Genel
Yeni Hyundai Tucson Işığıyla Fark Yaratmaya Geldi
Hyundai Tucson, Güney Koreli üretici tarafından ilk kez 2004 yılında satışa sunuldu ve o tarihten bu yana üretilmeye devam etti. Adını Arizona’nın Tucson şehrinden alan otomobilin ikinci nesli ise 2009 yılında tanıtıldı. Avrupa, Avustralya ve hatta Çin pazarına ix35 model adıyla giriş yapan otomobil, Kore ve Amerika gibi güçlü pazarlarda ise Tucson adıyla satılmaya devam etti. Türkiye’de de başarılı satış adetlerine ulaşan ix35, 2015 yılına kadar satılmaya devam etti.
Aldığı global bir kararla “Tucson” adını tüm pazarlarda kullanmaya başlayan Hyundai, özellikle üçüncü jenerasyon ile satışlarında büyük bir ivme yakaladı. 2018 yılında geçirdiği makyaj operasyonuyla 1.6 litre dizel üniteye de kavuşan Tucson, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu birçok pazarda satış rekorları kırarak tüm dikkatleri üzerine çekti. Tucson, 2004 yılında piyasaya sürülmesinden bu yana dünya çapında 7 milyondan fazla satılarak en çok satan Hyundai SUV modeli unvanını elinde bulundurmaya başladı. Avrupa’da 1.4 milyon adet satılan Tucson, bu başarısını dördüncü nesliyle sürdürmek ve hatta segmentinde zirveye yerleşmek istiyor.
Yeni Tucson, markanın yeni “Sensuous Sportiness” yani “Duygusal Sportiflik” tasarım kimliğine göre geliştirilen ilk Hyundai SUV modeli olarak öne çıkıyor. Bu tasarım felsefesinde, dört temel unsur arasındaki uyum karakterize ediliyor. Yani; oran, mimari, stil ve teknoloji. Yenilikçi teknoloji ve çözümlerle üretilen Hyundai modelleri, kullanıcılara duyusal ve duygusal bir dokunuş sunmayı amaçlıyor.
Güçlü bir ilk izlenim sağlayan ön farlar, aracın ızgarasına yerleştirilmiş. Farlar kapatıldığında da aracın önü tamamen siyah ve koyu bir hale dönüşüyor. Geometrik desenlerle ızgaraya entegre edilen LED Gündüz Farları (DRL) ile Parametrik Farlar arasında hiçbir fark yok. En son teknolojiye sahip, yarım aynalı aydınlatma teknolojisi sayesinde DRL’ler açıldığında ızgaranın koyu krom görünümü, mücevher benzeri şekillere dönüşerek göz alıcı bir hale dönüşüyor.
Parametrik detaylar, aracın yan tarafında da belirgin bir tasarım öğesi olarak yer alıyor. Yontulmuş yüzeyler, şık bir siluet ile oldukça kaslı ve maskülen bir yapıya bürünüyor. Sert ve keskin çizgiler, gövde boyunca çarpıcı bir kontrast oluşturarak hareketsiz dururken bile ileriye doğru hareketi anımsatıyor. Gergin atletik şekiller, jantların güçlü ve dinamik bir duruş sağladığı köşeli plastik çamurluk üstü koruyucuları ile kusursuz bir şekilde birleşiyor. Tucson’un sportif tasarım hatları, yan aynalardan başlayıp C sütununa kadar devam ederken, kenarlı, parabolik şekle sahip krom cam çerçevesiyle de iyice vurgulanıyor.
Tucson’un en güçlü bölümü, kesinlikle yan tarafı. Çünkü, yandan bakıldığında etrafı saran kapılar, dinamik ve açılı tekerlek yuvalarıyla beraber oldukça sağlam bir karakter çizgisi oluşturuyor. Arkadaysa parametrik gizli detaylara sahip geniş arka lambalar, tasarım temasını devam ettiriyor. Yeni Tucson’un arka tamponu da parametrik desen ayrıntılarını sportif bir süslemeyle birlikte üç boyutlu bir efektle bütünleştiriyor Spoylerin altına yerleştirilmiş, gizli arka sileceklerin uygulandığı ilk Hyundai modeli olan Tucson, yüksek teknoloji tasarım öğelerini logosunda da devam ettiriyor. Geleneksel marka amblemlerinden farklı olarak, Hyundai logosu üç boyutlu bir şekilde sunuluyor. Dış yüzeyden çıkıntı yapmayan bu pürüzsüz cam Hyundai logosu, aslında aracın teknolojisini ve dinamizmini en iyi şekilde simgeleyen bir detay.
