştirme sürecinin çok erken bir aşamasında tasarıma dahil edildi ve böylece Audi MMI panoramik ekran ve MMI ön yolcu ekranı ile birlikte görsel olarak net bir dijital sahne oluşturdu. İç mekânın yüksek kontrastlı yapısı, tasarım ve ergonomi açısından yolculara göre uyarlanmış üç boyutlu bir mekânsal mimari yaratıyor. İç mekandaki ambiyans ise yalın bir mimariye sahip.
Audi Q6 SUV e-tron’un bagajı, 526 litre depolama alanı sunuyor. Arka koltuk katlandığında bagaj hacmi 1.529 litreye kadar çıkıyor. Ayrıca arka koltuklar 40:20:40 oranında bağımsız olarak katlanıyor. Bunun dışında ön kaputun altında bir ön bagaj bulunuyor ve 64 litre ile küçük seyahat çantaları ya da şarj kabloları için pratik depolama alanı sağlıyor.
Sportif performans: Güçlü güç aktarma sistemleri
Audi Q6 e-tron quattro, arka aksta sabit mıknatıslı senkron motor (PSM) ve ön aksta senkron olmayan bir motorla (ASM) sunuluyor. quattro deneyimini yukarı taşıyan bu motorlar, 285 kW (387 hp) güç sağlıyor. Q6 SUV e-tron quattro (Birleşik enerji tüketimi: 19,6 -17,0 kWsa/100 km (WLTP); ortalama CO2 emisyonu: 0 gr/km; CO2 sınıf A) sıfırdan 100 km/s hıza sadece 5,9 saniyede ulaşıyor. PPE için geliştirilen yeni elektromotorlardaki verimlilik geliştirmeleri, önceki elektrikli modellere kıyasla yaklaşık 40 kilometre daha fazla menzil sağlıyor.
Daha güçlü ve akıllı bir batarya sayesinde menzilde yeni standartlar
Tamamen yeni batarya (HV batarya), mevcut Audi ürün gamındaki en yüksek elektrik menzilini sağlıyor. 619 kilometreye varan menzil ile Audi Q6 e-tron quattro, yüksek günlük kullanım kolaylığı sağlıyor ve böylece sınıfının en uzun menzilli modellerinden biri olarak öne çıkıyor. Yenilenmiş batarya altyapısı ve gelişmiş termal yönetim sayesinde menzil artmakla kalmıyor, şarj gücünü de artırarak kısa molalarla uzun menziller elde edilebiliyor.
Aydınlatma teknolojisinde dünyada bir ilk
Audi, Q6 e-tron ile sadece elektrikli ulaşımda değil, aynı zamanda Audi DNA’sının önemli bir parçası olan aydınlatma teknolojisinde de yeni bir sayfa açıyor. Audi Q6 e-tron, aktif dijital ışık imzasının dünya tanıtımı ile benzersiz tasarım ve Audi’ye özgü estetikte yeni bir dönem başlatıyor.
Akıllı farlar ve arka aydınlatma grubu sayesinde daha fazla güvenlik
Audi, güvenlik işlevlerini de yeni bir seviyeye taşıyor. Diğer Audi modellerinden zaten kullanılan yakınlık algılama işlevi, Audi Q6 e-tron’da iletişim ışığı ile daha da gelişti. Bu işlev diğer yol kullanıcılarını kazalar ve arızalar konusunda uyarıyor. Bu amaçla, dijital OLED arka aydınlatma grubundaki iletişim ışığı, kritik durumlarda normal arka aydınlatma grafiğine ek olarak entegre uyarı sembolü ile özel bir arka aydınlatma imzası gösteriyor. Bu yardımcı sistemi sadece Audi kullanıcısını değil, aynı zamanda tüm yol kullanıcılarını da destekliyor.
Ayrıca ikinci nesil dijital OLED arka aydınlatma gurubu, Acil Durum Yardımı, RECAS (Arkadan çarpışma uyarı sinyali), dörtlü flaşör, acil durum çağrısı (eCall), yol yardım çağrısı ve acil durum freni uyarısı için sembollerle iletişim ışığını etkinleştiriyor.
