Connect with us

Elektrikli

Yeni Peugeot 3008 Eylül’de  Türkiye’de Yollara Çıkıyor

Peugeot, en ileri teknolojilerle geliştirdiği yeni nesil fastback SUV modelleri 3008 ve E-3008’i, eylül ayında Türkiye’de yollara çıkarmaya hazırlanıyor. Yeni Peugeot 3008 ve E-3008, tasarımdaki yaratıcılığı, kullanıcılarına sunduğu benzersiz sürüş keyfini ve elektrikli performansını, yeni bir boyuta taşıyor. Tamamen yeni ve göz alıcı fastback SUV tasarımıyla verimliliği de artan yeni 3008, iç mekânda ise yeni Peugeot Panoramic i-Cockpit® ile sürüş keyfini ileri bir seviyede sunuyor.

Eylül ayında ülkemiz yollarına çıkmaya başlayacak olan yeni 3008 ve E-3008, ilk aşamada 136 HP gücündeki 48V hibrit teknolojili benzinli motor ve 210 HP’lik güce sahip %100 elektrikli version seçeneklerinden oluşan 2 ayrı motor seçeneğiyle satışa sunulacak. Peugeot’nun son 7 yılda 130 ülkede, 1 milyon 320 bin adedin üzerinde müşteriye ulaşan C-SUV modeli 3008, yeni nesliyle hem %100 elektrikli hem de hibrit motor seçeneği ile Türkiye’de yollara çıkmaya hazırlanıyor. Ürün gamına eklenen yeni E-3008, C-SUV pazarının en iddialı oyuncularından 3008’de yeni bir dönemin başladığını vurguluyor. Eylül ayında Türkiye’de yollara çıkacak olan yeni 3008 ve E-3008, ilk etapta 100 km’de 5.6 litrelik ortalama yakıt tüketimi sunan 136 HP gücündeki 48V teknolojili hibrit motor ve 525 km’ye varan menzilli 210 HP’lik %100 elektrikli motor seçeneklerinden oluşan 2 ayrı motor seçeneğiyle satışa sunulacak. Yeni 3008’de sunulacak yeni nesil 136 HP’lik 1.2 PureTech benzinli ve elektrikli motor destekli hibrit versiyon, yeni e-DCS6 şanzıman ile daha fazla sürüş keyfi ve daha düşük yakıt tüketimi sunmayı hedefliyor. Stellantis’in yeni STLA Medium platformunu kullanan ilk modeli unvanına sahip E-3008’in 210 HP’lik elektrikli versiyonu ise üstün performans sunarken aynı zamanda 525 kilometreye kadar menzil sunabilmesiyle de öne çıkıyor.

Peugeot, yeni 3008 ile tasarımda yeni bir çağı başlatıyor. Aracın göz alıcı tasarımı, meraklı gözleri üzerine çekerken verimliliği de destekliyor. Fastback SUV tasarımıyla 3008, adeta bir kedi duruşuna sahip. Peugeot, yeni 3008 ile ön tasarımda yeni marka imza kodlarını taşıyor. Model, ikonik üç pençeli ışık imzasını korurken, farların ve ızgaranın tasarımı tamamen değişiyor. Yeni ön ızgara, bu modelin elektrik genlerini yansıtıyor. Yeni ön cephe, yeni Peugeot logosu etrafında tasarlandı. Gövde rengindeki yeni ön ızgara, “degrade” tasarımı sayesinde 3 pençe ışık imzasını ve yeni logoyu sınır olmaksızın birleştiriyor. Tüm versiyonlarda LED farlar sunuluyor. 3008 GT, standart olarak, far hüzmesini trafik koşullarına göre otomatik olarak ayarlayan ve diğer sürücüleri rahatsız etmeden optimum aydınlatma sağlayan, Peugeot’nun yeni Pixel LED teknolojisiyle yollara çıkıyor. Peugeot, yeni 3008’i hem modern tasarıma hem de aerodinamik performansa katkı sağlayan jantlarla donattı. Teknik ve geometrik tasarımlarıyla elmas kesim 19 inç veya 20 inç jantların ortasında yeni Peugeot logosu yer alıyor. Yeni 3008’in arka tasarımı, GT versiyonlarında 3D olmak üzere, üç pençeli ışık imzasıyla dinamik bir tasarım sunuyor. Bu arada arka koltuklar da geniş bir alan sunuyor ve bir önceki nesil 3008’in 520 litrelik bagaj hacmini her iki motor seçeneğinde de koruyor. Peugeot E-3008, Stellantis’in, markayı bir üst seviyeye taşıyan yepyeni STLA Medium platformunu kullanan ilk model olma özelliğini de taşıyor. Müşterilere sınıfının en iyi performansını sunmak üzere tasarlanan bu yenilikçi platform, yüksek kapasiteli bataryaların kullanımına olanak tanırken, 30 dakikaya varan hızlı şarj süresi, benzersiz sürüş keyfi, etkileyici performans ve üst düzey verimlilik sağlıyor.