Hyundai Tucson’da donanıma bağlı olarak 18 ve 19 inç jantlara yer veriliyor. Sürüş dinamikleri kadar görselliği de oldukça pekiştiren bu jantlar, özellikle yan taraftaki cesur hatları destekleyen önemli bir ayrıntı.
Yeni Tucson’un sofistike ve ferah iç mekanı, düzenli şekilde organize edilmiş bir evin odasına benziyor. İç mekanda teknoloji ve konfor uyumlu bir şekilde kesişirken, şelalelerden ilham alınmış. Orta ön panodan arka kapılara kadar sürekli akıcı, ikiz gümüş renkli çizgiler, birinci sınıf plastik ve deri kaplamalarla birleştirilmiş. Yeni Tucson, kullanıcılara gelişmiş ve tamamen özelleştirilebilir bir dijital deneyim sağlarken özellikle 10,25 inç dokunmatik multimedya ekranıyla konsolun merkezini belirgin şekilde dolduruyor. Donanım seviyesine bağlı olarak 6 ve 8 hoparlörle desteklenen sistemde müzik dinlemek oldukça keyif verici.
Hyundai tasarımcıları, fiziksel düğmeler ve geleneksel butonlardan vazgeçerek multimedya, havalandırma ve klima gibi donanımları dokunarak kontrol edilir hale getirmiş. Tam dokunmatik ekranlı bir konsola sahip ilk Hyundai modeli olan Yeni Tucson, iç mekandaki yüksek kaliteli yumuşak dokunuşlu malzemeleriyle de görünümünü ve hissiyatını yeni bir seviyeye yükseltiyor. Havalandırma ızgaraları ise kapılardan başlayıp orta konsola doğru akıyor.
Ergonomik kol dayama, orta konsolda, iki kapı cebinde, kablosuz şarj pedinde ve harita gözünde ortam aydınlatması bulunuyor. Gece sürüşlerinde iç mekana farklı bir ambiyans kazandıran bu aydınlatma, 64 farklı renk ve 10 parlaklık seviyesi sunuyor. Yeni Tucson’da donanıma bağlı olarak, siyah ve gri renklerden oluşan kumaş ve deri döşemeli koltuklara yer veriliyor. Bu koltuklar, en üst donanım seviyesinde ön ve arkalarda ısıtmalı olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca, yine en üst donanım seviyesinde elektrikli ön koltuklarda soğutma özelliği de bulunuyor.
Apple CarPlay ve Android Auto ise tıpkı diğer Hyundai modellerinde olduğu gibi Tucson’da da karşımıza çıkıyor. Bu teknolojik özellik ile akıllı telefonların işlevselliği, basitleştirilmiş ve kullanışlı bir şekilde multimedya ekranına aktarılıyor. Bu özellik, sadece sekiz inçlik ekran ile kablosuz olarak kullanılabiliyor. Orta konsolda ise kablosuz şarj özelliği bulunurken aynı zamanda uzun yolculuklarda daha fazla rahatlık için ön ve arka USB bağlantı noktaları da yolcular için düşünülmüş.
Yeni Tucson, segmentine özgü, yeni bir orta yan hava yastığıyla donatılmış. Toplamda yedi hava yastığına sahip araçta kullanılan yeni orta hava yastığı, olası bir çarpışma durumunda ön sıradaki yolcuların birbirleriyle çarpışmasını önlemek ve ciddi yaralanma riskini en aza indirmek için görev alıyor.