Dijitalleştirmeyi deneyimleme – yeni ekran ve işletim konsepti
Yeni elektronik mimari ile kullanıcılar araçta dijitalleşmeyi her zamankinden daha fazla deneyimliyor. Audi MMI panoramik ekran ve MMI ön yolcu ekranı ile bir Dijital Sahne iç mekanı süslüyor. Açıkça gruplanan ekranlar tasarım konseptine tam olarak entegre edilmiş durumda ve iç mekâna ferah ve havadar bir his katıyor. 11,9 inç Audi sanal kokpit ve 14,5 inç MMI dokunmatik ekrandan oluşan zarif ve açıkta duran Audi MMI panoramik ekran kavisli bir tasarıma ve OLED teknolojisine sahip. Sürücünün kontrol alanı eğimli bir tasarıma sahip ve ekranın kavisli şekli sürücüyü sarıyor. Ayrıca Kavisli Ekranın şekli Audi’nin tipik Singleframe tasarımını andırıyor. Ambiyans aydınlatma kavisli ekranın karanlıkta havada süzülüyor gibi görünmesini sağlıyor. Ön konsol tasarımına mükemmel bir şekilde entegre edilen ve Audi’de ve premium orta sınıfta ilk kez kullanılan 10,9 inç MMI ön yolcu ekranı ön yolcuların dijital sahnesini tamamlıyor.
Elektrikli
Tamamen Yeni: Nissan MICRA elektrikli olarak dönüyor
Nissan Micra, tamamen yenilenen görünümü, tam elektrikli altıncı nesil tasarımı ile tekrar aramızda.
B segmentinin beğenilen araçlarından Micra, önceki beş jenerasyonunun başarısı, 40 yılı aşan popülerliği ile ikonik kompakt model olma iddasını farklı ve yeni karakteri ile devam ettirme iddiasını sürdürecek. Yeni Nissan MICRA bu yılın sonunda Avrupa’da ve 2026 yılında da Türkiye’de satışa sunulacak.
Nissan’ın Londra’daki Avrupa Tasarım Merkezi’nde (NDE) tasarlanan yeni Micra, SUV benzeri bir tasarım, sade ve düzenli yüzeyler ve baştan sona ince detaylarla premium bir dış görünüme sahip olacak.
Yeni Micra, sade, güçlü ve ince bir görünüm isteyenlerin yanı sıra dikkat çekmeyi sevenler için de cesur ve baştan alıcı bir seçenek. Altıncı nesil Micra her ihtiyaca cevap verecek 14 farklı renk seçeneği ile gelecek. Ayrıca, gövde rengini siyah veya gri tavanla birleştirme seçeneği sunan iki tonlu renkler de her zevkten sürücü için ayırt edici bir görünüm sağlayacak.
Dijital gösterimde konuşan Nissan Tasarım Avupa Başkan Yardımcısı Giovanny Arroba, “Tamamen Yeni Micra’nın altıncı neslini tasarlarken, onu tarihsel olarak bu kadar popüler yapan tüm değerleri harmanladık ve bir EV olarak MICRA için yeni bir sayfa açtık. Dış görünüşü ilk bakışta cüretkâr ve eğlenceli bir görünüme sahip ve yolda sağlam bir duruş sergiliyor. Ayrıca, sahiplerinin seveceği keyifli detayları da tasarıma entegre ettik. Micra’yı EV çağına taşıdığımız için gurur duyuyoruz,” dedi.
Yepyeni Micra’nın iç mekanı, sade, abartısız zarafet olarak tanımlanan mirasın üzerine inşa edilmiş. Bu yeni nesil, ön koltuklar arasındaki saklama alanına dahil edilen Japonya’nın en ünlü simgesi Fuji Dağı’nın kalıplanmış bir taslağı da dahil olmak üzere ince gizli tasarım özellikleriyle Japon mirasına da işaret ediyor. “Kabinde yaşam, farklı kaplamalar, aydınlatma ve daha fazlası ile müşteri tercihlerine göre net ve farklı bir ambiyans yaratacak şekilde tasarlandı. Farklı renklerin, malzemelerin ve kaplamaların özenle seçilmesi kabine farklı kişilikler kazandırıyor.
