Connect with us

Genel

Tamamen yenilenen Toyota Yaris showroomlarda

Toyota, tamamen yenilenen dördüncü nesil Yaris’i Türkiye pazarında satışa sundu. Eğlenceli sürüşü, pratik kullanımı ve sportif tarzıyla segmentine dinamizm getirecek yeni Yaris benzinli 209.100 TL’den, Yaris Hybrid ise 299.200 TL’den başlayan fiyatlarla showroomlardaki yerini aldı.
1999 yılında ilk nesli tanıtıldığından bu yana yenilikçi yaklaşımıyla öne çıkan Yaris, dördüncü nesliyle de birçok ilke imza atıyor. Toyota’nın TNGA platformu üzerine yapılan Yeni Yaris; tasarım dili, sürüş dinamikleri, teknolojisi ve güvenlik özellikleriyle ses getirmeye hazırlanıyor.

Yenilikçi Yaklaşım
İlk nesil Yaris ile Avrupa’da Yılın Otomobili Ödülü alan Toyota, ikinci nesil Yaris ile segmentinde Euro NCAP çarpışma testlerinden 5 yıldız alan ilk model unvanını kazandı. Üçüncü nesil Yaris ise, segmentinde kullanılan ilk hibrit motoru ile öne çıktı. Dördüncü nesil Yaris de, segmentinde ilk ön orta hava yastıkları ve Kavşakta Çarpışma Önleyici Sistem ile sınıfının en iyi güvenliğini sunuyor.
Güvenlikten ödün vermeyen Yeni Yaris, AUTOBEST Ödülleri’nde takdir görürken, yüksek güvenlik teknolojileriyle SAFETYBEST 2020 ödülünü de kazandı.
Yoğun şehir içi yollarda çevik bir sürüş sağlayacak şekilde tasarlanan Yaris, aynı zamanda içeride geniş, konforlu ve yüksek kaliteye sahip bir kabin sunuyor. Bağlantı teknolojileriyle ve yüksek donanım seviyeleriyle birlikte kullanıcıların beklentilerini aşmayı başarıyor.

Toyota’nın TNGA platformu üzerine yapılan Yeni Yaris, bu sayede daha iyi dinamiklere, daha alçak ağırlık merkezine ve daha iyi gövde dayanımına sahip oldu. TNGA platformu sayesinde Yaris, bir önceki modeline göre yüzde 37 daha sert bir şasiye ve 12 mm daha düşük ağırlık merkezine sahip oldu.
Toyota, Yaris modelini dördüncü nesil hibrit güç ünitesiyle buluşturdu ve bu sayede daha düşük yakıt tüketimi ve daha düşük emisyonlar elde edildi. Aynı zamanda Toyota Yaris Hybrid, elektrikli motoruyla daha uzun mesafeler ve daha yüksek maksimum hızlar sunuyor.
Dinamizmi Yansıtan Tasarım
Yeni nesil Yaris, ilk nesilden itibaren sahip olunan pratikliği, çeviklik ve duyulara hitap eden bir tasarımda buluşturuyor. Enerjik bir tasarıma sahip olan yeni Yaris, her zaman hareket etmeye hazır bir görünüme sahip. Koşmaya hazırlanan atletlerden ve atılmaya hazır güçlü bir boğadan ilham alarak
tasarlanan Yaris, yeni GA-B platformunun getirdiği avantajlarla birlikte hem daha sıra dışı bir tasarıma hem de içeride daha geniş bir yaşam alanına sahip oldu.
Aracın uzunluğu 4 metreden daha kısa olmasına karşın, dingil mesafesinin 50 mm artmasıyla daha fazla yaşam alanı elde edildi. GA-B platformuyla birlikte yüksekliği 40 mm azaltıldı, genişliği 50 mm ve iz
açıklığı 57 mm artırılan Yaris daha sportif profile ulaştı. Genel uzunluğu 5 mm azaltılan boyutlarıyla birlikte Yaris, sınıfının lideri dönüş çapına sahip oldu. Yeni platformun tasarımcılara sunduğu daha fazla özgürlük sayesinde göz alıcı bir tarza sahip olan Yaris, büyük ve alçak ön ızgarası, LED ön farları, LED sinyalleri, dinamik jant tasarımları, alçak tavan çizgisi ve araç boyunca uzanan bumerang formuyla her açıdan harekete hazır olduğunun altını çiziyor.