Yeni Tucson daha fazla koruma için en yeni Hyundai Smartsense aktif güvenlik ve sürüş yardımı özellikleriyle donatılmış durumda. Yeni özellikler arasında yer alan “Kavşak Dönüşlü Ön Çarpışma Önleme Yardımı (FCA)”, Kör Nokta İzleme Monitörü (BVM) ve Kör Nokta Çarpışma Engelleme Yardımcısı (BCA) sürücülerin günlük kullanımda olası tehlikelerden korunmasına yardımcı oluyor. Kavşak Dönüşlü Önden Çarpışma Önleme Yardımı (FCA), aslında bir nevi otonom fren işlevi demek. Yayaları ve bisikletlileri de algılayabilen bu sistem, sola dönerken kavşaklardaki olası çarpışmaları önlemeye yardımcı oluyor.
Şerit Takip Asistanı (LFA) ise aracın şeridinde ortalanmasına yardımcı olmak için direksiyonu otomatik olarak ayarlıyor. Bu sistem, yol kenarlarının yanı sıra çizgileri de algılayan geliştirilmiş bir Şeritte Kalma Asistanı (LKA) özelliğiyle birlikte çalışıyor. Kör Nokta Çarpışma Uyarısı (BCW) da arka köşeleri izliyor ve başka bir araç algılanırsa dış dikiz aynalarında görsel bir uyarı veriyor.
Güvenli Çıkış Uyarısı (SEW) ise sürücü veya yolcu araçtan inerken karşıdan gelen trafik varsa anında uyarı veriyor. Arka Yolcu Uyarısı (ROA) da Tucson’un en önemli özelliği. Hareketleri algılayan bir sensör aracılığıyla arka koltuklar izleniyor. Aracı terk etmeden ve kilitlemeden önce yolcuları arka koltuklardan çıkarmalarını sağlamak için görsel ve işitsel uyarılar sürücüye iletiliyor. Küçük çocukların veya evcil hayvanların araçta unutulması halinde olası tehlikelerin yaşanması önlenmiş oluyor. Araç Kalkış Uyarısı (LVDA) da trafik ışıklarında harekette gecikme olduğu durumlarda önündeki araç ilerlemeye başladığında sürücüyü uyarıyor.
Arka Çapraz Trafik Çarpışma Uyarısı (RCCW) ise sesli ve görsel uyarı ile uyarı vererek, düşük görüşe sahip dar alanlardan geri geri giderken yaklaşan trafikle çarpışma riskini azaltıyor. Arka Çapraz Trafik Çarpışma Yardımı (RCCA) sistemi de geri giderken karşıdan karşıya geçen araçların arkadan çarpma riski olması durumunda fren uyguluyor. Tucson’da donanıma bağlı olarak 360 derece Çevre Görüş Monitörü (SVM) var. Bu sistem, sürücülerin 360 derecelik kamera sistemiyle park esnasında dört bir yanı aynı anda kontrol etmesini sağlıyor. Sürücü Dikkat Uyarısı (DAW) da özellikle uzun süreli sürüşlerde yorgun sürüşü tespit etmek ve olası kazaları önlemek için geliştirilen bir koruma özelliği.
Uzun Far Yardımı (HBA) ise hem yaklaşan araçları hem de geceleri aynı şeritte ileride olanları algılıyor ve uygun şekilde kısa fara geçerek diğer sürücüler üzerindeki rahatsız edici etkileri azaltıyor. Yeni Tucson, Avrupa’da geliştirilmiş ve Avrupalı kullanıcılar için yine bu bölgede özel olarak test edilmiş bir model. Dünyanın en zorlu yarış pisti olan ünlü Nürburgring Nordschleife’de dayanıklılık testleri ve dinamik testlerden geçirilen Tucson, aynı zamanda İsveç’teki en soğuk kış testlerinden Alpler’deki treyler testlerine ve İspanya’nın güneyindeki sıcak hava testlerine kadar Avrupa çapında sıkı bir üretim öncesi süreçten geçirildi.