4 metrenin altında uzunluğu ve 1,8 metreden daha az genişliği ile Yeni Micra, ağırlığının çok üzerinde bir performans sergiliyor ve şehir hayatının dar virajları ve yoğun yollarına mükemmel uyum sağlıyor. 2,54 metrelik dingil mesafesi iç mekanda daha fazla alan sağlarken, yolda dinamik bir duruş, çeviklik ile optimum denge sağlıyor.
Müşteriler için seçenekleri basitleştirmek amacıyla, Yepyeni Micra yalnızca beş kapılı bir konfigürasyonda sunulacak. 408km’ye varan menzil ve etkileyici hızlı şarj ile kusursuz elektrikli araç sürüşü sunan tamamen elektrikli Yeni Micra, 40kWh ve 52kWh olmak üzere iki batarya seçeneğine sahip.
Pil kapasitesi*: 40kWh 52kWh
Maksimum güç: 90kW 110kW
Maksimum tork: 225Nm 245Nm
Menzil: 310km 408km
Ağırlık: 1400kg 1524kg
*Tüm rakamlar homologasyona tabidir
Tamamen Yeni Micra sınıfındaki en iyi hızlı şarj seçeneklerinden birini de sunuyor. 100kW DC şarj cihazı (veya 40kWh versiyonunda 80kw) sayesinde %15-%80 arası hızlı şarj işlemi 30 dakika gibi kısa bir sürede gerçekleşiyor. Şarj verimliliğini en üst düzeye çıkarmak için, her iki batarya seçeneğinde ısı pompası standart olarak sunulurken, batarya ısıtma ve soğutma özelliğine sahip olacak.
Tamamen Yeni Micra, her iki batarya versiyonunda da V2L (Araçtan Yüke) teknolojisi ile donatılacak ve sahiplerine hoparlörler, hava pompaları ve hatta elektrikli süpürgeler gibi harici cihazlara güç sağlamak için aküdeki elektrik kapasitesini kullanma seçeneği sunacak.
Elektrikli sürüşün pürüzsüz ve sorunsuz hissini tamamlayan Yeni Micra, önceki nesillerin ötesine geçen ve hem yeni hem de mevcut sürücüleri memnun edecek bir performans sağlamak için titizlikle tasarlandı.
Rakiplerinin çoğundan önemli ölçüde daha hafif olan yeni model, sağlam ve dayanıklı görünümü ile sadece 1400 kg (daha büyük batarya seçeneği için 1524 kg) ağırlığında ve daha ağır olan rakiplerine kıyasla daha fazla verimlilik, performans ve yol tutuşu sağlıyor.
Elektrikli
Toyota 6. Nesil RAV4’ü Dünyaya Tanıttı
Toyota, efsanevi SUV mirasının sevilen modellerinden yeni RAV4’ü dünya prömiyeriyle tanıttı. Altıncı nesil RAV4, güvenlik ve dijital kullanıcı deneyiminde de yeni standartların öncüsü olacak. D-SUV segmentine yer alan yeni RAV4, Türkiye’de 2026 yılında satışa sunulacak.
1994’te Avrupa’da yollara çıkan RAV4, bugüne kadar Avrupa’da 2.5 milyondan fazla ve global olarak 15 milyonu aşkın satış rakamına ulaştı. Yeni RAV4, özgün SUV karakterini daha ileriye taşıyan güçlü dış tasarımıyla dikkat çekerken, boyutları önceki nesil ile benzer ölçülerde.
Bununla birlikte yeni RAV4, Toyota’nın yazılım tabanlı araçlara geçişteki ilk adımı olan Arene yazılım geliştirme platformunu kullanan ilk model oldu. Bu platform sayesinde dijital ortamda gelişmiş güvenlik ve eğlence sistemleri hayata geçiriliyor. Yeni RAV4, Toyota’nın bugüne kadarki en gelişmiş multimedya sistemine ev sahipliği yapıyor.
Toyota, tamamen yeni RAV4 ailesini, önceki nesilde olduğu gibi heyecan verici GR SPORT versiyonuyla da taçlandıracak. Yeni RAV4 GR SPORT, 20 mm genişletilmiş iz açıklığı, süspansiyon ve direksiyon sistemine yapılan sportif dokunuşlarla daha etkileyici bir sürüş deneyimi sunmaya hazırlanıyor.