Peugeot Panoramic i-Cockpit®, sürüş keyfini bir üst seviyeye taşıyor. Kavisli 21 inçlik HD panoramik ekran, yükseltilmiş gösterge paneli ile dokunmatik multimedya ekranını birleştiriyor. Panoramik ekranın sol tarafında gösterge paneli, sürüşle ilgili hız, güç, sürüş yardımcıları ve enerji akışı gibi tüm bilgileri kompakt direksiyon simidinin üzerinde birleştiriyor. Panoramik ekranın sağ tarafında yer alan ve ön konsolun ortasındaki dokunmatik ekrana hem sürücü hem de yolcu rahatlıkla erişebiliyor. Bu ekran klima ayarı, navigasyon ve medya/bağlantı gibi işlevleri yönetmek için kullanılabiliyor. 3008’in Allure versiyonunda, yeni Peugeot Panaromic i-Cockpit®, tek bir panele entegre edilen iki adet 10 inçlik dijital ekrandan oluşuyor ve 21 inçlik panelle aynı etkiyi veriyor. GT, standart olarak 21 inçlik tek bir ekranla donatılıyor. Ön konsolun ortasında, tamamen kişiselleştirilebilir dokunmatik i-Toggles’a da yer veriliyor. Kullanıcı bu panelde; bir kişiyi aramak, sık kullanılan bir varış noktası için navigasyonu başlatmak, kaydedilen radyo istasyonlarından birini ayarlamak, ideal klima sıcaklığını ayarlamak gibi, en sık kullandığı 10 işlevi, hızlı erişim için programlayabiliyor.

Orta konsol, ön yolcuya geniş ve ferah bir alan sağlamak ve depolama için alanlar oluşturmak üzere düzenlendi. Bu geniş mimariye, vites seçicinin ön konsola taşınmasının önemli bir katkısı oldu. Vites seçici direksiyonun sağında, start/stop düğmesinin yanında yer alıyor. Bu ergonomik yapı, şanzıman kontrolü dışında motoru durdurma ve çalıştırmada kolaylık sağlıyor. Yeni Peugeot Panoramic i-Cockpit®, havada süzülen 21 inçlik panoramik ekrana ek, GT donanım seviyesinde sunulan ve 8 farklı renkte kişiselleştirilebilen LED ambiyans aydınlatmasıyla beraber kaliteli, çekici ve teknolojik bir deneyim sunuyor. Ambiyans aydınlatması, ön konsol boyunca uzanan ve kapılara doğru devam eden zarif alüminyum kaplamayla yansıtılıyor. Alüminyum ve desenli kumaşın birleşimi, premium malzemelerin benzersiz ve kaliteli uyumunu ortaya koyuyor.

E-3008, Peugeot’nun yol tutuş ve sürüş keyfi konusundaki iddiasını ve başarısını yansıtıyor. Yeni STLA Medium platformu, dinamik yol tutuş sağlamak üzere tasarlanan yeni ön ve arka aksları içeriyor. Platformun mimarisi, hafif ve rijit malzemelerin kullanımını maksimuma çıkarırken, tekerlekler arasında ideal bir şekilde konumlandırılan tek katmanlı batarya ile ağırlık merkezini düşürerek dinamizm ve üstün yol tutuşuna katkıda bulunuyor. Kendi sınıfındaki tamamen elektrikli SUV’lar arasında en iyi dönüş çapına (10,6 m) sahip yeni E-3008, şehir trafiğinde rahatlık ve çeviklik sağlayan bir SUV oluyor. Yeni 3008 ve E-3008 manevra yapmayı kolaylaştırmak üzere, standart olarak 180° görüş açısı sunan bir geri görüş kamerası ile donatılıyor. Kamera, her koşulda eksiksiz görüntü sağlamak üzere bir temizleme başlığıyla donatılıyor. Yeni 3008 ve E-3008, GT versiyonunda standart olarak, ön ve arka tekerleklere mümkün olduğunca yakın konumlandırılan 4 kamera ve otomobilin etrafına dağılan 12 sensör sayesinde, aracın çevresini 360 derece gösteren Peugeot VisioPark 360° sistemiyle sunuluyor. Peugeot, yeni 3008 ve E-3008’de sunulan sürüş destek sistemleri ile yarı otonom sürüşe doğru bir adım daha atıyor. Bu sistem, aracın tüm sensörlerini (kameralar, radar vb.) kullanarak sürücüye yardımcı oluyor. Bu destek sistemleri, otoyollar veya bölünmüş yollar gibi çok şeritli yollarda sürücünün yükünü hafifletmek için tasarlandı. Sensörler, sürücünün ellerini her zaman direksiyonda tutmasını ve dikkatini korumasını sağlıyor.