Hyundai mühendisleri yol şartlarına ve sürücü tercihine bağlı olarak çok yönlü bir sürüş modu geliştirdiler. Normal veya Eco mod günlük kullanım için uygun olurken aynı zamanda en zorlu yollarda bile konforlu, düz ve dengeli bir sürüşe odaklanıyor. Sport modundaysa ekstra bir tepki verilerek daha dinamik ve daha rijit bir sürüş imkanı sunuluyor.Bu arada, amortisörler daha iyi bir sürüş için daha fazla ayar esnekliği sunan yeni bir valf teknolojisi kullanıyor. Önde MacPherson gergi kolu ve arkada da çok bağlantılı süspansiyon bulunuyor. Bu sistem, sürücüye en iyi düzeyde konfor ve kullanım imkanı sağlıyor.
Hyundai’nin kendi geliştirdiği HTRAC dört tekerlekten çekiş teknolojisi, donanım ve motor tipine göre Yeni Tucson’da sunuluyor. Bu çekiş sistemi, yol tutuşu ve araç hızına bağlı olarak çevik kullanım ve daha iyi tork uygulaması sağlıyor. Farklı sürüş modlarına ek olarak, üç tip arazi modu var. Çamur, Kum ve Kar olarak çeşitli yol koşullarında gelişmiş bir sürüş deneyimi sunan Tucson, sürüş performansını ve HTRAC ayarlarını optimize ederek güvenliğe destek oluyor.
Hyundai Tucson, Türkiye’de ilk etapta benzinli ve dizel Hyundai SmartStream motor seçeneğiyle sunuluyor. Bu motorlar, donanım seviyesine bağlı olarak 4×2 ve 4×4 HTRAC çekiş sistemiyle optimize ediliyor. Tüm motor tipleri ve donanım seviyeleri 7 ileri çift kavramalı DCT ile sunulurken kompakt SUV segmentindeki en en ideal ve en verimli güç aktarma organları yelpazesini sunuyor. Güç aktarma organı seçenekleri, sürüşün eğlenceli olmasından ödün vermeden emisyonları da azaltmak için geliştirilmiş.
Benzinli 1.6 litre T-GDI motor, dünyanın ilk Sürekli Değişken Valf Süresi (CVVD) teknolojisine sahip. CVVD, motor performansını ve yakıt verimliliğini optimize ederken aynı zamanda çevre dostu. Valf kontrol teknolojisi, sürüş koşullarına göre valf açma ve kapama süresini düzenliyor. Koşullara bağlı olarak sürüş sırasında valf açılma süresini değiştirebilen sistem, performansı yüzde 4, yakıt verimliliğini yüzde 5 arttırırken emisyonları da yüzde 12 azaltıyor. Daha fazla performans ve daha az emisyon için geliştirilen 1.6 litre turbo motor, Yeni Tucson’da 3 beygir artırılarak 180 beygire ulaşıyor.
Diğer bir seçenek olan 1,6 litrelik CRDi Smartstream dizel motor ise 136 beygir güç üretiyor. 7DCT ve dört veya iki tekerlekten çekiş ile sunulan bu motor, her zaman olduğu gibi C-SUV segmentindeki tüm beklentileri en iyi şekilde karşılıyor. Hem performans hem de ekonomi vaat eden bu seçenek, Tucson’un Türkiye pazarındaki en ideal kombinasyonu olarak da öne çıkıyor.
Hyundai Assan, Yeni Tucson modelinde 4 farklı donanım seviyesi ve iki tip motor seçeneğine yer veriyor. Benzinli motor, Comfort donanım seviyesi ve 4×2 çekiş seçeneği ile satın alınabiliyor. Dizel motor ise Prime donanım seviyesinden itibaren başlıyor ve konforu artıran Elite ve Elite Plus seçenekler zenginleştirilebiliyor. Dizel motor, 4×2 ve 4×4 HTRAC ile satışa sunulurken tüm motor ve donanım seviyelerinde 7DCT şanzımana yer veriliyor. Hyundai Tucson’un satış fiyatı, lansmana özel olarak 377.000 TL’den başlarken en üst donanım seviyesi olan dizel Elite Plus seçeneğinde ise 549.000 TL’ye kadar değişiyor.
Elektrikli
Yeni Opel Grandland Plug-in Hybrid 1.115 Km’lik Menzil Rekoru
Yeni Opel Grandland’in şarj edilebilir hibrit güç-aktarma sistemine sahip versiyonu modelin baş mühendisi Dirk Kaminski liderliğindeki Opel ekibi tarafından gerçek sürüş koşullarında menzil testine tabi tutuldu.