Toyota, yeni nesil RAV4 modelinde en ileri hibrit teknolojisini sunarak segmentinde çıtayı bir kez daha yükseltiyor. Yeni RAV4’ün 2.5 litrelik motorla kombine edilen tam hibrit versiyonu, optimize edilmiş aktarma organları, batarya ve motorlarla birlikte daha güçlü bir sürüş sunuyor. Akıllı dört çeker sistemine sahip AWD-i versiyonu 191 HP, önden çekişli versiyon ise 183 HP toplam sistem gücü sağlıyor.
Bununla birlikte yeni nesil şarj edilebilir hibrit sistemiyle donatılan RAV4, performans, verimlilik ve kullanıcı deneyimi açısından önemli bir dönüm noktasına da işaret ediyor. Şarj edilebilir hibrit RAV4’ün kalbinde, 22.7 kWh kapasiteli yüksek performanslı lityum-iyon bir batarya yer alıyor. Bu batarya, çoğu kullanıcının günlük ihtiyaçlarını karşılamaya yeterli olacak şekilde WLTP standartlarına göre 100 km’ye kadar tamamen elektrikli sürüş menzili sağlıyor. 50 kW DC hızlı şarj özelliği sayesinde batarya, uygun koşullarda yüzde 10’dan yüzde 80’e yalnızca 30 dakikada şarj edilebiliyor.
Yeni batarya sistemi, güçlendirilmiş 150 kW’lık ön elektrik motoruyla birleşerek yüksek performanslı bir sürüş sunuyor. Akıllı dört tekerlekten çekiş sistemi AWD-i teknolojisine sahip şarj edilebilir hibrit RAV4, toplam 304 HP gücüyle 0-100 km/s hızlanmasını sadece 5.8 saniyede gerçekleştiriyor. İlk kez bir plug-in hibrit RAV4 modelinde sunulan önden çekişli versiyon ise 268 HP güç üretiyor.
Yeni RAV4, Toyota’nın en güncel T-Mate güvenlik sistemleriyle donatıldı. İlk kez sunulacak yeni nesil Toyota Safety Sense, daha hızlı çalışan, daha kapsamlı ve gelişmiş sürücü destek sistemlerini standart olarak içeriyor. Daha gelişmiş Ön Çapraz Trafik Uyarı Sistemi, Kör Nokta Uyarı Sistemi ile birlikte çalışarak daha güvenli bir sürüş ortamı sağlıyor. Ayrıca Arka Yaklaşan Araç Uyarısı gibi yeni eklenen özellikler, otoyol sürüşlerinde stresin azaltılmasına yardımcı oluyor.
Geliştirilmiş Akıllı Şerit Değiştirme Asistanı, daha kapsamlı Ön Çarpışma Önleyici Sistem ve üç boyutlu görüntü sağlayarak dar alanlarda park etmeyi kolaylaştıran Panoramik Görüş Monitörü gibi özellikler de RAV4’ün güvenlik sistemleri arasında yer alıyor.


Alpine A390’ın dünya lansmanı Fransa’da gerçekleşti

Audi’nin yeni Premium SUV aracı Q6 e-tron Türkiye’de

Tamamen Yeni: Nissan MICRA elektrikli olarak dönüyor

Lexus’un Dijital Ayna Teknolojisi Es Sedan İle Avrupa Pazarına Geliyor

Motobike Istanbul 2019 Başladı

Toyota Corolla, “Yeni GR Sport” Versiyonu İle Artık Daha Sportif
Sektörel
-
Genel5 yıl ago
Lexus’un Dijital Ayna Teknolojisi Es Sedan İle Avrupa Pazarına Geliyor
-
Genel6 yıl ago
Motobike Istanbul 2019 Başladı
-
Genel5 yıl ago
Toyota Corolla, “Yeni GR Sport” Versiyonu İle Artık Daha Sportif
-
Tasarım5 yıl ago
Elektrikli yerli otomobil, C-Sedan “coupe” ve “station wagon” olarak hayal edilirse…