Sportif ve teknoloji odaklı
Yeni Toyota Yaris’in kabini, dış tasarımdaki dinamik tarzı içeride de sportif bir yaşam alanıyla buluşturacak şekilde tasarlandı. Daha geniş ve daha rahat koltuklar, yumuşak dokuya sahip malzemeler, mavi ambiyans aydınlatması, birbirine uyumlu çizgileri ve teknolojileri Yeni Yaris’in çekiciliğini artırıyor.
Sürücü kokpiti, her şeyin tamamen sürücü kontrolü altında olacak şekilde tasarlandı. Bununla birlikte Toyota, Yaris’in görüş açısını daha da iyileştirmek adına A sütununu daha geriye aldı ve ön konsolu daha alçak şekilde konumlandırdı. Sürücü ve ön yolcu arasındaki mesafe 20 mm artırılarak kabin konforu ileriye taşındı. Bununla birlikte Yeni Yaris 700 mm derinlik ve 286 litre bagaj hacmine sahip.

Yeni Yaris’te bulunan Apple CarPlay ve Android Auto akıllı telefon bağlantı sistemlerine sahip 8 inç Toyota Touch multimedya ekranı tüm modellerde standart olarak sunuluyor. Bununla birlikte TFT çok fonksiyonlu gösterge ekranı ve ön cama yansıtmalı Renkli Gösterge Ekranı (Head Up Display) sürücüye yol ve sürüşle ilgili bilgiler kolayca iletilmesini sağlıyor.
Daha fazla güç, daha az tüketim
Yeni Toyota Yaris, 1.5 litre hibrit ve 1.5 litre benzinli motor seçenekleriyle satışa sunuldu. Dördüncü nesil Toyota Hybrid teknolojisi, hafif ve daha verimli olmasıyla Yaris’in her açıdan daha yüksek performans vermesini sağlıyor. Toyota Yaris’in sahip olduğu 1.5 Hybrid Dynamic Force sistemi; daha fazla güç, şehir içinde toplam sürüşe göre daha fazla elektrikli sürüşü ve bir önceki modele göre yüzde 20 daha az yakıt tüketimi sağlıyor.

Yeni Yaris’te kullanılan hibrit sistemde; üç silindirli, değişken supap zamanlamasına sahip 1.5 litre Atkinson çevrimi benzinli motor yer alıyor. Avrupa yollarına uyacak şekilde geliştirilen Yaris’in hibrit sistem gücü yüzde 16 artırılarak 116 HP’ye ulaştı. Sadece elektrik motoruyla yapılan sürüşlerde 130 km/s hıza çıkabilen Yaris, elektrikli motorunu şehir içi yollarda daha fazla kullanabiliyor. Araçta CO 2
emisyonu 86 g/km’ye düşürülürken, WLTP çevriminde yakıt tüketimi bir önceki modele göre yüzde 20 iyileştirilerek 2.8 lt/100 km olarak ölçüldü.
Yeni Yaris Hybrid’in 0-100 km/s hızlanması önceki nesle göre 2.3 saniye geliştirilerek 9.7 saniye oldu. Daha esnek bir sürüş sağlayan aracın, 80-120 km/s arasındaki hızlanması da 2 saniye iyileştirilerek 8.1 saniye oldu. Yaris, hibrit motorun yanı sıra 1.5 litrelik Dynamic Force benzinli motoruyla da tercih edilebilecek. 125 PS güç ve 153 Nm tork üreten 3 silindirli motor, 6 ileri manuel şanzıman veya W-CVT şanzıman ile tercih edilebilecek.

Her versiyonda zengin donanımlar
Toyota’nın Yeni Yaris modeli Türkiye’de zengin standart donanımlarıyla birlikte tüm beklentileri karşılayacak şekilde satışa sunuluyor. Yaris Hybrid Dream, Flame ve Passion donanım seviyeleriyle tercih edilebilecek. Yaris’in tüm donanım seçeneklerinde kablosuz akıllı telefon şarj özelliği, geri görüş kamerası ve 8 inç multimedya ekranı standart olarak yer alıyor. Bununla birlikte daha üst donanım seçeneklerinde akıllı giriş sistemi, parçalı deri koltuklar, ön cama yansıtmalı göstergeler, çift bölgeli otomatik klima, bi-tone iki renkli gövde ve siyah tavan seçenekleri yer alıyor. Yaris’in hibrit versiyonunda Toyota Safety Sense güvenlik teknolojileri standart olarak bulunuyor.
Yaris’in benzinli versiyonunda Dream ve Flame versiyonları tercih edilebilecek. Bu versiyonlarda X-Pack paketiyle Toyota Safety Sense güvenlik teknolojilerini de satın almak mümkün olacak.

B Segmentinin En Güvenlisi
Toyota, Yaris ile birlikte segmentinin en güvenli otomobilini kullanıcılarla buluşturuyor. Güvenliği her zaman ileriye taşıma felsefesine bağlı olarak Toyota, Yaris’e Toyota Safety Sense 2.5’i adapte etti. Kamera ve radar sistemiyle çalışan yeni nesil sistem, yeni özellikler ön plana çıkıyor. Yaya ve bisiklet algılama özelliğine sahip Ön Çarpışma Önleyici Sistem, Kavşaklarda Çarpışma Önleyici Sistem ve Acil Durum Yönlendirme Desteği yer alıyor.