Mevsime uygun şekilde, düşük yuvarlanma direncine sahip yaz lastikleri yerine 19 inç büyüklüğündeki kış lastikleriyle ve üstelik tam donanımlı GS paketi ile teste tabi tutulan yeni Grandland Plug-in Hybrid, 1.115 km’lik ultra uzun bir sürüş menzili gerçekleştirdi.
Şarj edilebilir hibrit güç ünitesine sahip model, toplam mesafenin üçte birinden fazlasını, yani tam olarak 380 kilometreyi, sadece elektrik gücüyle, dolayısıyla sıfır emisyon salınımıyla tamamladı. Rüsselsheim ve Frankfurt çevresindeki Ren-Main bölgesinden Ren-Neckar bölgesine uzanan tipik işe gidiş-geliş rotalarını başarıyla tamamladı.
143 kW (192 HP) toplam sistem gücü ve 350 Nm maksimum torka sahip olan Grandland Plug-in Hybrid’in tek depo yakıt ve tek şarjla kat ettiği mesafe beklentileri aşmayı başardı.
Yeni Opel Grandland Plug-in Hybrid, sunduğu tam elektrikli şehir içi kullanımın yanı sıra uzun yolculuklarda da şirket veya hususi araç kullanan ve özellikle kaynak verimliliğine önem vererek menzil endişesi yaşamak istemeyen sürücüler için ideal bir seçenek olarak öne çıkıyor.
Elektrikli
Audi, Q6 e-tron Offroad Konseptini Tanıttı
Audi, bu yıl Avusturya Kitzbühel’de düzenlenen Dünya Alp Disiplini Kayak Kupası’nda son derece dikkat çekici bir Q6 tanıttı. Yeni geliştirilen bir prototip olan Audi Q6 e-tron offroad konsepti, iki elektrik motoruyla sağladığı kombine 380 kW’lık gücü ve yeni tasarlanan portal aksları sayesinde yüzde 100’e varan eğimleri tırmanabiliyor.
Konsept modelin temeli Premium Platform Electric (PPE) üzerine inşa edilen ilk seri üretim model olan Audi Q6 e-tron’a dayanıyor. Bilindiği üzere Audi Q6 model serisi sadece etkileyici sürüş ve şarj performansıyla öne çıkmakla kalmıyor, aynı zamanda menzil ve verimlilikte de standartları belirliyor.
Yeni tanıtılan Q6, off-road segmentinde yer alması planlanan modele ilişkin ipuçları da sunuyor. 160 mm (6,3 inç) artırılmış yerden yükseklik ve 250 mm (9,8 inç) daha geniş iz açıklığı, aracın etkileyici görünümüne katkı sağlıyor.
Q6 e-tron offroad konsepti, quattro’yu yeniden yorumlayan yeni bir versiyon. Model, tamamen Audi’nin elektrikli araç platformunun sahip olduğu potansiyeli göstermesi ve markanın gelecek planlarına şekil vermesi açısından da önemli.
Geleneksel portal akslar tekerleklerde torku yüzde 20 ila yüzde 30 oranında artırabilirken, Audi’nin yeni tasarımı bu değeri yüzde 50’ye çıkarıyor. Bu yenilik, aracın maksimum hızını 175 km/s ile sınırlasa da bir off-road aracı için yeterli bir hız -45 dereceye kadar olan eğimleri tırmanmasını sağlıyor.
Audi, Q6 için ilk adımını da nasıl son derece duygusal bir elektrikli araç yaratabiliriz sorusuyla attı. Model, sıfırdan geliştirilen ve ön ve arka akslardaki porya tertibatlarına entegre edilen dört portal aksa sahip. Bu nedenle süspansiyon bağlantılarında kısmi değişiklikler yapıldı. Portal akslar tüm tekerleklerdeki toplam torku (10 saniyelik tepe noktası) 13.400 Nm’ye çıkararak toplamda 4.400 Nm’lik bir artış sağlıyor. Böylece Vorsprung durch Technik’i hem yolda hem de yol dışında deneyimlemek mümkün.