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Elektrikli

Audi’nin ödüllü modeli Q4 e-tron Türkiye’de

Audi’nin, elektrikli modellerdeki büyüme trendine büyük bir ivme kazandıran ödüllü modeli Q4 e-tron Türkiye’de satışa sunuldu.

Gerçekleştirilen kapsamlı güncellemeler sonrasında yeni süspansiyon, artırılmış verimlilik, karakteristik ses ve daha da zengin standart donanım özellikleriyle dikkat çeken modelde, optimize edilen sürüş özellikleri ve daha yüksek şarj kapasitesi öne çıkıyor. Ayrıca sürüş asistan sistemlerinin işlev yelpazesi de daha genişletilmiş. Q4 45 e-tron ve Q4 55 e-tron quattro motor seçenekleri ve iki farklı (SUV – Sportback) kasa tipiyle satışa sunulan model 3.679.699 TL’den başlayan fiyatlarla alınabiliyor. Ayrıca araç ile birlikte 11 kW’lık e-tron kompakt şarj cihazı da ücretsiz olarak sunuluyor.

Bütün Q4 e-tron versiyonlarında 77 kWsa net (brüt 82 kWsa) enerji kapasitesine sahip bir batarya kullanıyor. Optimize edilen hücre kimyası sayesinde, DC şarj performansı daha da iyileştirildi. Böylece ideal koşullar altında yaklaşık 28 dakikada yüzde 10’dan yüzde 80’e şarj mümkün oluyor. Hem quattro hem de arkadan itişli motorlar 175 kW maksimum DC şarj gücüne sahip. Batarya koruma işlevi şarj seviyesini otomatik olarak yüzde 80’de tutuyor ve bataryanın ömrünü uzatmaya yardımcı oluyor ancak, kullanıcılar arzu etmeleri halinde uzun yol için bataryalarını yüzde 100 oranında şarj edebiliyor.

İster arkadan itişli ister dört tekerlekten çekişli quattro olsun, tüm Audi Q4 e–tron versiyonlarının arka aksında sürekli tahrikli senkron bir motor (PSM) çalışıyor. Audi Q4 Sportback 45 e-tron, WLTP döngüsünde 557 kilometreye kadar menzile ulaşabiliyor. Arkadan itişli Audi Q4 45 e-tron ve Audi Q4 Sportback 45 e-tron 210 kW (286 bg) güç sağlıyor ve 6,7 saniyede 0’dan 100 km/s hıza ulaşıyor. Ürün gamının en üst versiyonu olarak Audi Q4 55 e-tron quattro ve Audi Q4 Sportback 55 e-tron quattro 250 kW (340 bg) güç sağlıyor ve 0’dan 100 km/s hıza 5,4 saniyede ulaşıyor. Tüm versiyonlarda maksimum hız 180 km/s.

Optimize edilen ısı yönetimi yeni elektromotorun verimliliğini artırıyor, aynı zamanda enerji tasarruflu soğutma sağlıyor. Şanzıman ve aktarma organlarında yapılan yeni mühendislik çalışmalarıla sıcaklık kontrol altına alınıyor. Ayrıca statorun dış kısmında su soğutma gömleği bulunuyor. Bu sayede soğutma döngüsü yağ sıcaklığını düşürürken termal verimlilik de artırılıyor.

Gelişmiş direksiyon tepkisi: Audi DNA’sına sahip süspansiyon.
Audi DNA’sına uygun yeni bir süspansiyon kurulumu, daha fazla konfor, sürüş keyfi ve stabilite arasında gelişmiş bir denge sağlıyor. İster standart konfor süspansiyon ister spor süspansiyon, isterse de sönümleme kontrollü süspansiyon sistemi olsun, direksiyon özellikleri ve amortisör ayarları her üç süspansiyon için özel olarak uyarlanıyor. Böylece dengeli süspansiyon davranışı, gelişmiş direksiyon tepkisi ve daha dengeli gövde kontrolü gibi kazanımlar oluşuyor.
Spor süspansiyon gövdeyi 15 milimetre alçaltıyor. Yeni yay-amortisör kurulumu ve yeni direksiyon kurulumu birlikte Audi’ye özgü dengeli ve güvenli sürüş hissi dışında sportif direksiyon tepkileri sağlıyor. Audi Q4 e-tron versiyonları direksiyon emirlerine hassas tepkiler vererek daha kıvrak ve daha sportif sürüş özellikleri sağlıyor.