Kavşak Dönüş Asistanı, karşı şeritten bir araç geliyorsa veya bir yaya yolun karşısına geçiyorsa, sağa veya sola dönen sürücüyü uyarıyor ve gerektiğinde otomatik frenleme yapıyor. Buna ek olarak Yeni Yaris’te, 0-205 km/s arasındaki hızlarda çalışan Akıllı Şerit Takip Sistemi yer alıyor ve yönlendirmeyi kontrol ederek aracı şeritte tutuyor. Yeni Yaris’te sürücü yardımcılarının yanı sıra, segmentinde bir ilk olarak ön orta hava yastıkları yer alıyor. İçeridekileri yan çarpışmalarda yaşanacak darbelerden koruyacak şekilde tasarlanan ön orta hava yastığı ve son jenerasyon Toyota Safety Sense ile birlikte Yaris, dünyanın en güvenli B segmenti olarak iddiası bir kez daha ortaya koyuyor.

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Elektrikli

Volvo EX30: Tamamen Elektrikli Kompakt SUV Türkiye’de


Volvo’nun şimdiye kadar ürettiği en kompakt ve en çevreci SUV modeli EX30, gelişmiş teknolojileri, yüksek güvenlik seviyesi ve sürdürülebilir tasarımıyla Temmuz ayından itibaren Türkiye’de yollarda olacak.

EX30, Volvo, şimdiye kadar ürettiği en düşük karbon ayak izine sahip model olarak öne çıkıyor. Kendi sınıfının en üst donanım seviyesiyle sunulan EX30’un Türkiye pazarına özel olarak geliştirilen 150 kW’lık arkadan itişli motorun üretimi Belçika Gent fabrikasında gerçekleştiriliyor. Fabrikanın ilk haftalardaki üretiminin neredeyse tamamının Türkiye pazarı için önceliklendirmesi sayesinde, modelin Nisan ayından itibaren toplanan müşteri talepleri ile hızlıca buluşması sağlanacak. Segmentinde dikkat çekici bir fiyat seviyesinde konumlandırılan EX30’un Türkiye’ye özel donanım seviyesi için fiyatı 1.913.000 TL* olarak belirlendi. (*MTV, plaka masrafları ve trafik sigortası dahil değildir)

EX30’un iç mekânında denim, keten, yün gibi sürdürülebilir ve geri dönüştürülmüş malzemelerle tasarlanan dört farklı ‘iç oda’ alternatifi sunuluyor: Breeze, Mist, Pine ve Indigo. Her biri farklı İskandinav coğrafyalarından ve dokulardan ilham alıyor. Bu detaylar, EX30’un çevreye duyarlı yaklaşımını gözle görülür kılarken, farklı temalardaki iç mekân alternatifleriyle kişiselleştirme imkânı sunuluyor. Orta konsolun kaydırılabilir yapısı, akıllı saklama alanları ve sadeleştirilmiş arayüz hem sürücü hem de yolcular için ferah ve konforlu bir atmosfer sağlıyor.

Ayrıca sabit panoramik cam tavan, IR kaplamalı cam teknolojisiyle daha serin ve aydınlık bir kabin sunuyor. Yeni kare tasarımlı direksiyon simidi, otomatik kararan çerçevesiz iç dikiz aynası, kablosuz şarj pedi ve dijital anahtar gibi özellikler yer alıyor. Volvo EX30’un yüksek donanım seviyelerinde yer alan ambiyans aydınlatmaları da İsveç doğasından ilhamla hazırlanmış beş farklı temayı içeriyor: Nordic Twilight, Midsummer, Northern Light, Archipelago ve Forest Bath.

Kompakt gövdesi ile Volvo’nun SUV’larında sunulan teknolojilerin pek çoğunu barındıran EX30,12,3 inçlik merkezi ekran, Google entegrasyonlu bilgi-eğlence sistemi, kablosuz Apple CarPlay ve gelişmiş ses sistemiyle üst segment konforunu daha erişilebilir bir formatta sunuyor. Modelde kullanılan Soundbar hoparlör sistemi, araç içi ses deneyimini yeniden tanımlarken iç mekânda daha fazla alan yaratıyor.