Q6 e-tron offroad konsepti, 1 Şubat günü Avusturya Zell Am See Havaalanı’nda düzenlenecek F.A.T. Ice Race etkinliğinde ve Audi Sport’un sosyal medya hesaplarından takip edilebilir.
Elektrikli
BMW X1 xDrive25e Plug-in Hybrid Satışa Sunuldu
Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörü olduğu BMW’nin dinamik dış tasarım detaylarını üstün yol tutuşu sağlayan xDrive 4 çeker sistemi ve son nesil teknolojilerle buluşturan BMW X1 xDrive25e modeli satışa sunuldu. Yüksek performanslı plug in hybrid-benzinli motoru ile kompakt SUV sınıfında sağladığı saf sürüş keyfiyle öne çıkan BMW X1 xDrive25e; X-Line tasarım seçeneğiyle 3.141.800 TL, M Sport tasarım seçeneğiyle 3.257.800 TL liste fiyatı ile Borusan Otomotiv Yetkili Satıcıları’nda yerini aldı.
Elektrikli sürüşün eşsiz konforunu ve içten yanmalı motorun dinamik gücünü bir araya getiren BMW X1 xDrive25e, plug-in hybrid güç ünitesiyle yollara çıkmaya hazırlanıyor. 3 silindirli 1.5 litre hacminde benzinli motoru ve şarj edilebilir bataryaya sahip elektrik motoru ile BMW X1 xDrive25e, yüksek performanslı saf sürüş keyfini düşük emisyonlu çevre dostu mobilite ile bir arada sunuyor. 4 tekerden çekiş sağlayan xDrive, üstün performansa katkı sağlamasının yanı sıra her zeminde olağanüstü yol tutuşu sağlıyor.
BMW X1 xDrive25e’ın plug-in hybrid motoru, 245 beygir maksimum güç ve 477 Nm maksimum tork üreterek 0’dan 100 km/s hıza sadece 6.8 saniyede ulaşıyor. BMW X1 xDrive25e, plug in hybrid-benzinli motoru ile 100 km’de ortalama 0.8 litre yakıt tüketimi sunarken tamamen elektrikli sürüş modunda WLTP kriterlerine göre 86 kilometreye varan menziliyle dikkat çekiyor. 7.4 kW gücünde şarj imkanı sunan BMW X1 xDrive25e, yüzde 0’dan yüzde 100’e şarjlanmasını sadece 2 saat 30 dakikada tamamlıyor. 5. Jenerasyon BMW eDrive teknolojisine sahip bataryalar, 8 yıl veya 120.000 kilometre garantisiyle sunuluyor.
BMW X1 xDrive25e’nin X-Line ve M Sport olmak üzere iki tasarım seçeneği bulunuyor. Alüminyum dış kaplama, alüminyum tavan jantları 19 inç V Kollu Jantları ile şık bir duruş sergileyen X-Line paketinde Veganza Deri Spor Ön Koltuklar ve Luxury Ön Panel, iç mekan ambiyansını farklı bir boyuta taşıyor. M Sport paketinde ise 19 inç Çift Kollu Jantlar, Parlak Siyah Dış Kaplama ve Parlak Siyah Tavan Rayları BMW X1 xDrive 25e’ye estetik bir görünüm katarken Alcantara/Veganza Deri Spor Ön Koltuklar, Antrasit Tavan Döşemesi ve M Deri Direksiyon iç tasarımı sportif detaylarla buluşturuyor.
BMW X1 xDrive25e, standart olarak sunulan yüksek teknolojili donanım özellikleriyle fark yaratıyor.
10.25 inç Gösterge Ekranı ve yüksek çözünürlüklü 10.7 inç Kontrol Ekranını içeren sürücü odaklı kavisli tasarıma sahip BMW Live Cockpit Plus, standart olarak sunulan Connected Unlimited ile bağlantılı özellikler ve fonksiyonellik sağlıyor. Bağlantılı özellikler sayesinde hava durumu uygulaması, navigasyon, Akıllı Telefon Arayüzü ve BMW Intelligent Personal Assistant ile sürüş konforu maksimuma taşınırken My BMW uygulaması üzerinden kapı kilitleri ve bağımsız havalandırma fonksiyonları yönetilebiliyor.