Daha zenginleşen standart donanım
Audi MMI navigasyon plus, MMI plus bilgi-eğlence sistemi ve tamamen dijital 10,25 inç gösterge ekranı Audi sanal kokpit yeni modelde standart olarak sunulan donanımlar. Elektrikli bagaj kapağı standart olup, isteğe bağlı olarak sunulan konfor anahtar ile birlikte ayak hareketlerine de tepki veriyor. Ayrıca ön koltuk ısıtması da standart olarak sunuluyor. Önemli sürüş asistan sistemlerinin de standart olarak sunulduğu Q4 e-tron’da yer alan Şerit Değiştirme Uyarısı, aracın arkasındaki ve yanındaki trafiği izliyor ve kritik bir durumda şerit değiştirmek istediğinde sürücüyü uyarıyor. Sistem bu amaçla arka radar sensörlerinden gelen bilgileri de kullanıyor.

Özgün akustik kimlik “Karakter sesi”
Audi Q4 e-tron serisi, özgün akustik kimlik “Karakter sesi” sayesinde sadece görsel olarak değil, aynı zamanda akustik olarak da benzersiz olmaya devam ediyor. Audi, opsiyonel olarak kompakt SUV serisine özgün akustik kimlik kazandırıyor.

Dijital olarak üretilen sürüş sesi, arka alandaki iki harici hoparlör ve arka kapılardaki iki dahili hoparlör aracılığıyla iletiliyor ve fabrika çıkışı opsiyon olarak sunuluyor. Bu yenilikçi ses ortamı, güç kullanımına ve maksimum hıza kadar sürüş hızına bağlı olarak değişiyor. Özgün ses yüksek bir tanınma etkisine sahip olup aynı zamanda aracın ilerici karakterini duygusal olarak ifade ediyor.

Continue Reading

Elektrikli

Volvo Cars, yeni Volvo XC90’ı ve Elektrikli Volvo EX90’ı tanıttı

Volvo’nun ikon modeli haline gelen ve en çok satan modeli SUV modeli XC90 ve tamamen elektrikli yeni SUV’u Volvo EX90, Göteborg’da tanıtıldı. Pek çok alanda ödül kazanan bu amiral gemisi SUV modeli XC90, iç ve dış tasarımındaki teknolojik yenilikler ve estetik güncellemeler sayesinde her zamankinden daha güçlü bir konuma ulaştı.

Sunduğu “konfor” ile öne çıkan, yedi koltuklu premium SUV modeli XC90, aynı zamanda yollardaki en güvenli otomobillerden biri olarak tanınıyor. XC90’ın plug-in hybrid versiyonu, WLTP test sonuçlarına göre tek şarjla 70 kilometreden fazla elektrikli menzil sunarak, her zaman B planı sunan rahat bir elektrikli sürüş deneyimi sağlıyor. Bu özellik birçok sürücünün günlük seyahatini sıfır egzoz emisyonu ile tamamlamasını mümkün kılıyor. Ayrıca Volvo Cars’ın verilerine göre sürücüler, en yeni plug-in hybrid Volvo modellerinde kat ettikleri toplam mesafenin yaklaşık yarısını sadece elektrik gücüyle tamamlıyor.

Yeni ve daha modern dış tasarım, XC90’ın görünümünü daha da güçlü hale getiriyor. Bu tasarım, Volvo Cars’ın tamamen elektrikli otomobil üreticisi olma yolundaki vizyonunu yansıtırken, markanın diğer yeni, tamamen elektrikli modellerine de atıfta bulunuyor. Yenilenen iç mekân, yeni EX90 ve EX30 modellerinde görülen kullanıcı deneyimlerini yeni XC90’a taşınıyor. Dengeli bir ürün portföyü Volvo Cars CEO’su Jim Rowan, “Yeni XC90, güven duygusunu her yönüyle hissettiriyor. Bu hiç de şaşırtıcı değil; hibrit amiral gemimiz yıllardır en çok satan modellerimizden biri ve hâlâ müşterilerimizin favorisi. Konfor, geniş alan, lüks, çok yönlülük ve hibrit verimliliği… XC90, tüm bu özellikleri bir arada sunuyor. XC90 ve onun tamamen elektrikli kardeşi EX90, tam elektrifikasyona geçiş sürecimizde bize dengeli bir portföy sağlıyor” dedi.

Jim Rowan EX90 için ise “EX90’ı farklı sürüş koşulları ve yol şartlarında test ettikten sonra, bu otomobilin şimdiye kadar yaptığımız en iyi otomobil olduğunu güvenle söyleyebilirim. Şarj deneyiminden yol tutuşuna, sürüş konforundan kabinin sessizliğine, olağanüstü ses sisteminden güvenlik ve gelişmiş kullanıcı arayüzüne kadar EX90, daha önce yapılmış herhangi bir Volvo’ya benzemiyor. Bu, Volvo Cars için yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor” diyerek sözlerine devam etti. Volvo Cars’ın tamamen elektrikli modeller ve plug-in hybrid modeller arasında kurduğu bu denge, şirketin elektrifikasyon çalışmalarını güçlendirerek devam etmesini sağlıyor.