Volvo EX30, şehir içi sürüşte emniyeti artıran bir dizi yenilikçi özellikle donatıldı. “Kapı Açılma Uyarısı” (Safe Exit) sistemi, yol kenarında bisikletli veya yayalar geçerken oluşabilecek olası kazaları önlemeye yardımcı olurken; yeni nesil Park Pilot Assist, dar alanlara otomatik park imkânı sunuyor. EX30, Volvo’nun bugüne kadar ürettiği en hızlı ivmelenmeye sahip otomobili olarak da dikkat çekiyor: Twin Motor versiyonu 428hp güçle 0’dan 100 km/s hıza yalnızca 3,6 saniyede ulaşarak bugüne kadar üretilmiş en hızlı Volvo otomobili unvanına sahip oldu. Geniş menzil isteyen kullanıcılar için 476 km’ye kadar menzil sunan 204hp’lik Single Extended Range seçeneği de mevcut.

EX30’un Türkiye’de sunulan donanımlı versiyonu olan Ultra seviyesi, standart olarak panoramik cam tavan, 22kW OBC, ısıtmalı ön koltuklar, ısıtmalı direksiyon, anahtarsız giriş, otomatik açılan bagaj, 19” alüminyum elmas kesim jant, 9 hoparlörlü, 1.040W gücünde ve 5.1 Quantum Logic Surround ses deneyimi sunan Harman Kardon soundbar ses sistemi, 360 derece kamera, BLIS kör nokta uyarı sistemi, elektrikli ayarlanabilir koltuklar ve adaptif hız sabitleyici gibi üst segment özellikleri içeriyor. Bu özellikler, EX30’u sınıfında en yüksek donanımlı modellerden biri haline getiriyor.

EX30, Volvo Cars’ın bugüne kadarki en düşük karbon ayak izine sahip modeli. Otomobilin üretiminden kullanım ömrüne kadar her aşamada çevresel etkileri minimize edecek çözümler geliştirildi. EX30, %100 yenilenebilir enerjiyle çalışan tesiste üretiliyor ve toplam karbon ayak izi 27 tonun altına indirildi. Otomobilin gövdesinde %25 geri dönüştürülmüş alüminyum, %17 çelik ve %17 polimer kullanıldı. Yeni Volvo EX30 Türkiye’de lansman rengi olan Sand Dune’un yanı sıra Cloud Mavi, Vapour Gri, Crystal Beyaz ve Onyx Siyah seçenekleriyle sunuluyor.

Volvo Car Türkiye Genel Müdürü Alican Emiroğlu, EX30’un Türkiye pazarındaki stratejik önemine şu sözlerle dikkat çekti: “EX30’un Türkiye pazarına girişi, Volvo Car Türkiye’nin istikrarlı büyüme hedefleri açısından önemli bir dönüm noktası. Segmentinin çok üzerinde bir donanım seviyesi sunan EX30, aynı zamanda markamızın sürdürülebilirlik vizyonunu da en güçlü şekilde temsil ediyor. Bu modelle birlikte yalnızca elektrikli mobiliteye geçişte değil, premium SUV segmentinde liderliğe giden yolda da önemli bir adım atıyoruz. Türkiye’ye özel olarak geliştirilen motor seçeneği ve üretim önceliği, bu hedef doğrultusunda ülkemizi stratejik pazarlardan biri haline getiriyor.”

 

Continue Reading

Elektrikli

Renault 5 E-Tech Elektrikli Türkiye’de Satışta

Modern şehir hayatının simgesi Renault 5 E-Tech Elektrikli, Türkiye’de 23 Haziran tarihinde yollara çıkıyor.

Techno donanımla satışa sunulan model, 40 kWh batarya seçeneği için 1.450.000 TL’den, 52kWh batarya seçeneği için ise 1.535.000 TL’den başlayan fiyatlarla kullanıcılarla buluşuyor.

Ayrıca 200.000 TL’ye kadar 12 ay vade %0,99 faiz ve 150.000 TL’ye kadar 12 ay vade %0 faiz seçenekleriyle Renault 5 E-Tech Elektrikli’ye sahip alma kolaylığı sağlanıyor.

Canlı renkleri, ikonik tasarımı ve tek şarjla 410 km’ye varan menziliyle Renault 5 E-Tech Elektrikli, benzersiz bir elektrikli deneyimi sunuyor.

Continue Reading

Elektrikli

Alpine A390’ın dünya lansmanı Fransa’da gerçekleşti

Alpine A390’ın dünya lansmanı, 27 Mayıs akşamı Fransa’nın Dieppe kentinde gerçekleşti. Alpine’in yeni spor fastback modeli A390, markanın DNA’sını ve A110’un heyecan verici sürüş deneyimini daha fazla işlevsellikle bir araya getiren çok özel bir model. AmpR Medium platformunda geliştirilen Alpine A390’ın odaklandığı en önemli şey ise sürüş keyfi. Bu model, tamamen elektrikli modellerden oluşan Alpine Dream Garage serisinin ikinci modeli olarak yerini aldı.