Dar alanlarda manevra yapmayı kolaylaştırmasının yanı sıra otomatik park fonksiyonu ve geri sürüş asistanı da içeren Park Asistanı ve önden çarpışma uyarısı, şerit terk uyarısı, şerit değiştirme uyarısı ve çapraz trafik uyarısını içeren Sürüş Asistanı, güvenli bir sürüş için ihtiyaç duyulan tüm fonksiyonları sürücüyle buluşturuyor. Konfor Erişim Sistemi, temassız bagaj kapağı açma ve araç kapılarının kilidini açma fonksiyonunun yanı sıra Digital Key Plus özelliği sayesinde tanımlanan mobil cihazlar ile de anahtar ihtiyacı olmadan bu fonksiyonların kullanılmasını sağlıyor.
Yükseklik, derinlik ve sırt açısını elektronik olarak ayarlamaya imkan tanıyarak konfor seviyesini yükselten Elektrikli Ön Koltuklar ve Hafızalı Sürücü Koltuğu, iç mekanın aydınlatılmasına yardımcı olarak ferah bir ortam sağlayan Panoramik Cam Tavan, güneşli havalarda aşırı ışığa ve ısıya karşı izolasyon sağlayan Güneş Korumalı Arka Camlar, zorlu yol koşullarında bile görüş açısını en iyi şekilde aydınlatarak sürüş güvenliğini artıran Adaptif LED Farlar da BMW X1 xDrive25e’nin standart donanımları arasında yer alıyor.
Elektrikli
ID. Buzz ailesinin en performanslı üyesi ID. Buzz GTX
Volkswagen Ticari Araç’ın tamamen elektrikli ID. Buzz ailesinin yüksek performanslı üyesi ID. Buzz GTX satışa sunuldu. Şimdiye kadarki en güçlü (250 kW/340 PS) seri üretim Bulli’si olma özelliğini taşıyan ID. Buzz GTX’te 4MOTION dört tekerlekten çekiş sistemine sahip toplam 91 kWh batarya yer alıyor.
Volkswagen Ticari Araç, Türkiye’de geçtiğimiz yılın Eylül ayında satışa sunduğu ID. Buzz ailesine GTX versiyonunu ekledi. Pro versiyonuna kıyasla 25 cm daha uzun olan ID. Buzz ailesinin en sportif modeli GTX; 4MOTION teknolojisi, 340 PS motor gücü, 5+1 ve 6+1 koltuk seçenekleri ve sunduğu gelişmiş sürüş destek sistemleriyle öne çıkıyor. Yüksek performanslı çift motorlu dört tekerlekten çekiş sistemine sahip olan ve 250 kW (340 PS) gücündeki ID. Buzz GTX, 3 milyon 750 bin TL’den başlayan fiyatlarla satın alınabiliyor.
160 km/s maksimum hıza ulaşabilen ID. Buzz GTX, DC hızlı şarj istasyonlarında 200 kW’a kadar şarj edilebiliyor. GTX’in bataryası, maksimum şarj kapasitesinde yüzde 10’dan yüzde 80’e yaklaşık 26 dakikada ulaşırken, ID. Buzz GTX WLTP standartlarına göre 475 km’ye kadar menzil sunuyor.
ID. Buzz GTX’in eşsiz özelliklerinden biri sahip olduğu 4MOTION dört tekerlekten çekiş sistemi. Üstün çekiş avantajı sunan 4MOTION sistemi; ıslak ve kaygan zeminlerde dahi hem ön hem de arka akslara yerleştirilen elektrik motorları sayesinde güvenli sürüşleri destekliyor. ID. Buzz GTX 1.600 kg’ya varan çekme kapasitesi sunarken, 4MOTION dört tekerlekten çekiş sistemi sayesinde, özellikle ıslak veya kaygan zeminler de dahil olmak üzere, tekne ve römork gibi yükleri çekmek için de ideal bir çözüm ortağı.