Yeni jenarasyon kullanıcı deneyimi için tasarlanmış dokunmatik ekran Yeni XC90’ın daha yüksek çözünürlüklü ve daha büyük merkezi bilgi-eğlence ekranı, mevcut kullanıcı deneyimini iyileştirirken; yeni özellikler, uygulamalar ve kablosuz yazılım güncellemeleri sürücülere daha zengin bir dünyanın kapılarını aralıyor. Volvo Cars Ürün ve Strateji Lideri Erik Severinson, XC90’ın müşteri deneyiminde önemli bir gelişme sağlayacak ve sürücülere insan odaklı teknoloji çözümleri sunma yolculuğunda önemli bir adım oluşturacak yeni uygulamalarını vurgulayarak; Kullanıcı deneyimini zaman içinde daha da iyileştirmek için uzaktan ulaşılabilir güncellemeler yoluyla sunulan yeni ve gelişmiş özelliklerle sürücülerin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde sürekli ve sorunsuz bir şekilde uyarlamaya devam ediyoruz.

Yeni XC90’ın içindeki deneyimi geliştirmek adına daha büyük, 11,2 inçlik bağımsız bir merkezi ekran ekledik. Ayrıca piksel yoğunluğunu yüzde 21 artırarak daha net bir görüntü sağladık. Elbette bu ekranın içeriğinde de büyük değişiklikler yapıldı. Artık haritalar, medya ve telefon gibi en yaygın uygulamalar ve kontroller ana ekranda yer alıyor. Bu teknoloji, Volvo’nun en yeni elektrikli otomobilleriyle aynı kuruluma sahip. Böylece sürücüler, en sık kullandığı özelliklere ulaşmak için ekrana daha az dokunuyor. Örneğin, kullanıcı navigasyon yönlendirmelerini takip ediyor ve aynı zamanda müziği değiştirmek istiyorsa medya özelliğine erişmek için artık Google Haritalar’dan çıkmasına gerek kalmıyor. Ekranda duruma göre gösterilen, içeriği değiştiren ve en son kullanılan uygulamaları görüntüleyen bağlamsal bir alan da yer alıyor” dedi.

Yeni XC90 yollardaki en güvenli otomobillerden biri En güvenli otomobillerden biri olarak tasarlanan XC90, gelişmiş güvenlik kafesi ve kapsamlı aktif güvenlik özellikleri ile donatıldı. Yeni XC90, radar ve ön kamerayı kullanarak karşı şeride girip girmediğinizi tespit edebiliyor ve çarpışma riskini önlemek için sizi güvenli bir şekilde kendi şeridinize yönlendirebiliyor. Aynı zamanda, yoldan çıkma riskini azaltmaya yardımcı oluyor. Ayrıca, diğer araçlarla, yayalarla, bisikletlilerle ve İsveç’te sıkça görülen geyik gibi büyük hayvanlarla çarpışmayı önlemeye yönelik frenleme ve yönlendirme sistemlerine de sahip. Efsanevi konfor XC90’da standart olarak sunuluyor.

Yeni XC90, efsanevi oturma konforu ve standart olarak sunulan iyileştirilmiş süspansiyon sistemiyle her zamankinden daha iyi bir sürüş deneyimi sunuyor. Her bir amortisör, daha güvenli ve rahat bir sürüş deneyimi için hem konforu hem de dengeyi optimize etmek üzere mevcut yol koşullarına mekanik olarak uyum sağlayabiliyor. Havalı süspansiyon seçeneği de sunulan yeni XC90 modelinde, sürücünün tercihine göre otomobil yerden 20 mm alçalabiliyor ve 40 mm yükselebiliyor. Bu özellik, otomobilin içine girerken veya çıkarken rahatlık, yüksek hızlarda daha iyi bir aerodinamik sürüş ve engebeli arazide ilave sürüş yüksekliği gibi avantajlar sunuyor. Yeni XC90’ın bazı bölümlerine eklenmiş ekstra yalıtım ise otomobilin içerisinde rüzgâr sesinin ve yol gürültüsünün çok daha az hissedilmesini sağlıyor.