Alpine CEO’su Philippe Krief, “Alpine A390, 5 kişilik spor fastback yapısıyla A110 ruhunun yeniden yorumlanmış hali. A390, Alpine’in özü olup sportifliği ve performansı, teknoloji ve zarafetle bir araya getirerek hem günlük kullanıma hem de sportif sürüşlere uygun, benzersiz bir sürüş deneyimi sunuyor. Fransız tasarım uzmanlığından ilham alan bu özgün tasarım, tıpkı 70 yıldan uzun süredir Alpine’in yaptığı gibi spor otomobil tutkunlarını büyüleyecek. Alpine A390, elektrikli sportifliğin önemine inanan ve bu amaca ulaşmak için çok çalışan bir ekibin ürünü.” ifadelerini kullandı.

Alpine A390: Takım Elbiseli Yarış Otomobili
Özgün bir karaktere sahip, şık bir spor fastback olarak tasarlanan A390; ikonik hatlarının akıcı ve sportif çizgilerini, beş yolcusu için de davetkâr bir iç mekânla birleştiriyor. 4615X1885X1532 mm boyutlarıyla Alpine’in standart ölçüleri için geniş, ancak aynı zamanda bir o kadar da kompakt bir boyut sunuyor.

A390, Alpine’in efsane modeli A110’dan da zekice düşünülmüş detaylar taşıyor. Coupe oranları 110 metre uzaklıktan görülebiliyorken, kask vizörü şeklindeki arka cam ve kompakt cam yüzeyler, A390’ın dikkat çekici görünümüne katkıda bulunuyor. Ardından ikinci bir yorumlama seviyesi olan 110 santimetrede; entegre kapı kollarıyla arka kapıları canlandıran heykelsi çizgiyi, gövde çizgisinin omuz bölgesindeki hassas işçiliği, yansımaları ve hacimleri, aerodinamik akışları yönlendirmek üzere havanın geçmesine izin veren kaput çizgisi ortaya çıkıyor. 110 milimetrede ise dağlardan esinlenen üçgen şekilli ön tamponlar ve hava perdesi oluşturan açıklıklar gibi hayranlık uyandıran detaylar göze çarpıyor.

Diğer unsurlar ise benzersiz ışık imzasını şekillendiriyor. Önde “Kozmik Toz” adı verilen ışıklı üçgenler kümesi, atmosferi delen bir kuyruklu yıldız görüntüsünü çağrıştırıyor. Kullanıcı araca yaklaştığında ise bunlar karşılama animasyonuyla canlanıyor. Alpine logosunun kar taneleriyle çevrili bir yansıması da zemin seviyesinde yatay olarak hizalanıyor. Her detayı ayrı bir ayrıntı özenle düşünülmüş olan A390, tüm tasarımsal özellikleriyle dikkat çekici bir görünüm sergiliyor.

Alpine A390’da Elektrikli menzilin en önemli unsurlarından biri olan aerodinamik özellikler, göz alıcı ön kaputtan arka tampona kadar her bir ayrıntıda dikkatlice ele alındı. Tüm bunların yanı sıra Alpine A390; Deep Siyah, Abyss Mavi, Alpine Mavi, Mercury Gri, Topaz Beyaz ve Mat Thunder Gri olmak üzere toplam 6 adet gövde rengine sahip. Versiyona bağlı olarak tavan gövde renginde ve farklı bölgelerde çeşitli seçeneklerle sunuluyor.

İç Tasarım: 5 Kişilik Sportif Bir Koza
Alpine A390, iç mekânıyla tamamen sportifliğe adanmış bir dünya ortaya koyuyor. Konfor ve kalite, modelin yaşam alanında hemen kendini hissettiriyor. Deri kaplı ön konsol, orta konsol ve kapı panelleri bu izlenimi güçlendiriyor. Ayrıca içerisinde, Alpine’in dikkat çekici mavi rengiyle sofistike bir aydınlatma atmosferi de bulunuyor.

Sürücü odaklı bir mimariye sahip olan kokpit, 12,3 inç ve 12 inç yüksek çözünürlüklü ekranlarla kullanıcıyı Alpine evrenine çekiyor. Fiziksel iklimlendirme paneli, sürücünün gözlerini yoldan ayırmadan ayarları değiştirmesine olanak tanıyor. Düz kenarlı ve Napa Mavi rengindeki spor direksiyonda ısıtma özelliğine ek olarak; sürüş modları, sürüş yardımcıları, telefon, sesli asistan ve gösterge paneli ekran modlarına ait kontroller de bulunuyor. Formula 1 dünyasından esinlenerek tasarlanan iki özel renkli alüminyum düğme, rejenerasyon seviyesini (mavi RCH düğmesi “Şarj”), tek pedal modunu ve sollama ile kalkış kontrolü için kullanılan Boost (kırmızı OV düğmesi “Geçiş”) işlevlerini kontrol ediyor. Ayrıca sesli komut için özel bir anahtar sistemi de mevcut.