ID. Buzz GTX’in dikkat çekici ön ve arka tamponları ona sportif ve dinamik bir görünüm sağlıyor. Parlak siyah yan aynalar, ızgara, yan hava menfezleri, sağ ve sol kapı üzerindeki GTX yazısı ve parlak siyah çerçeveli gündüz sürüş farları son derece şık bir tasarım ortaya koyuyor. 21 inç alüminyum alaşımlı Townsville jantlar ve IQ.LIGHT LED matrix farlar ID. Buzz GTX’te standart olarak sunuluyor. Yalnızca ID. Buzz GTX modeline özel vişne kırmızısı veya çift renk vişne kırmızısı – mono gümüş gövde rengi seçenekleri diğer renk seçeneklerine ek olarak sunuluyor.
ID. Buzz GTX’in iç mekanı da dış tasarımında olduğu gibi özel şık detaylar barındırıyor. İç mekanda kullanılan koyu tonlar, en güçlü ID. Buzz’ın sportif karakterini vurguluyor. Ailenin siyah tavan döşemesine sahip tek versiyonu olan ID. Buzz GTX’te koltuklar özel GTX tasarımına sahip. Ön tarafta hafıza fonksiyonlu, elektrikli ayarlanabilen, bel destek ayarlı ve masaj özellikli konforlu sürücü ve yolcu koltukları yer alıyor. Kırmızı kontrast dikişlerle zenginleştirilmiş siyah renkli “GTX Premium” konforlu koltuk döşemesi, çok fonksiyonlu direksiyon simidi üzerindeki kırmızı çapraz dikişler ile GTX yazısı ID. Buzz GTX ‘in sportif görünümünü tamamlıyor.
ID. Buzz GTX’te standart olarak sunulan Headup display, 12,9 inç “Ready 2 Discover” radyo, Harman Kardon premium ses sistemi (12+1 hoparlör, 700W çıkış gücü ve subwoofer), çevresel görüş sistemi “Area view”, yarı otonom sürüş asistanı “Travel Assist”, kör nokta algılama ile şerit değiştirme asistanı “Side Assist” ve arka yolcu bölümünde bulunan klimatronik klima gibi teknolojik özellikler konfor unsurları olarak öne çıkıyor.
ID. Buzz GTX, bir dönemin sembolü olan Samba minibüslerin modern bir yorumu olarak, elektrokromatik panoramik “Smart Glass” akıllı cam tavan opsiyonel olarak satın alınabiliyor. 5+1 koltuklu ID. Buzz GTX’te ikinci sırada sırt ayarlı katlanabilir iki koltuk, üçüncü sırada ise yine sırt ayarlı, katlanabilir ve çıkarılabilir iki koltuk yer alıyor. İkinci sıradaki koltuklar öne doğru 200 mm hareket ettirilebiliyor. ID. Buzz GTX uzun şasi seçeneğiyle geniş bir yükleme kapasitesi sunuyor. İkinci sıra koltuklar katlanmış ve üçüncü sıra koltuklar çıkarılmış halde 2.469 litreye varan yükleme hacmine ulaşılıyor.


Yeni Opel Grandland Plug-in Hybrid 1.115 Km’lik Menzil Rekoru

Audi, Q6 e-tron Offroad Konseptini Tanıttı

BMW X1 xDrive25e Plug-in Hybrid Satışa Sunuldu

Lexus’un Dijital Ayna Teknolojisi Es Sedan İle Avrupa Pazarına Geliyor

Motobike Istanbul 2019 Başladı

Toyota Corolla, “Yeni GR Sport” Versiyonu İle Artık Daha Sportif
Sektörel
-
Genel5 yıl ago
Lexus’un Dijital Ayna Teknolojisi Es Sedan İle Avrupa Pazarına Geliyor
-
Genel6 yıl ago
Motobike Istanbul 2019 Başladı
-
Genel5 yıl ago
Toyota Corolla, “Yeni GR Sport” Versiyonu İle Artık Daha Sportif
-
Tasarım5 yıl ago
Elektrikli yerli otomobil, C-Sedan “coupe” ve “station wagon” olarak hayal edilirse…