Yenilenen iç mekânla birlikte modern İskandinav tasarımları, yeniden tasarlanmış bir gösterge paneliyle birlikte geliyor. Yatay şekle sahip gösterge paneli, birinci sınıf geri dönüştürülmüş malzemelerden yapılan dekoratif detaylarla süslenmiş ve yenilenen dikey havalandırma tasarımıyla tamamlanmış. Geliştirilmiş aydınlatma, gece yolculuklarında lüks hissini artırıyor. Yeni XC90’ın kabini daha da kullanışlı hale getirildi. Orta konsola, ince içecek kutuları için ek bir küçük bardak tutucu eklendi ve kablosuz telefon şarj imkânı sağlayan alan daha erişilebilir bir konuma yerleştirildi. XC90’da bir sahnenin, konser salonunun veya caz kulübünün akustiğinin aslına sadık kalabilen, bir otomobil için en iyi ses sistemlerinden biri olan Bowers & Wilkins High Fidelity ses sistemi yer alıyor. Yeni Volvo XC90’ın üretiminin 2024 yılı sonlarında başlaması doğrultusunda Türkiye pazarında 2025 yılı itibariyle satışa sunulması planlanıyor.

Volvo EX90 ile güvenlik ve sürdürülebilirlikte yeni standartlar Göteborg’da gerçekleştirilen lansmanda XC90’ın yanı sıra merakla beklenen Volvo Cars’ın güvenlik, sürdürülebilirlik ve insan odaklı teknoloji alanlarında yeni standartlar belirleme konusundaki kararlılığını temsil eden EX90 da görücüye çıktı. Tamamen elektrikli bir altyapı platformu üzerinde geliştirilen Volvo EX90, WLTP standartlarına göre, tek bir şarjla 600 kilometreye menzili sunuyor ve 30 dakikadan kısa sürede yüzde 10’dan yüzde 80’e kadar şarj olabiliyor. Volvo EX90, önceki tüm Volvo modellerinden daha yüksek seviyede güvenlik özelliklerine sahip. Sürücüsünü ve çevresini korumak için tasarlanmış ileri düzey güvenlik sistemleri ile donatılan EX90; kamera, radar ve Lidar gibi son teknoloji sensörler aracılığıyla çevresini algılayarak sürüş güvenliğini üst seviyeye çıkarıyor. Bu sensörler, sürücünün dikkat dağınıklığı veya yorgunluk gibi durumlarını tespit ederek gerektiğinde müdahale ediyor.

EX90, dış dünyanın 360 derece gerçek zamanlı görünümünü oluşturmak için NVIDIA DRIVE üzerinde çalışan Volvo Cars’ın kendi yazılımını kullanıyor. Bu sistem, sürücünün tepkisini geciktiren durumlarda devreye girerek güvenliği sağlıyor. Lidar teknolojisi, gündüz veya gece, otoyol hızlarında bile küçük nesneleri algılayarak sürücünün harekete geçmesi için ek zaman yaratıyor. EX90’ın 14,5 inçlik orta ekranı, Google Asistan, Google Haritalar ve Google Play’deki favori uygulamaları içeren gelişmiş bir bilgi-eğlence sistemi sunuyor. Kablosuz Apple CarPlay ile uyumlu olan sistem, standart 5G bağlantısı sayesinde uygulamaların kolaylıkla yüklenmesini sağlıyor. Ayrıca, Volvo’da bir ilk olan Dolby Atmos özelliğine sahip yeni Bowers&Wilkins ses sistemi ve baş desteğine entegre hoparlör sayesinde müzik deneyimini bir üst seviyeye taşıyor.

Volvo EX90, telefona entegre anahtar teknolojisi ile kullanıcıların akıllı telefonlarını anahtar olarak kullanmalarına da olanak tanıyor. Günlük yaşamı, düşünceli ve kullanıcı dostu özellikleriyle geliştirmek için tasarlanan Volvo Cars’ın amiral gemisi tamamen elektrikli SUV’u olan EX90’ın ilk partisi Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa pazarına sunuldu. Bu pazarlardaki Volvo kullanıcıları Eylül ayının sonuna kadar otomobilleriyle buluşabilecekler. Bu yılın son çeyreği ile 2025’in ilk çeyreği arasında ise diğer pazarlara ulaştırılması hedeflenen yeni EX90 için Türkiye’deki satış planları doğrultusunda tüm hazırlıkları devam ediyor.

Continue Reading

Elektrikli

1000 KM menzile sahip MG Turbo Hibrit HS Türkiye’ye geliyor

Türkiye’de Doğan Trend Otomotiv tarafından temsil edilen MG markası, yeni nesil HS PHEV modelini ekim ayında Türkiye’de satışa sunmaya hazırlanıyor. “Hibritin Turbosu” olarak öne çıkan iddialı model, 100 km üzerinde hiç benzin harcamadan elektrikli motorla yol alması, toplamda 1000 km’yi aşan menzili, turbo hibrit motoru ve ultra düşük yakıt tüketimi ile fark yaratacak. SAIC Londra Dizayn Ofisi’nde geliştirilen, MG’nin teknoloji harikası Yeni HS PHEV, yeni ön ızgarası ve daha ince farları ile SUV dizaynına daha teknolojik bir görünüm kazandırıyor.