İkonik A110 tasarımından esinlenen yüksek orta konsol, iki ayarlanabilir kanatla vurgulanan Alpine RND şanzıman kontrollerini içeriyor. Alcantara mikrofiber malzemeden üretilen mavi ve gri napa deri kaplı Sabelt® ısıtmalı Alpine Sport koltuklar, koltuk başlıklarında bulunan A logosu, Devialet alüminyum hoparlör kapakları, opsiyonel mikrofiber tavan döşemesi ve Atelier Alpine imzalı çok sayıda kişiselleştirme seçeneği (fren kaliperi rengi, koltuklar, jantlar, vb.) ayrıcalıklı bir dünyanın kapılarını aralıyor. Alpine A390 ayrıca, 532 litre bagaj hacmine sahip. Opsiyonel iki katlı bagaj zeminiyle ise ek işlevsellik de sunuyor.

Alpine A390, yüksek çözünürlüklü 12 inçlik dikey formatlı merkezi ekrana, grafik temalara ve Alpine tasarım diline özgü bir kullanıcı arayüzüne sahip. Piktogramların tasarımı, yazı tipleri ve Alpine mavisi arka plan, iki ekran arasındaki görsel uyuma katkıda bulunuyor. Alpine Portal sistemi, Android Automotive ve Google Automotive Services bağlantılı sistemleri temel alınarak oluşturuldu. Akıcı ve verimli çalışıyor ve ayrıca kablosuz güncelleme (FOTA) teknolojisiyle sürekli olarak uzaktan güncelleniyor. Google Haritalar destekli GPS navigasyon ve elektrikli araçlar için rota planlama özelliği tüm ürün gamında standart olarak sunuluyor. Ayrıca Google Asistan sesli asistan özelliği de bulunuyor.

Ödün Verilmeyen Alpine Performansı ve Muhteşem Donanım
Alpine’in isimlendirme stratejisi A harfi ve üç rakamdan oluşuyor. 3 aracın boyutunu, 90 ise markanın çok yönlü günlük araçlarını ifade ediyor. 4.615 mm uzunluğunda olan A390; denge için daha fazla iz genişliği, özel dövme alüminyum süspansiyon bağlantıları ve üstün manevra kabiliyeti için 2.708 mm aks mesafesi gibi ince ayrıntıları bir araya getiriyor. Düşük ağırlık merkezi ve önde %49, arkada %51 ile ideal ağırlık dağılımı, çok dengeli ve eğlenceli bir sürüş deneyimi için mükemmel bir temel oluşturuyor.

A390 sınıfının en iyi performans seviyesine sahip olup, bu performans batarya tam şarj olmasa bile performans kaybı olmadan sürdürülebilecek şekilde tasarlandı. Üç motorun sağladığı dört tekerlekten çekiş sistemi, A390’a her türlü yol koşulunda örnek gösterilebilecek bir çekiş gücü kazandırıyor. GT versiyonu toplam 400 hp güç ve 650 Nm’ye varan tork değeriyle, 0’dan 100 km/s hıza sadece 4,8 saniyede ulaşarak ve maksimum 200 km/s hıza çıkarak sınıfının en iyi performans seviyesini sunuyor.
GTS versiyonu ise 470 hp güç ve 808 Nm’ye kadar tork değeriyle 0’dan 100 km/s hıza 3,9 saniyede ulaşıyor ve maksimum 220 km/s hıza çıkıyor. Arkadaki iki motor, A390’ın sürüş dinamiklerinde önemli rol oynayan Alpine Aktif Tork Yönlendirme sistemini harekete geçiriyor. Şasi ayarı, Alpine ürün gamının referans modeli olan A110’un çevikliğini, hafifliğini ve dengesini en iyi şekilde yansıtıyor.

A390, konfor ve yol tutuşu arasında en iyi dengeyi sağlamak üzere hidrolik stoperli özel bir süspansiyona sahip. Fren sistemi ise 365 mm disklere ve 6 pistonlu kaliperlere Alpine için bir ilk niteliğinde. A390 en güncel nesil gelişmiş sürüş destek sistemlerine (ADAS) sahip. Kademeli acil durum freniyle sürücü dikkat dağınıklığı izleme işlevi, ön dışında geri işleviyle geliştirilen otomatik acil durum freni, şeritten çıkma uyarısı ve park anında yolcular için güvenli çıkış gibi yeni özellikler, geleneksel sürüş yardımcılarını tamamlıyor. Direksiyonun sol tarafında bulunan My Safety düğmesi, sürücünün ADAS ayarlarını tek dokunuşla seçmesine, bunları etkinleştirmesine veya devre dışı bırakmasına, müdahale seviyesine ve sesli uyarılar konusunda karar vermesine olanak tanıyor.