Diğer taraftan farları birbirine bağlayan merkezi siyah panel yeni otomobilin genişliğini vurguluyor. Arkada ise ön farların tasarımını yansıtan LED stop lambaları merkezi bir motifle birbirine bağlanırken, özellikle geceleri dikkat çeken X şekli özgün bir ışık imzası oluşturuyor. MG’nin yeni nesil tasarım dilini yansıtan Yeni HS PHEV, 1.890 mm genişlik ve 4.670 mm uzunluk sunuyor. Modelin aks mesafesi de artarak 2.765 mm’ye ulaştı ve böylece daha da geniş bir iç mekana kavuştu.

Türkiye’de MG markasını temsil eden Doğan Trend Otomotiv Grubu’nun Lideri Kağan Dağtekin “Geçen ay açıklanan yeni vergi düzenlemeleri ile Türkiye -önemli bir hamle yaparak- ultra verimli yeni nesil teknolojiye sahip araçları destekleyen bir pozisyon aldı. Uzun vadede ülkenin petrol bağımlılığını azaltıcı etkilerini göreceğimiz bu yeni nesil teknolojili araçların en iyi örneklerinden biri olacak HS PHEV modelimizi, Avrupa ile aynı anda ülkemizde kullanıcıların beğenisine sunuyoruz” açıklamasında bulundu ve “Rakiplerine kıyasla hem daha yüksek performanslı hem de daha ekonomik olmasının formülü, SAIC’in geliştirdiği yeni yazılımda ve turbo hibrit teknolojisinde” dedi.

Yeni HS PHEV, 21.4 kWsa kapasiteli bataryası ve 55 litre yakıt deposuyla 1000 kilometre üzerinde menzile zorlanmadan ulaşıyor. Onu rakiplerinden üstün kılan en önemli özelliği, 100 kilometreyi aşan mesafeyi hiç yakıt harcamadan sadece elektrikli olarak katedebilmesi. Böylece şehir içinde hiç yakıt harcamadan %100 elektrikli olarak, uzun yolda ise menzil endişesi olmaksızın benzinli olarak kullanılabiliyor. Yeni HS PHEV, ultra verimli hibrit sistemiyle, 100 km’de yalnızca 0.54 litre yakıt tüketimiyle rakipsiz bir değer ortaya koyuyor.

Yeni nesil yazılımı sayesinde, 145 PS gücündeki 1.5 litrelik turbo benzinli motoruyla 185 PS’lik elektromotoru kombine çalıştırıyor. İki motorun seri veya paralel çalışmasını sağlayan, sürücünün ihtiyacını anlayarak motorların birbiriyle ilişkisini optimize eden yazılım SAIC mühendisleri tarafından geliştirildi. Güç ihtiyacı olduğunda bir performans canavarına dönüşen otomobil, gündelik kullanımda ise şaşırtıcı bir ekonomi sağlıyor. İki motoru sayesinde toplamda 339 beygir güç üreten araç, 6.9 saniye içinde 0-100 km hıza ulaşmayı başarıyor.

SAIC Design Londra tarafından Avrupa müşterilerinin beklentilerine göre hazırlık yapılmış ve daha büyük hacim, işlevsellik, konfor, sade ve şık bir tasarım dili hedeflenmiş. 19 inç elmas kesim alaşımlı jantları, aerodinamik ve keskin yan silüeti, ön ve arka modern far grubuyla çok dinamik görünüme sahip yeni HS, içerde yalın ve sofistike dizayn anlayışıyla siyah ve taba olmak üzere iki farklı iç renk ile tercih edilebiliyor. Premium his yaratan malzemeler, sadeliğin önde tutulduğu tasarım diliyle yalınlığı önemseyen müşteriler hedeflenmiş.

İddialı model, yeni ve hızlanan yazılımıyla, her biri 31.2 cm iki yüksek çözünürlüklü ekrandan oluşan yekpare geniş ekran (12.3 inç 2 ekran), kablosuz akıllı telefon şarjı, hafızalı yan aynalar, bel desteği ayarlı 6 yönlü ve hafızalı sürücü koltuğu, otomatik bagaj kapağı, 360 derece çevre görüş kamerası, 8 hoparlörlü hi-fi sistemi ile donatılmış. Üstün teknoloji ürünü yenilikçi modeli ile MG, üstelik araç dışına elektrik verebilmeyi mümkün kılan V2L Enerji Paylaşım Özelliğini ilk defa bir hibrit modelinde sunuyor.

HS PHEV, sunduğu yüksek güvenlik önlemlerinin yanı sıra yarı otonom sürüşe imkan tanıyor. Yaya ve Bisiklet Algılama Özelliği ile Aktif Acil Durum Freni, Şerit İhlal İkazı ile Şerit Takip Desteği, Şerit Değiştirme Desteği ile Kör Nokta Monitörü, Sürücü Dikkat Dağınıklığı Uyarısı, Ön Çarpışma Uyarısı, Arka Çapraz Trafik Uyarısı ve Kapı Açma Uyarısı, Adaptif Hız Sabitleyici, Trafikte Sürüş Sistemi başta olmak üzere gelişmiş MG Pilot Teknolojik Sürüş Destek Sistemleri’ni standart olarak sunuyor.

Continue Reading

Elektrikli

Skoda’nın Yeni Elektriklisi: Elroq

Skoda elektrikli araç ürün yelpazesini Elroq ile genişletmeye hazırlanırken, markanın ilk tam elektrikli C-SUV modeli, sürdürülebilirlik konusunda da çıtayı farklı bir seviyeye taşıyor. Yeni Skoda Elroq, geri dönüştürülmüş kompozit malzemeler Recytitan ve Technofil dahil olmak üzere gelişmiş sürdürülebilir iç mekan özellikleriyle üretilecek.

Skoda’nın çevreyi koruma ve karbon ayak izini azaltma konusundaki kararlılığının altını çizen Elroq, markayı sürdürülebilirlik hedeflerine bir adım daha yaklaştıracak. Skoda’nın yeni “Modern Solid” tasarım diline uygun olarak geliştirilen Elroq’un kabinindeki şık görünüm, ferahlık ve geniş iç hacim, sürdürülebilir malzemelerle tamamlanıyor.

2024’ün son çeyreğinde gerçekleştirilecek dünya prömiyeriyle tanıtılacak Yeni Skoda Elroq’un, koltukları ve döşeme kumaşları geri dönüştürülmüş plastik şişelerle birlikte marka için bir ilk niteliğindeki atık giysilerden üretilecek.

Yeni Skoda Elroq’un kabini markanın çevreci yaklaşımını ileriye taşıyan her biri daha fazla sürdürülebilir malzeme içeren dört farklı tasarım temasına sahip olacak. Kabininde Studio, Loft, Lodge ve Suite olmak üzere dört farklı tasarım tercihi sunacak Elroq, Loft kabin tasarımında yüzde 78 oranında geri dönüştürülmüş PET’ten, yüzde 16 seviyesinde yeni PET’ten ve ilk kez Skoda modellerinde kullanılan yüzde 6 oranında geri kazandırılmış tüketici sonrası giysilerden elde edilen Recytitan adlı bir malzeme yer alıyor. Marka, sürdürülebilirliği daha da artırmak adına Elroq’un Loft kabin tasarımında kapı panelleri, koltuk kılıfları, ön panel ve kol dayama gibi alanlarda da bu materyali kullanıyor. Koyu gri ve mavi kumaş ile birlikte koyu renk suni deri detaylar, sarı renkte kontrast yaratan dikişlerle tamamlanıyor.

Yeni Skoda Elroq’un Lodge kabin tasarımı ise Technofil adlı bir materyal içeriyor. Yüzde 75 oranında geri dönüştürülmüş ECONYL elyaf ve yüzde 25 polyesterden oluşan Technofil materyali, eski balık ağları ve kumaş artıkları gibi kaynaklardan elde ediliyor. Mükemmel aşınma direnciyle bilinen ECONYL naylon, aynı zamanda yüzde 100 yenilenebilir olmasıyla dikkat çekiyor. Böylece ipliklerde kalite kaybı olmadan tekrar geri dönüştürülüp kullanılabilmesi mümkün oluyor. Siyah kumaş açık gri suni deri ile eşleştirilen bu tasarımda, turuncu dikişler ve turuncu emniyet kemerleri ise şık bir kontrast yaratıyor.

Tüm bu materyal seçimleri, sıfır emisyonlu Elroq’un daha sürdürülebilir ve çevreci bir otomobil olmasına katkı sağlıyor. Mükemmel yol arkadaşı Elroq ile tek şarjda 560 km menzil Markanın C-SUV segmentindeki ilk elektriklisi olacak Elroq, farklı batarya ve güç seçenekleriyle dikkat çekiyor. Yeni Elroq tek şarjla 560 kilometreden daha fazla menzile sahip olacak. 175 kW’a kadar DC şarj hızını destekleyen Elroq’un bataryası, 28 dakikadan daha kısa sürede yüzde 10’dan yüzde 80’e kadar şarj olabiliyor. Elroq, aynı zamanda tüm Skoda modellerinde olduğu gibi geniş iç hacmi ve pratik kullanımıyla da öne çıkıyor. 470 litre bagaj hacmine sahip Elroq, arka koltuklar katlandığında 1580 litrelik hacim sunuyor.

Continue Reading

Sektörel

Copyright © Carturk - carturk@gmail.com