Çığır Açan Yüksek Performanslı Batarya
Alpine A390 bir ilk olarak Fransız uzman Verkor tarafından Alpine için özel olarak geliştirilen ve Fransa’da üretilen yüksek performans kimyasına (hücreler ve modüller) sahip bir batarya ile yollara çıkıyor. Verkor, 400V bataryanın tüm mimarisini, özel olarak boyutlandırılmış bir soğutma sistemi (özellikle daha yüksek su akış hızı sayesinde) ve yüksek nikel içeriğine ve yüksek enerji yoğunluğuna sahip NMC kimyasıyla yeniden tasarladı. A390, 89 kWsa gibi oldukça yüksek batarya kapasitesi sayesinde 20 inç jantlarla 555 km’ye kadar (WLTP çevrimi, onay bekliyor), 21 inç jantlarla ise 520 km’ye kadar (WLTP çevrimi, onay bekliyor) menzil sunuyor. Tüm donanım seviyelerinde standart olarak bir ısı pompası bulunuyor ve iç sıcaklığı optimize ederek menzili koruyor.

A390’ın mükemmel ortalama şarj performansı sayesinde DC hızlı şarj 190 kW’a kadar çıkabiliyor. Akıllı şarj yönetimi sayesinde uzun süre boyunca yüksek şarj gücünü koruyabilme becerisi ön plana çıkıyor. Bu sayede araç 20 dakikadan kısa sürede şarj edilebiliyor, 2 saatlik otoyol sürüş menzili geri kazanılabiliyor ve 25 dakikadan kısa sürede %15’ten %80’e şarj edilebiliyor*. 11 kW entegre şarj cihazı standart olup opsiyon olarak 22 kW seçilebiliyor. Ayrıca opsiyonel adaptörle V2L uyumlu çift yönlü şarj özelliğini destekliyor.

Alpine A390’ın 2026 yılında Türkiye’ye de getirilmesi planlanıyor.

 

 

Continue Reading

Elektrikli

Audi’nin yeni Premium SUV aracı Q6 e-tron Türkiye’de

Audi Türkiye, elektrikli SUV ürün gamına, premium orta sınıfta tamamen elektrikli bir SUV model olan Q6 e-tron’u ekledi. Audi showroomlarında yerini alan model, Q6 SUV e-tron ve Q6 Sportback e-tron kasa tipiyle 6.460.382 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuldu.

Güçlü dış tasarım, sportif ve mükemmel gövde orantılarına sahip Audi Q6 e-tron ile yeni iç tasarım felsefesi de ürün gamına dahil oluyor. Toplam 100 kWsa (94,9 kWsa net) brüt batarya kapasitesi ile güçlü elektromotorlar, etkileyici hızlanma değerlerinin yanı sıra Audi Q6 e-tron quattro’da 619 kilometreye kadar menzil sağlıyor.

Etkileyici şarj performansı
Audi Q6 e-tron şarj performansı ile öne çıkıyor. Bataryanın gelişmiş termal yönetimi, 800 volt entegre elektrik sistemi ile birlikte şarj sürecini çok yönlü ve sorunsuz bir deneyime dönüştürüyor. Örneğin Audi Q6 e-tron’un, 270 kW maksimum şarj hızı sadece 10 dakika’da 255 kilometreye kadar menzil sağlıyor. Bataryayı yüzde 10’dan 80’e şarj etmek için sadece 21 dakika yetiyor.

Q6 e-tron ile yeni tasarım felsefesi seri üretime geçiyor
Audi Q6 e-tron’un iç mekânı kullanıcı gereksinimlerine cevap verecek şekilde tasarlandı. Malzeme özellikleri henüz geliştirme sürecinin çok erken bir aşamasında tasarıma dahil edildi ve böylece Audi MMI panoramik ekran ve MMI ön yolcu ekranı ile birlikte görsel olarak net bir dijital sahne oluşturdu. İç mekânın yüksek kontrastlı yapısı, tasarım ve ergonomi açısından yolculara göre uyarlanmış üç boyutlu bir mekânsal mimari yaratıyor. İç mekandaki ambiyans ise yalın bir mimariye sahip.

Audi Q6 SUV e-tron’un bagajı, 526 litre depolama alanı sunuyor. Arka koltuk katlandığında bagaj hacmi 1.529 litreye kadar çıkıyor. Ayrıca arka koltuklar 40:20:40 oranında bağımsız olarak katlanıyor. Bunun dışında ön kaputun altında bir ön bagaj bulunuyor ve 64 litre ile küçük seyahat çantaları ya da şarj kabloları için pratik depolama alanı sağlıyor.

Sportif performans: Güçlü güç aktarma sistemleri
Audi Q6 e-tron quattro, arka aksta sabit mıknatıslı senkron motor (PSM) ve ön aksta senkron olmayan bir motorla (ASM) sunuluyor. quattro deneyimini yukarı taşıyan bu motorlar, 285 kW (387 hp) güç sağlıyor. Q6 SUV e-tron quattro (Birleşik enerji tüketimi: 19,6 -17,0 kWsa/100 km (WLTP); ortalama COemisyonu: 0 gr/km; COsınıf A) sıfırdan 100 km/s hıza sadece 5,9 saniyede ulaşıyor. PPE için geliştirilen yeni elektromotorlardaki verimlilik geliştirmeleri, önceki elektrikli modellere kıyasla yaklaşık 40 kilometre daha fazla menzil sağlıyor.

Daha güçlü ve akıllı bir batarya sayesinde menzilde yeni standartlar
Tamamen yeni batarya (HV batarya), mevcut Audi ürün gamındaki en yüksek elektrik menzilini sağlıyor. 619 kilometreye varan menzil ile Audi Q6 e-tron quattro, yüksek günlük kullanım kolaylığı sağlıyor ve böylece sınıfının en uzun menzilli modellerinden biri olarak öne çıkıyor. Yenilenmiş batarya altyapısı ve gelişmiş termal yönetim sayesinde menzil artmakla kalmıyor, şarj gücünü de artırarak kısa molalarla uzun menziller elde edilebiliyor.

Aydınlatma teknolojisinde dünyada bir ilk
Audi, Q6 e-tron ile sadece elektrikli ulaşımda değil, aynı zamanda Audi DNA’sının önemli bir parçası olan aydınlatma teknolojisinde de yeni bir sayfa açıyor. Audi Q6 e-tron, aktif dijital ışık imzasının dünya tanıtımı ile benzersiz tasarım ve Audi’ye özgü estetikte yeni bir dönem başlatıyor.

Akıllı farlar ve arka aydınlatma grubu sayesinde daha fazla güvenlik
Audi, güvenlik işlevlerini de yeni bir seviyeye taşıyor. Diğer Audi modellerinden zaten kullanılan yakınlık algılama işlevi, Audi Q6 e-tron’da iletişim ışığı ile daha da gelişti. Bu işlev diğer yol kullanıcılarını kazalar ve arızalar konusunda uyarıyor. Bu amaçla, dijital OLED arka aydınlatma grubundaki iletişim ışığı, kritik durumlarda normal arka aydınlatma grafiğine ek olarak entegre uyarı sembolü ile özel bir arka aydınlatma imzası gösteriyor. Bu yardımcı sistemi sadece Audi kullanıcısını değil, aynı zamanda tüm yol kullanıcılarını da destekliyor.
Ayrıca ikinci nesil dijital OLED arka aydınlatma gurubu, Acil Durum Yardımı, RECAS (Arkadan çarpışma uyarı sinyali), dörtlü flaşör, acil durum çağrısı (eCall), yol yardım çağrısı ve acil durum freni uyarısı için sembollerle iletişim ışığını etkinleştiriyor.

Dijitalleştirmeyi deneyimleme – yeni ekran ve işletim konsepti
Yeni elektronik mimari ile kullanıcılar araçta dijitalleşmeyi her zamankinden daha fazla deneyimliyor. Audi MMI panoramik ekran ve MMI ön yolcu ekranı ile bir Dijital Sahne iç mekanı süslüyor. Açıkça gruplanan ekranlar tasarım konseptine tam olarak entegre edilmiş durumda ve iç mekâna ferah ve havadar bir his katıyor. 11,9 inç Audi sanal kokpit ve 14,5 inç MMI dokunmatik ekrandan oluşan zarif ve açıkta duran Audi MMI panoramik ekran kavisli bir tasarıma ve OLED teknolojisine sahip. Sürücünün kontrol alanı eğimli bir tasarıma sahip ve ekranın kavisli şekli sürücüyü sarıyor. Ayrıca Kavisli Ekranın şekli Audi’nin tipik Singleframe tasarımını andırıyor. Ambiyans aydınlatma kavisli ekranın karanlıkta havada süzülüyor gibi görünmesini sağlıyor. Ön konsol tasarımına mükemmel bir şekilde entegre edilen ve Audi’de ve premium orta sınıfta ilk kez kullanılan 10,9 inç MMI ön yolcu ekranı ön yolcuların dijital sahnesini tamamlıyor.

Continue Reading

Sektörel

Copyright © Carturk - carturk@gmail.com